| Yazar Ersu Ablak | |
| Pazar, 30 Mart 2008 | |
| Sayfa 1 Toplam: 2 Prof. Dr. Candan Tamerler birçok proje için hiç durmadan çalışıyor, çalıştığı kadar da başarılı oluyor. Biyo-nano teknoloji, moleküler biyoloji ve biyo-benzetim alanında dünya çapında bir uzman olan Tamerler, Türk akademi dünyasının kadınları arasında parmakla gösteriliyor. O, bildiğimiz kızlardan hiç olmadı. Çocukken evde yalnız kaldığında televizyonların radyoların içini açıp kurcaladı, kendi kendine deneyler yaptı. Çünkü içindeki sonu gelmez merak ve araştırma duygusu onu rahat bırakmıyordu. Şimdi İstanbul Teknik Üniversitesi'nde (İTÜ) Moleküler Biyoloji, Biyo-Teknoloji ve Genetik Araştırma Merkezi'ne (MOBGAM) ve Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü'ne başkanlık ediyor, onlarca projede çalışıyor, 3 ortağı ile birlikte yeni kurduğu şirketini yönetiyor. Aynı zamanda Washington Üniversitesi'nde öğretim üyesi. Bunların yanında karakalem resim çiziyor, fotoğraf çekiyor, spor yapıyor ve doğayla iç içe olmayı seviyor. İyi de, bu kadar uğraşın hepsine yetişmek zor olmuyor mu?.. Yanıtı, "Hayır!" "Çalışınca oluyor" diyor Prof. Dr. Candan Tamerler, "zaten tek başıma yapmıyorum, çok değerli ekip arkadaşlarım da var." 1967 yılında doğan Prof. Dr. Tamerler, Türkiye'de üniversite ve araştırma dünyasının en başarılı kadınlarından biri. Olağanüstü enerjisi ve karşısındakini de hemen etkileyen pozitif tavırları sayesinde sadece laboratuvarda değil sosyal hayatta da son derece başarılı. Lise yıllarından beri hiç durmadan çalışmasına rağmen yeni şeyler öğrenme isteğini hiç kaybetmemiş. Aynı zamanda öğrendiklerini en iyi şekilde kullanmasını da biliyor. Geçtiğimiz yıl Eylül ayında profesörlüğü alan Tamerler'in yönetici vasfı ilkokul sıralarında bile ortaya çıkmıştı. Hem ilkokulda hem de lisede sınıf başkanlığı yapıyor, öğrenci faaliyetlerine katılıyordu. "Bizim ailede yaz tatili demek tatil yapmaktan ziyade yetişemediğimiz eks Onlarca okul bitirdi Bitirme tezini de su mercimekleri denilen bitki üzerine yaptıktan sonra yüksek lisansta asıl alanı olan biyo-teknoloji konusuna yoğunlaşmaya başlayan Tamerler doktorasını da bu alan üzerine yaptı. Ancak hem yüksek lisans hem de doktora boyunca sadece aldığı derslerle yetinmedi ve değişik ülkelerde konusuyla ilgili onlarca yaz okuluna katılarak konusunda dünyadaki en iyi uzmanlardan dersler de aldı. Bu eğitimleri başarıları sayesinde bulduğu burslarla alıyordu. Çok fazla bilginin çok kısa sürede ve en iyi uzmanlar tarafından verildiği bu okulların en az 10 tanesinden sertifika alan Tamerler, eğitimlerin büyük yararını gördü. Farklı perspektifte düşünebilme yetisini o eğitimlerle elde etti. Kimya ve biyoloji ile ilgili son gelişmeleri, reaktör tasarımından biyo-teknolojik ürün geliştirilmesi ve ayrıştırılması gibi konulara kadar çok önemli bilgileri bu kısa süreli okullar sayesinde takip edebildi. Tamerler'in asıl yurtdışı macerası ise 1997 yılında post-doktora (doktora sonrası) için İngiltere'ye gitmesi ile başladı. TÜBİTAK'tan aldığı 3 aylık burs ile İngiltere'ye giden Tamerler'e, Westminster Üniversitesi Biyoloji Bilimleri bölümü daha uzun süre kalmasını teklif etti. Böylece orada 3 yıl boyunca araştırmacı olarak çalıştı. Orada ilk defa 4. Çerçeve Programı'nda değişik ortaklarla işbirliği yaptığı için uluslararası projeler konusunda da çok önemli tecrübeler edindi. 1999 yılında ise İTÜ'den yeni kurulan Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü'nden özel bir davet aldı. "Boğaziçi Üniversitesi'nde okumama rağmen teknoloji odaklı bir üniversite olduğu için İTÜ'ye karşı hem özel bir sevgi duydum" diyen Tamerler memnuiyetle bu daveti kabul etti, ancak oradaki çalışmalarını da bırakmadı ve bölümün kurucu üyesi olarak İTÜ'de çalışmaya başladı. Tamerler "Ben uygulamalı bilimde mühendislik grupları ile iç içe çalışılması gerektiğine inanan bir bilimsel vizyonu savunurum" diyor ve söylediği gibi temel bilimlerin teknolojiye dönüşmesi için pek çok çalışmaya da ön ayak oluyor. Bölümde ilk yıl çok öğrenci olmadığı ve okul kendisine esneklik sağladığı için çalışmalarını da devam ettirebilmek üzere sık sık İngiltere'ye de gitmiş Tamerler. 2002 yılında İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü başkanı olduğu zaman, bölümde herkes genç olduğu için çok dinamik bir ekip olduklarını söylüyor. İTÜ'nün ortamı içinse "İlk geldiğim yıl İTÜ hakkında hiçbir şey bilmiyordum ama olağanüstü hareketli bir ortam gördüm; ideal yeşerme ortamı. Biz de bu ortamda zamanla herkesin imrendiği gerçek manada disiplinler arası bir bölüm olduk" diyor. |
Sema Karaoglu, Founder Meltem Birkegren, Director
www.DofA.org
www.wearetheturks.org
Daughters of Atat�rk is proud to promote Turkish Heritage across the globe. Mustafa Kemal Atat�rk shaped the legacy we proudly inherited.
His integrity and dynamism and vision constantly inspires us. We are thankful to him for walking the untrodden path, achieving the unimaginable dream, living the eternal vision. We are the Turks, we are the future of Turkey.
Your email settings: Individual Email|Traditional
Change settings via the Web (Yahoo! ID required)
Change settings via email: Switch delivery to Daily Digest | Switch to Fully Featured
Visit Your Group | Yahoo! Groups Terms of Use | Unsubscribe
Change settings via the Web (Yahoo! ID required)
Change settings via email: Switch delivery to Daily Digest | Switch to Fully Featured
Visit Your Group | Yahoo! Groups Terms of Use | Unsubscribe
__,_._,___
Prof. Dr. Candan Tamerler birçok proje için hiç durmadan çalışıyor, çalıştığı kadar da başarılı oluyor. Biyo-nano teknoloji, moleküler biyoloji ve biyo-benzetim alanında dünya çapında bir uzman olan Tamerler, Türk akademi dünyasının kadınları arasında parmakla gösteriliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder