16 Nisan 2008 Çarşamba

[Daughters_of_Ataturk] Nabi Sensoy _ Yabancilara Toprak Satisi Yasaklandi – Ermenistandan PKK Ya Silah Yardimi – Huntington – Turkeys Turning Point -ABD Iran Gemilerine Ates Acti – Irakda Dev ABD Elciligi Acildi – Isvecliler – Rusya Turkiyeyi Stratejik Ortak Yapti – Tuna Bekle

Turkiye´nin Washington Buyukelcisi Nabi $ensoy , AmerikalI yetkililerin ve Amerikan medyasInIn son donemde sIk sIk dile getirdikleri "Turkiye IlImlI islam ulkesidir. Bu sistemiyle diger Musluman ulkelere de model olabilir" soylemini ele$tirdi.

     Turkiye´nin "IlImlI islam ulkesi" olarak nitelendirilmemesi gerektigini kaydeden $ensoy, "Hem ben, hem de Turkiye´deki pek cok ki$i, bu nitelendirmeden rahatsIzlIk duyuyor. Cunku Turkiye´deki sistemi demokrasi ve laiklik, birlikte olu$turuyor. Turkiye, laik bir ulke. DolayIsIyla Turkiye´den bahsederken, ´laik ulke´ ya da ´laik demokrasi´ tanImI yapmak cok daha dogru" dedi.

 A

AMBASSADOR NABI & GÜLGÜN SENSOY

 

Turkce Karakterler Kullanilmisdir Okumak Icin Turkish ISO Veya UTF-8 Tarayici Dil Kodlamasini Seciniz.

 

Please Set Your Browzers To UTF-8 Or Turkish ISO

 

 

TURKISH FORUM GRUBUNUZA BAŞARILARININ DEVAMI İÇİN DESTEK OLUNUZ !

 

 

 iCiNDEKiLER/Index: 

 

1-    Rice: AKP hakkIndaki davayI yakIndan izliyoruz

2-    Ermenistan'dan PKK'ya 2 milyon dolar silah gonderildi

3-  ANAYASA MAHKEMESi "YABANCILARA TOPRAK SATI$INI" DURDURDU.

4-    ilhan Selcuk ve Huntington

5-  isvecliler Turk cIktI!

6-  Turkey's Turning Point
Could there be an Islamic Revolution in Turkey?

7-  ABD, iRAN GEMiLERiNE ATE$ ACTI !

8-  U.S., Iraq Negotiating Security Agreements

9-  U.S. Ambassador to Iraq says embassy ready

     $736 Million US Embassy in Iraq to Open

10-                       IRAK TÜRKLERi TÜRKiYE'DEN AYRILMAK iSTEMEDiLER.

11-                       Kurekle 3. en uzun sureli geci$i O gercekle$tirdi...

12-                       israil ve ABD elendi, SILAH ihalesini Rusya aldI

13-                       Rusya: Turkiye stratejik ortagImIz

14-                       Turkiye'de Fethullahcilar Hakkinda Haber Yapmak Yasaklaniyor

15-                       YARGITAY BASKANI, Amerikada Turkiye basbakani adayi olmaya hazirlanan  TUNA BEKLEVIC'I AJAN ILAN ETTI!

16-                      Absolut's 'Mexico U.S.' Map Angers Many

17-                       Yabanci bilimadamlari gozuyle 31 Mart

18-                    ABD'den PKK'ya kIsmî af talebi

 



 

 

Kaynak: Ay Gazete

 

Rice: AKP hakkIndaki davayI yakIndan izliyoruz

16.04.2008 - 01:42

 

     Washington'da duzenlenen "Turk-Amerikan Konseyi" toplantIsInda konu$an ABD DI$i$i$leri BakanI Condoleezza Rice, Turkiye'de ya$anan mucadelenin farkInda olduklarInI kaydederek, "sorunlarIn demokratik ve laik prensipler cercevesinde" cozulmesi gerektigini vurguladI.

     AKP´ye kar$I acIlan kapatma davasI sorulan Rice, ABD´nin "davayI yakIndan izledigini" soyledi. Rice, "Tabii ki kararI Turkler verecektir. Biz, bu kararIn laik ve demokratik konteks ve laik-demokratik prensipler cercevesinde cozulecegini umuyoruz" diye konu$tu.

     ToplantIda soz alan ABD´nin Ankara Buyukelcisi Ross Wilson ise Turkiye ile ABD arasIndaki ili$kilerin son 12 ayInI degerlendirdi. Wilson, bu sure icinde taraflarIn "gecmi$e degil, gelecege dogru bir bakI$" geli$tirdiklerini kaydetti.

     Wilson´dan sonra kursuye gelen Turkiye´nin Washington Buyukelcisi Nabi $ensoy ise, AmerikalI yetkililerin ve Amerikan medyasInIn son donemde sIk sIk dile getirdikleri "Turkiye IlImlI islam ulkesidir. Bu sistemiyle diger Musluman ulkelere de model olabilir" soylemini ele$tirdi.

     Turkiye´nin "IlImlI islam ulkesi" olarak nitelendirilmemesi gerektigini kaydeden $ensoy, "Hem ben, hem de Turkiye´deki pek cok ki$i, bu nitelendirmeden rahatsIzlIk duyuyor. Cunku Turkiye´deki sistemi demokrasi ve laiklik, birlikte olu$turuyor. Turkiye, laik bir ulke. DolayIsIyla Turkiye´den bahsederken, ´laik ulke´ ya da ´laik demokrasi´ tanImI yapmak cok daha dogru" dedi.


 

 

From: BirayYersu@aol.com

Thursday, 10 April 2008 07:59

Ermenistan'dan PKK'ya 2 milyon dolar silah gonderildi

Azerbaycan Savunma BakanlIgI, Ermenistan'In gecen yIl PKK teror orgutune 2 milyon dolar degerinde silah gonderdigini iddia etti.
APA ajansInda yer alan habere gore, Savunma BakanlIgI gectigimiz yIl Ermenistan'dan PKK teror orgutune 2 milyon dolar degerinde silah ve cephane gonderildigini bildirdi. Habere gore PKK'lIlar arasInda, Ermenistan'dan ve Orta Dogu'da ya$ayan Ermeni asIllI paralI askerler de bulunuyor. TSK'nIn son sInIr otesi kara operasyonunda oldurulen teror orgutu elemanlarI arasInda Ermenilerin de bulundugu ifade edildi. iddiaya gore Irak'ta koalisyon guclerine kar$I sava$an gruplara da Ermenistan uzerinde silah gonderildi.

Ermeni silah tacirlerinden bazIlarI farklI ulkelerde gozaltIna alInmI$tI.
Gectigimiz aylarda ce$itli teror orgutlerine silah satan Rusya Hava Kuvvetlerinin eski subayI Viktor Bout ve Ermeni asIllI ingiltere vatanda$I Andrew Smulian, Tayland'a hapsedilmi$ti. Bu $ahIslarIn Tayland'daki yerel bir orgute fuze satI$I ile ilgili goru$meler sIrasInda hapsedildigi belirtildi. Bu $ahIslarIn uzun zamandIr bu i$le me$gul olduklarI ve Liberya, Kongo, Angola, Kolombiya, Irak gibi ulkelerdeki teror orgutlerine silah sattIgI ifade edildi.
Öte yandan Ermeni silah tacirleri Artur ve Levon Solomonya karde$lerin de ABD'de hapsedildi. Bu ki$ilerin Rusya, Ermenistan ve Kuzey Kafkasya'daki askeri birliklerden aldIklarI silahlarI pazarladIklarI ifade ediliyor.
Birle$mi$ Milletler'in Konvansiyonel Silah KayItlarI Kurumu, Ermenistan'In satIn aldIgI silahlarI gizleyen ulkelerden oldugu acIklamI$tI.

                               ##########

 

From: YILMAZ KARAHAN
Date: 16.Nis.2008 03:49
Subject:
ANAYASA MAHKEMESi "TOPRAK SATI$INI" DURDURDU.
To:

Anayasa Mahkemesi KararI :

Toprak satI$I durduruldu.

 

 

Anayasa Mahkemesi son noktayI koydu :
VATAN NAMUSTUR SATILAMAZ

Yenicag'In IsrarlI yayInlarI ile Sezer'in uyarIsInI gormeyen AKP, tokadI yargIdan yedi
BayIndIrlIk ve iskan BakanlIgI, yayInladIgI bir genelgeyle, Anayasa Mahkemesi'nin kararI geregi, yabancIlara toprak satI$InIn durduruldugunu acIkladI. Uygulama bugun yururluge giriyor.

SatI$ta rekor
10. Cumhurba$kanI Ahmet Necdet Sezer'in vetosuna ragmen yabancIya pe$ke$te direten AKP, iktidarInda 80 yIlI ikiye katladI. Gecen sene 3 milyar dolarlIk toprak satIldI.  ‰16'da

AKP, toprak satamayacak!
Yenicag'In IsrarlI yayInlarI ile 10. Cumhurba$kanI Sezer'in uyarIlarInI dikkate almayan AKP, tokadI yargIdan yedi. BakanlIk yabancIya toprak satI$InIn durduruldugunu acIklayan genelge yayInlamak zorunda kaldI

YabancIlara gayrimenkul satI$I, bugunden itibaren durduruluyor. BayIndIrlIk ve iskan BakanlIgI, yayInladIgI bir genelgeyle, Anayasa Mahkemesi'nin kararI geregi, yabancIlara gayrimenkul satI$InIn durduruldugunu acIkladI. Anayasa Mahkemesi'nin konuyla ilgili iptal kararI yarIn yururluge girecek. BakanlIk yetkililerinden edinilen bilgiye gore, Tapu Mudurlukleri'ne dun bir genelge gonderilerek yarIndan itibaren yabancIlara gayrimenkul satI$InIn yapIlamayacagI belirtildi. Ancak yabancIlar ta$InmazlarInI Turk vatanda$larIna satabilecekler.

BagImsIzlIgIn simgesi
Anayasa Mahkemesi, toprak satI$InI durduran kararInIn gerekcesinde "Toprak, devletin vazgecilmesi olanaksIz temel unsuru, egemenlik ve bagImsIzlIgInIn simgesidir" demi$ti. AKP, Yenicag'In IsrarlI yayInlarI ile 10. Cumhurba$kanI Ahmet Necdet Sezer'in veto gerekcesinde yaptIgI uyarIlarI dikkate almayarak, Anayasa Mahkemesi'nin 1986 yIlInda verdigi, yabancIya toprak satI$InI engelleyen kararInI yasa degi$iklikleri ile a$mI$tI. Ba$bakan Erdogan da dahil iktidarIn bakanlarI surekli yabancIya satI$I savunmu$tu.

Dun satI$I savundu, bugun genelge ile yasagI duyurdu
Anayasa Mahkemesi kararI uzerine yabancIya toprak satI$InIn durduruldugunu genelge ile duyuran BayIndIrlIk ve iskan BakanI Faruk Özak, "Yasayla satIyoruz" diyerek pe$ke$i savunmu$tu. KasIm 2007'de Turkiye'de yabancIlara gayrimenkul satI$I ile ilgili gazetecilerin sorularInI cevaplayan Faruk Nafiz Özak, bu konunun fazla abartIlmamasI gerektigini soylemi$ti. Bakan Özak, "Bizde 1934'ten beri satIlmasIna ragmen, bizim donemden once cok cok fazla satIlmasIna ragmen, bu donemde siyaseten ortaya cIkarIldI konu. CIktIlar piyasaya dediler ki (bunlar i$te $unu sattIlar, boyle yaptIlar), hatta daha da ileri gittiler. Yani rahmetli ismet inonu satabiliyorsa, rahmetli Ecevit satabiliyorsa, Celal Bayar satabiliyorsa, Cemal Gursel satabiliyorsa, Kenan Evren satabiliyorsa… Bunlar bir yasa geregi satIlabiliyor. Turkiye'de yasa dI$I kim satabilir?" diye konu$mu$tu.

Yasalar geregi yapIlIyor
BayIndIrlIk ve iskan BakanI Faruk Nafiz Özak, dunyanIn her yerinde mutekabiliyet esasIna gore yabancIlara satI$ yapIldIgInI, Turk vatanda$larInIn da bir cok ulkede gayrimenkulu bulundugunu belirterek, "Öyle abartIlmamasI lazIm. Tabii yasal bir prosedur i$liyor. Turkiye'de muhalefet var, Meclis var, Anayasa Mahkemesi var, yasalar geregi yapIlIyor tum bunlar" demi$ti.

Toprak, devletin vazgecilmez unsuru
CHP'nin yaptIgI ba$vuru uzerine, "yabancIya satI$" yasasInIn bazI maddelerini iptal eden Anayasa Mahkemesi, Ocak 2008'de gerekceli kararInI acIklamI$tI. Adeta "teslimiyetcilige isyan" anlamI ta$Iyan kararda, AKP'ye vatanseverlik dersi verilirken $oyle denmi$ti: "Toprak, devletin vazgecilmesi imkansIz temel unsuru, egemenlik ve bagImsIzlIgInIn simgesidir…" Her bir satIrI, devlet yonetimi acIsIndan onem arzeden gerekcede, "Yuz olcumu miktarInI otuz hektara kadar artIrmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir" maddesine de vurgu yapIlmI$tI. Mahkeme, AKP hukumetine Anayasa'nIn 7. maddesinde yasama yetkisinin, Turk milleti adIna TBMM'ye verildigini hatIrlatarak, bu yetkinin asla devredilemeyecegini belirtmi$ti.

Pe$ke$te tarihi rekor kIrdIlar
BayIndIrlIk BakanI Nafiz Özak'In, DSP'li Hasan Macit'in soru onergesine verdigi cevap, yagmanIn deh$et verici boyutlarInI ortaya koymu$tu. AKP son 5 yIlda, 80 yIllIk satI$I 2'ye katlamI$tI. Bakan'In cevabIna gore, 1 Ocak 1923 tarihinden, AKP'nin iktidara geldigi 3 KasIm 2002 tarihine kadar, toplam 20 bin 843 ana ta$Inmaz yabancIlara satIldI. Bu alanlarIn toplam alanI ise metrekare cinsinden 11 milyon 961 bin 595 oldu. 1923'ten 2002 yIlIna kadar 23 bin 44 ki$iye toprak satI$I gercekle$tirildi. 3 KasIm 2002 secimlerinin ardIndan goreve gelen AKP Hukumetleri doneminde ise yabancIlara yapIlan toprak satI$larI, 1923 yIlIndan 2002'ye kadar olan miktarIn iki katInI gecti.

YENiCAĞ

 

From: Bedii Nezih Oz [bediinezihoz@mac.com]

Ilhan Selcuk ve Huntington

Emre kongar

Degerli okurlar, her sey doktorlarin planladigi gibi giderse, siz bu satirlari okurken, Ilhan Selcuk kalp ameliyatina alinmis olacak.

***

Cuma gunu kendisini kisa bir sure icin ziyaret etme firsati buldum.

Yine zihnen son derece zinde, ulkenin ve gazetenin sorunlariyla mesguldu.

Amerika'nin tum dunyada laikligin altini oydugunu dusunuyor, sadece Turkiye'de degil, Irak'ta yapilanlari da ornek olarak gosteriyordu.

Bildiginiz gibi Irak Anayasasi iki celisik kavrama, hem sozum ona demokrasiye baglanmis gorunuyor hem de yasalarinseriata aykiri olamayacagina vurgu yapiyor.

Boylece Amerika'nin onculugunde, seriatla demokrasinin birlikte yasayabilecegi gibi, butun kavramlari altust eden bir model olusturuluyor.

***

Aslinda Ilhan Selcuk 'un altini cizdigi bu olusum, Huntington 'un unlu " Uygarliklarin Catismasi ve Dunya Duzeninin Yeniden Kurulmasi " adli kitabiyla baslamisti.

Huntington bu kitabinda sadece, Bati'yi erisilmez bir uygarlik olarak tanimlamakla ve Islam dunyasini onun yeni dusmani olarak ilan etmekle kalmiyor, Turkiye'ye laik niteliginden ve Ataturk 'e de Aydinlanma devrimlerinden dolayi saldirarak, gelismekte olan ulkeler ve Islam icin, laikligin kotu, demokrasinin iyi oldugunu soyluyordu.

Sanki laiklik olmadan demokrasi olabilirmis gibi olanaksiz bir model one suruyor ve boylece bir hilkat garibesi olan"Amerikan modeli, seriatci demokrasi" kavramini gundeme getiriyordu.

***

Bu cercevede, "Insan haklari, kadin haklari gibi degerler Bati'nin degerleridir. Yani emperyalist degerlerdir. Siz Islam âleminde kendi degerlerinize sahip cikin, bu emperyalist degerlere inanmayin" demektedir.

Boylece Bati'nin, somurgelestirdigi yerlerde, Mustafa Kemal Ataturk 'un yaptigini onlemeye, Bati degerlerinin bu somurgecilige karsi kullanilmasini engellemeye calismaktadir.

***

Huntington 'un, Sovyetler'in cokusunden sonra Islam âlemini Bati'nin yeni dusmani ilan ettigi kitabinin " Uygarliklarin Catismasi" bolumu o denli gurultu kopardi ki, kimse "Dunya Duzeninin Yeniden Kurulmasi " kisminin ve Turkiye hakkindaki onerilerin uzerinde fazla durmadi.

Oysa Huntington, son derece acik ve net bir bicimde Turkiye'nin laiklikten vazgecmesini, Ataturk 'un ayni "kalibrede" bir lider tarafindan inkâr edilmesini, Turkiye'nin Avrupa Birligi ruyasindan vazgecip Islam âlemi ile butunlesmesini oneriyordu.

Butun bu onerilerinin uygulanabilirligini de ozellikle Ozal doneminde yukselmekte oldugunu vurguladigi koktendinci Islamin gucune dayiyordu.

Boylece bugun ABD tarafindan desteklenen ve Turkiye'ye ihrac edilmeye calisilan "Ilimli Islam" modelinin temellerini atmisti.

***

Sevgili okurlarim, iste Ilhan Selcuk ile yaptigimiz fikir alisverisi sonunda bu makaleyi yazmaya ve Amerika'nin bugunku laiklik saldirisinin altinda yatan temel yaklasima, Huntington 'un kitabina dikkat cekmeye karar verdim.

Bu yazinin yazilmasina vesile olan Ilhan Selcuk 'a tesekkur ediyor ve kendisine acil sifalar diliyorum.

(Not: Huntington 'un ayrintili bir elestirisi icin "Kuresel Teror ve Turkiye" adli kitabima bakilabilir.)



isvecliler Turk cIktI!

13 Nisan 2008 : 13:27

isveclilerin de atalarI Turk cIktI! unlu tarihci Sven Bring, isveclilerin atasInIn Turk oldugunu iddia etti.Peki Turkce ve isvecce ortak kelimeler neler?

 

 

isveclilerin de atalarI Turk cIktI! Peki Turkce ve isvecce ortak kelimeler neler?

isvecli unlu tarihci Sven Bring, isveclilerin atasInIn Turk oldugunu iddia etti. Bring'in 1764'te yazdIgI 'Turkce ile isveccenin Benzerlikleri' kitabIndaki iddiaya gore isveclerin atasI olarak bilinen Oden, gercekte iskandinavya'ya Orta Asya'dan gelmi$ bir Turk. Tarihci Bring, isvec destanlarInda, beraberindeki Turklerle bugunku anayurda gelen Oden'in hikâyesine dayandIrdIgI iddiasInI Turkce ile isveccenin benzerliklerini ortaya koyarak guclendiriyor.

1707-1787 yIllarInda ya$ayan ve yaptIgI calI$malardan dolayI asalet unvanI verilerek soyadI 'Lagerbring' olarak degi$tirilen Profesor Bring, Vikingli karde$lerimizle olan ortak yanlarImIzI 200 kadar kelime uzerinde carpIcI bicimde gosteriyor.

Ara$tIrmacI Abdullah Gurgun, Bring'in kitabInI Stockholm'deki Kraliyet Akademisinde bulup incelemi$. Orijinali 58 sayfa olan kitabI Turkceye cevirip incelemek isteyen Gurgun, hayret verici bir durumla kar$Ila$mI$. Zira gotik ve fraktur harflerle yazIlan eserde, OsmanlIca, ingilizce, Almanca, Latince, ibranice, Grekce ve izlandaca dillerinden kelimeler kullanIlmI$. Gurgun, bunun uzerine isvec Radyo ve Televizyon Muduru Vibeke Bolinder ile arkeolog Bjorn Lindstrom'den yardIm alarak eseri cevirebilmi$. Onun, Bring'in eserinde dikkatini ceken nokta ise, iskandinavya'ya geli$ zamanInIn tartI$malI oldugunu belirtilen Oden'in, AsyalI ve Turk yolda$larIyla birlikte $imdiki yurduna geldiginin kesin olmasI olmu$. Bring'in eserde kullandIgI $u ifadeler Oden ve yolda$larInIn Turk oldugunu bir isveclinin soylemesi acIsIndan hayli onemli: "Oden, Herwarar masalInIn 1. bolumunde Tirkiar (Turkler) ve Asiamen (AsyalIlar) olarak tanItIlan adamlarIn onderiydi. Burada anlatIlan soy agacInda, Oden'in oglunun adI Yngve Tirkia'dIr. Bunu one suren Sturlason (isvecli unlu destan yazarI), Oden'in cok mulkunun bulundugu ve Tyrkland'dan (Turkiye) yolculugunu ayrIntIsIyla anlatIr."

Voy voy voy!

Bu tezden yola cIkan Gurgun, iskandinav mitolojisi ve izlanda masallarI ile yazar Sturlason'un Kral masallarInI da inceleyerek hayli ilgi cekici bir kitap ortaya koyuyor. Örnegin bizim 'IlIk su'yumuza isveclilerin yerlileri olarak bilinen LaplarIn verdigi isim 'ilikus'. Yine bir iskandinav dili Fince ile Turkce arasIndaki benzerlikler; sine-sen, olla-olmak, voy voy voy- vay vay vay gibi dikkat cekiyor. Finlandiya'nIn Abo kentinin Fin dilindeki kar$IlIgInIn 'Turku' oldugunu anlatan Abdullah Gurgun, Turkce ve isvecce bazI ortak kelimeleri de $oyle sIralIyor: 'Gaur- gâvur (Turkce Musluman olmayan kastediliyor), 'kaf-kafi', 'gierig- gayret', 'scharf- sarp', 'bocka- bukmek', 'zaerrer-zarar', 'germ-geri'

Bugun isvec'teki Turkivagen'de (Turk Koyu) ya$ayan Gurgun, son yIllarda ulkeye goc eden Turklerin dilinden isvecceye gecen kelimelere de yer veriyor: 'kalabalik- kalabalIk', 'kal dolmar-lahana dolmalarI', 'kiosk-ko$k', 'kula-gulle', 'ger-ver', 'divan-divan' Turkcenin de icinde bulundugu Ural Altay dil ailesine mensup olan isveccenin sondan ekli ve ses uyumlu bir dil olduguna dikkat ceken Gurgun, "AynI iki dilin, aradan gecen bunca zamanda bu kadar az ayrI$masI $a$IrtIcI." diyor. Gurgun'un Kaynak YayInlarI'ndan cIkan kitabInda anlattIgI benzerlikler uzun sure tartI$Ilacaga benziyor.

Turk 'Hakan'larI unlu isvecliler

Bizimle ilginc benzerlikler ta$Iyan isveclilerin cocuklarIna Hakan ismini koymalarI da ayrI bir dikkat cekici nokta. Zira bugun anne-babasI isvecli, Hakan ismine sahip olan yuzlerce isvecli bulunuyor. Bu ismin isveclilerin kokeninde bulundugunu belirten yazar Abdullah Gurgun, yakIn tarihsel birliktelige i$aret ediyor.

isvecliler Hakan ismini asaletin sembolu olarak cocuklarIna hic cekinmeden veriyor. Hakan ismine sahip bazI isvecliler ise $oyle: Hakan Mild, Hakan Hulten (futbolcu), Hakan Samuelsson (i$adamI), Hakan Larsson (basketbolcu), Hakan Wennnerstrom (yazar).

isveclilerin atasI Oden, Uygur KralI Buku Tegin mi?

isvec mitolojisinde Oden'in Hugin 'HafIza' ve Munin 'du$unen' adlI iki kargasI vardIr. Hugin ne oldugunu Munin ise ne olacagInI ifade eder. Oden'in diger hayvanlarI ise Freke ve Gere adlI iki kurttur. Abdullah Gurgun, kitabInda iki kargasI ve iki kurdu olan Oden'in ozelliklerinin Uygur HakanI Buku Tegin'le olan benzerligine dikkat cekiyor: "Turk destanlarInda Buku Tegin'in de uc kargasI oldugu soylenir. Kurt motifi ise Turk destanlarInIn vazgecilmezidir. Yine Stockholm yakInlarIndaki Birka antik kentinde yapIlan kazIlarda bulunan mezarlar Altaylarda bulunanlarla aynI ozellikleri gosteriyordu."

ZAMAN PAZAR

 

Middle East Forum
April 14, 2008

MEF Home   |    Research & Writings   |   Middle East Quarterly

Turkey's Turning Point
Could there be an Islamic Revolution in Turkey?

by Michael Rubin
National Review Online
April 14, 2008
http://www.meforum.org/article/1882

Send

RSS

Few U.S. policymakers have heard of Fethullah Gulen, perhaps Turkey's most prominent theologian and political thinker. Self-exiled for more than a decade, Gulen lives a reclusive life outside Philadelphia, Pa. Within months, however, he may be as much a household a name in the United States as is Ayatollah Khomeini, a man who was as obscure to most Americans up until his triumphant return to Iran almost 30 years ago.

Many academics and journalist embrace Gulen and applaud his stated vision welding Islam with tolerance and a pro-European outlook. Supporters describe him as progressive. In 2003, the University of Texas honored him as a "peaceful hero," alongside Martin Luther King Jr., Mahatma Gandhi, and the Dalai Lama. Last October, the British House of Lords and several British diplomats celebrated Gulen at a high-profile London conference. Later this year, Georgetown University scholar John Esposito will host a conference dedicated to the movement. As in 2001, Esposito will cosponsor with the Rumi Forum, an organization Gulen serves as honorary president.

The Gulen movement controls charities, real estate, companies, and more than a thousand schools internationally. According to some estimates, the Gulen Movement controls several billion dollars. The movement claims its own universities, unions, lobbies, student groups, radio and television stations, and the Zaman newspaper. Turkish officials concede that Gulen's followers in Turkey number more than a million; Gulen's backers claim that number is just the tip of the iceberg. Today, Gulen members dominate the Turkish police and divisions within the interior ministry. Under the stewardship of Prime Minister Recep Tayyip Erdogan, one of Gulen's most prominent sympathizers, tens of thousands of other Gulen supporters have entered the Turkish bureaucracy.

While Gulen supporters jealously guard his image in the West, he remains a controversial figure in Turkey. According to Cumhuriyet, a left-of-center establishment daily — Turkey's New York Times — in 1973, the Izmir State Security Court convicted Gulen of "attempting to destroy the state system and to establish a state system based on religion;" he received a pardon, though, and so never served time in prison. In 1986, the Turkish military — the constitutional guardians of the state's secularism — purged a Gulen cell from the military academy; the Turkish military has subsequently acted against a number of other alleged Gulen cells who they say infiltrated military ranks.

In 1998, according to Turkish court transcripts cited in the Turkish Daily News, Gulen urged followers in the judiciary and state bureaucracy to "work patiently to take control of the state." The following year, the independent Turkish television station ATV broadcast a secretly taped Gulen telling supporters, "If they . . . come out early, the world will squash their heads. They will make Muslims relive events in Algeria," a reference to the Islamic Salvation Front's overwhelming 1991 election victory in the North African state. After party leaders spoke of voiding the constitution and implementing Islamic law, the Algerian military staged a coup leading to a civil conflict that killed tens of thousands.

Because of his statements and veiled threats, the judiciary in 1998 charged Gulen with trying to "undermine the secular system" while "camouflag[ing] his methods with a democratic and moderate image." Convicted in absentia, but free to run his organized from his U.S. exile, Gulen continues a rather inconsistent approach to tolerance and secularism. He often equates the separation of religion and state with atheism, an assertion many of Turkey's most secular officials find offensive: Believing that religion is best kept to the individual rather than state sphere does not equate with any lack of belief in God. In 2004, Gulen equated atheism with terrorism and said both atheists and murderers would spend eternity in Hell.

Gulen has received a legal break, however. In 2002, Erdogan's Justice and Development party (Adalet ve KakInma Partisi, AKP) won a plurality in parliamentary elections and, because of a fluke in Turkish election law, was able to amplify one-third of the popular vote into a two-thirds parliamentary majority. Erdogan used this advantage to enact reforms which had the net affect of stacking not only the civil service, but also banking boards and the judiciary with his political supporters and religious fundamentalists. Erdogan's judges wasted no time. They placed liens against political opponents' property, seized independent newspapers and television stations including, not by coincidence ATV, and assigned sympathetic judges to hear appeals against earlier decisions levied against Islamists. On May 5, 2006, the Ankara Criminal Court overturned the verdict against Gulen. While a public prosecutor — a secularist hold-out — appealed the court's action, the process is now nearing conclusion. Gulen's supporters are ecstatic. His slate wiped clean, Gulen has indicated he may soon return to Turkey.

If he does, Istanbul 2008 may very well look like Tehran 1979. Just as Gulen's supporters affirm his altruistic intentions and see no inconsistency between a secretive, cell-based movement and transparent governance, too many Western journalists also give Gulen a free pass.

If this sounds familiar, it should: Three decades ago, the same phenomenon marked coverage of Iran. "I don't want to be the leader of the Islamic Republic; I don't want to have the government or power in my hands," Khomeini told a credulous Austrian television reporter during the ayatollah's brief sojourn in Paris. In November 1978, Steven Erlanger, the future New York Times foreign correspondent, penned a New Republic essay arguing that Khomeini's vision for Iran was essentially a "Platonic Republic with a grand ayatollah as a philosopher-king," and predicting the triumph of an independent liberal left worried more about labor conditions in Iran's oil fields than pursuing any theological tendency.

In Tehran then as in Ankara now, U.S. ambassadors preferred garden parties with the political elite and maintained contacts with only a narrow segment of the population. They were blind. As the State Department and Central Intelligence Agency remained clueless or belittled concerns about Khomeini's intentions, millions of Iranians turned out to greet their Imam at Tehran's international airport. Turks now say that similar crowds might greet Gulen when his plane touches down in Istanbul.

Gulen is careful. He will not order the dissolution of the Turkish Republic. But, ensconced in his Istanbul mansion, he could simply begin to issue fatwas prying Turkey farther from the secularism to which Erdogan pays lip service. As Khomeini consciously drew parallels between himself and Twelver Shiism's Hidden Imam, Gulen will remain quiet as his supporters paint his return as evidence that the caliphate formally dissolved by Ataturk in 1924 has been restored.

The secular order and constitutionalism in Turkey have never been so shaky. The government now controls most television and radio stations. Erdogan has gained the dubious distinction of launching more lawsuits against journalists and commentators than any previous Turkish prime minister.

As Erdogan discourages dissent, his and Gulen's supporters among prominent Turkish columnists and commentators equate Islamism with democracy, and secularism with fascism, a line too many Western diplomats eager to demonstrate tolerance with an embrace of "moderate Islam" accept. Erdogan himself has argued that it was secularism which led to Hitler; that Islamism would never produce such a result.

Last month, after one of the few independent judicial authorities filed a lawsuit against Erdogan and the AKP for violating constitutional provisions separating religion from politics, the prime minister responded with a midnight round-up of leading academics and journalists who had criticized him. Even Erdogan's supporters were shocked to wake up on March 21 to learn that ilhan Selcuk, the bed-ridden octogenarian editor-in-chief of Cumhuriyet described by Turks as their Walter Cronkite had been arrested in a pre-dawn raid on charges of plotting to launch a military coup; the police have yet to provide any evidence. Nor is Selcuk the only victim in the most recent intimidation campaign. A Hurriyet columnist, Ahmet Hakan, has received threatening phone calls from lawyer Kemaletin Gulen, a relative of Fethullah.

When Islamists pursue campaigns of hatred, Western officials not only pretend nothing is amiss but also, as in the case of Palestinian leaders, often increase their support. This week Secretary of State Condoleezza Rice will address the judicial case against Erdogan and the AKP. Members of her staff suggest she will lend subtle support to the prime minister. Indeed, it may be tempting to condemn the court action as a political stunt: The prosecutor's legal brief is shoddily written and poorly argued. Despite its faults, however, the underlying legal issues are real.

Rice should be silent. Any interference will backfire: Turks, already upset that U.S. ambassador Ross Wilson seldom meets with opposition leaders, will interpret any criticism of the case as White House support for the AKP. Secularists will ask why Turkey's liberal opposition should not have the right to all legal remedies. They already ask why the West applauds legal action taken against Austrian populist Jorg Haider and French demagogue Jean Marie Le Pen, but the same U.S. and European officials appear to bless Erdogan's legal exceptionalism. By undermining judicial recourse, Rice may accelerate violence and lead support to those who argue — wrongly — that the government's disdain for the law and constitution should be met with the same. On the off-chance, however, that Rice accepts that the court case should run its course, Turkey's religious conservatives will accuse her of masterminding the approach.

Over the past seven years, the Bush administration has made many mistakes. Bush was correct to recognize the importance of democratization; bungled implementation has turned a noble ideal into a dirty word. By equating democracy only with elections, the State Department and National Security Council fumbled U.S. interests in Iraq, Gaza, and Lebanon. One man, one vote, once; parties that enforce discipline at the point of a gun; and politicians who seek to subvert the rule of law to an imam's conception of God do little for U.S. national security. Never again should the United States abandon its ideological compatriots for the ephemeral promises of parties that use religion to subvert democracy and seek mob rather than constitutional rule.

Turkey is nearing the cliff. Please, Secretary Rice, do not push it over the edge.

Michael Rubin, a resident scholar at the American Enterprise Institute, is editor of the Middle East Quarterly.

Related Topics: Radical Islam, Turkey

Related Articles

·                         Will Turkey Have an Islamist President?

·                         "Mr. Erdogan's Turkey"

·                         Erbakan's Turkey: Ready for Business?

 

 

 

 

ABD, iRAN GEMiLERiNE ATE$ ACTI !

 

Amerikan sava$ gemisi uc iran gemisine uyarI ate$i actI...





11 Nisan 2008 22:10


Korfez bolgesinde Amerikan donanmasIna ait bir gemiyle uc iran gemisinin kar$I kar$Iya geldikleri bildirildi.

Amerikan donanmasI sozcusu, Amerikan karakol gemisi Typhoon'a uc iran gemisinin yakla$tIgInI, geminin yakla$an gemilere standart bir cagrI yaptIgInI ve cevap alInamamasI uzerine Typhoon adlI gemiden uyarI ate$i acIldIgInI, bunun uzerine gemilerin durduklarInI ve Typhoon'un da yoluna devam ettigini soyledi.

CNN televizyonu, olayIn dun ak$am meydana geldigini, gemilerin iran'a ait oldugunu ve bunlardan birinin Typhoon adlI Amerikan gemisine 200 metreden daha az bir mesafeye kadar yakla$tIgInI bildirdi.

Bu arada, iran Devrim MuhafIzlarIndan bir kaynak yaptIgI acIklamada, Korfez bolgesinde boyle bir kar$I kar$Iya gelme durumunun ya$anmadIgInI belirtti.

Kaynak, iki Amerikan gemisini soz konusu ederek, "son iki gunde normlara uygun olarak kimlik saptama proseduru uygulandIgInI ve Amerikan gemilerinin yollarIna devam etme izni aldIklarI" ifadesini kullandI.


 

http://www.washingtonpost.com/wp-dyn/content/article/2008/04/10/AR2008041004073.html

 

U.S., Iraq Negotiating Security Agreements

 

 

By Karen DeYoung

Washington Post Staff Writer
Friday, April 11, 2008; Page A04

The Bush administration is negotiating two accords with the government of Iraqi Prime Minister Nouri al-Maliki to replace the U.N. mandate for a multinational military presence there that expires at the end of this year.

View Only Top Items in This Story

The first is a "status of forces agreement," or SOFA, defining and protecting the legal status of U.S. military personnel and property in Iraq. Negotiated and signed under executive authority, it is a binding commitment but does not require congressional approval.

Among aspects unique to the proposed SOFA, Senate Democrats said, are that it would allow U.S. forces to unilaterally initiate military operations and to detain Iraqis, and would immunize civilian U.S. contractors from prosecution in Iraq.

The second agreement is a long-term "strategic framework" the administration has said will establish "cooperation in the political, economic, cultural and security fields." A "statement of principles" that Bush and Maliki signed in December said the framework, which they plan to sign by July 31 to take effect Jan. 1, included "security assurances and commitments to the Republic of Iraq to deter foreign aggression against Iraq that violates its sovereignty and integrity of its territories, waters, or airspace."

Congressional Democrats have said that the agreement, as outlined by the administration, constitutes a defense treaty commitment requiring Senate ratification. The administration has said it is "nonbinding," will not include language on specific troop numbers or authorize permanent bases, and does not commit the United States to defend Iraq. It also asserts that the agreement is within Bush's executive authority.

In a meeting yesterday with Washington Post editors and reporters, U.S. Ambassador Ryan C. Crocker described the framework as a "political document" and said Congress will be kept fully briefed on the negotiations. "We're hopeful that as it moves along, it will become apparent that both hands are above the table on this," Crocker said.

David M. Satterfield, the State Department's lead official on Iraq, told the Senate Foreign Relations Committee that the agreement would not limit the options of a future U.S. administration, because either side could cancel it at any time.

Committee Chairman Joseph R. Biden Jr. (D-Del.) questioned whether the United States should be negotiating agreements it may not keep. "Big nations can't make assurances, whether legally binding or not, without having consequences when they don't fulfill that obligation," Biden said.

This Story

·                                 Bush Backs Petraeus on Indefinite Suspension of Troop Pullout in Iraq

·                                 What Basis for 'Permanent' Bases?

·                                 Strains to Remain Despite Shorter Tours, Say Gates, Mullen

View All Items in This Story

 

 

 

U.S. Ambassador to Iraq says embassy ready

$736 Million US Embassy in Iraq to Open
    The Associated Press

 http://www.usatoday.com/news/world/iraq/2008-04-11-iraq-embassy_N.htm?csp=34

   Friday 11 April 2008

    Washington - U.S. diplomats will begin moving into the mammoth new, heavily fortified embassy in Baghdad next month after long delays in the $736 million project - and not a moment too soon. Increasing rocket attacks on the Green Zone have killed four Americans in recent weeks and have embassy staff wearing body armor and ducking for cover.

    U.S. Ambassador to Iraq Ryan Crocker said Friday that construction is complete at the Vatican-sized compound and that although not all buildings have yet been certified for final occupancy, transition to the facility from the less-protected location in a Saddam Hussein-era palace should start at the end of May.

    "It's been a difficult few weeks, rockets are bouncing off your buildings, and maintaining focus can be an occasional challenge," Crocker said, referring to the recent spate of insurgent attacks in the Green Zone that have killed at least two U.S. soldiers and two American civilians.

    "We will begin moving into the new embassy - some of the office space and the apartments - probably the end of next month, the beginning of June, so that will certainly improve quality of life and provide some added protection," he told reporters.

    The rise in insurgent attacks prompted the embassy late last month to order personnel not to leave reinforced buildings and to wear helmets and body armor if they must go outside. A shortage of space in fortified areas has forced some diplomats to sleep at the new embassy site despite the lack of occupancy approvals.

    "We worry a lot less about formal safety certifications and a lot more about ensuring people have a place to sleep where rockets couldn't get at them," said Crocker, who has served in battle zones before, notably in Lebanon during its civil war in the 1980s.

    "Being under attack is a lot like being under attack, whether it is in Lebanon or Iraq," he said. "The incoming sounds about the same and has about the same impact."

    The new embassy will be the largest U.S. diplomatic mission in the world, with fortified working space for 1,000 people and living quarters for several hundred on a 104-acre site.

    But the project has been beset by construction, logistical and security hitches that caused major delays beyond its planned September 2007 opening date and angered some lawmakers.

    In October, the department conceded that a host of problems, including major malfunctions in the complex's physical plant, including electrical and water distribution systems, would push back the embassy opening at least until this spring. Some of those problems have since recurred.

    Some of the deficiencies have been blamed on shoddy work by the company hired to build the project, First Kuwaiti General Trading & Contracting Co., for $592 million. Changes to the original design have pushed the cost up by $144 million.

    First Kuwaiti has been accused of tricking foreign laborers into working on the embassy, mistreating them, and paying $200,000 in kickbacks in return for two unrelated Army contracts in Iraq. The company denies the charges.

    Congressional Democrats have launched investigations into whether the State Department had adequate control of the project, which has been complicated by security concerns, including a September incident in which private Blackwater USA guards are accused of killing 17 Iraqi civilians while protecting an embassy convoy.

    In his comments on Friday, Crocker defended the work of private security contractors like Blackwater as "absolutely essential" to the functioning of embassy staff.

    The State Department last week renewed Blackwater's contract despite the fact that an FBI investigation into the September incident is still underway.

    Crocker said he and his team would not able to do their jobs if they did not have such protection.

    "The challenges of getting the nation's business done in Iraq are pretty substantial," he said. "We have to function in conditions that would in most places have us pretty much in a stand-down. But this is the nation's most critical work, and it has to go on, and security contractors like Blackwater are absolutely essential to this effort."

 

 

IRAK TÜRKLERi TÜRKiYE'DEN AYRILMAK iSTEMEDiLER.

 

 

 Yazan: Sadun KÖPRÜLÜ

 

 

 

Irak Turkleri yIllardan beri, OsmanlI imparatorlugundan ayrIldIktan sonra her turlu etnik, Irk, dil, mezhep bolge asimilasyon politikasIyla, Ana yurtlarIndan,ana haklarIndan yoksun olarak, cok sayIda soykIrIm, katliamlara atIlgan yigit, calI$kan buyuk liderlerini $ehit veri$lerdir.

 

Irak devleti, Birinci Dunya Sava$Inda i$galine girmesiyle, Irak Turkler icin, en karanlIk acI donemin ba$lamI$tIr. TopraklarI Musul, Kerkuk ve Erbil ingiliz i$galine ugrayarak, Irak Turkleri birlikte i$galci guclere kar$I mucadele etmek icin canlarInI, kanlarInI vermeye on planda gorunmeye ba$lamI$lardIr, ingiliz guclerine kar$I duran Telafer yigit Arsalan Turkleri mucadelesini surdurerek ingilizler Telafer Turklerine kar$I buyuk katliam uygulamI$tIr. Irak Turkleri milli mucadelelerini, guclerini Anadolu Turklerinden almaktaydIlar.

 

ilk olarak, ingilizler Irak milletini OsmanlI devletine kar$I  kI$kIrtmaya ba$ladIlar, bolgede halka para dagItmaya ba$layarak.Bircok boy oymak ba$kanlarInI yanlarIna cekmek icin ugra$mI$lardIr, ingiliz'in giri$imine kar$I, Irak Turkleri direnerek, planlarInI bo$a cIkarmak icin caba gostererek mucadeleye ba$lamI$lardIr.

 

Bu mucadeleye ilk olarak Erbil Turklerinden din bilgini Kucuk Molla Efendi (1867-1943)'nin, Erbil Turklerini ve tum halkI ingilizlere kar$I mucadeleye katIlmalarInI istemi$tir.i$galcilere  kar$I uyanIk olmaya yonelik konu$malar yapmI$tIr, Ulu cami de Erbil'in ileri gelenlerini toplamI$lardIr,ingilizler ise, Erbil'de 12 camiyi kapatmI$lardI. Millet buralarda toplanmasInlar ve aralarInda ili$ki kurmasInlar.

 

AyrIca Turkler Bagdat, Kerkuk, Musul ve bircok Turk bolge,$ehir ilcelerinde ingiliz i$galine kar$I durularak, Irak'ta Turk yonetiminin tekrar uygulanmasInI istemi$lerdir ve Bagdat'ta eylemler mucadele ba$latan bircok insanlar, gizli bir Turk toplulugu kurmu$lardIr. ve bircok sayIda sivil, bu Turk toplulugu altInda toplanmI$lardIr. Bu topluluklar Musul, Kerkuk, Bagdat olmak uzere bircok yerlerde kurulmu$tur.

 

Irak Turkleri Birinci Dunya Sava$I boyunca, OsmanlI devletine sadIk kalarak, pek cok hizmetler etmi$lerdir. ingilizlere kar$I mucadelelerini surdururken Mustafa Kemal Pa$aya baglI olduklarInI dile getirmi$lerdir, Irak Turkleri Turkiye'ye baglI bulunduklarInI on plana alarak hicbir zaman Turk milletinden ayrIlmak istemediler. Dunya Sava$I'nda ne kadar umitsiz olmalarIna ka$I, Irak Turkleri milli mucadeleye giri$erek, butun varlIklarInI Millî Mucadeleye katarak, Al bayraklarIna, kutsal Turk topraklarIna sarIlarak, Canakkale Vatan icin onlarca $ehit vermi$lerdir.

 

Irak Turkleri Turk milletinden bir parca olduklarIndan dolayI, Turk olduklarIndan dolayI, Irak ba$Ina gelen tum yonetimler tarafIndan, her turlu baskI, i$kenceye katliam, soykIrIma ugrayarak, bu acIlar gunumuze kadar surmektedir.

 

 

 

 

From: Meltemb

 

Kurekle 3. en uzun sureli geci$i O gercekle$tirdi...

ORS istatistikler sayfasIndan alInan bilgiye gore Erden Eruc; "Dogudan batIya tek ba$Ina Atlantik" kategorisinde 33. sIrada yerini aldI. "180 Gunden uzun tek ba$Ina geci$ler" kategorisinde, bugune kadar Pasifik'te gecirdigi 274 gunle 3. sIrada ve "Denizde gecen toplam gun" kategorisinde, bu rakamla tarihte 4. sIrada gosteriliyor.






10 Nisan 2008 Per$embe
I$Il Öz/SAN DIEGO (Turkish Journal)


1896'da iki NorveclI Harbo ve Samuelson'un New York ile ingiltere arasInda gercekle$tirdigi tarihi Kuzey Atlantik geci$ine kadar uzanan okyanus kurekciligi sporunun istatistiklerini, Londra merkezli Okyanus Kurekcileri Dernegi derliyor.

ORS istatistikler sayfasI, $imdiye kadar kayda gecen butun okyanus geci$leri hakkInda bilgi iceriyor ve bu yegane sporla ilgili zengin bir bilgi dagarcIgI olu$turuyor. AlInan bilgiye gore; $imdiye kadar kurekle okyanus geci$ini 223 ekip ba$ardI ve bu teknelerin 65 tanesi tek kurekciyle okyanus gecti. Tarihte tek ba$Ina okyanus gecmi$, sadece 56 kurekci var. istatistikler altInda "Dogudan batIya tek ba$Ina Atlantik" kategorisinde, Erden Eruc 33. sIrada yerini aldI. Eruc karaya cIkana kadar, bu sayIlar ve sIralamadaki yerinin yukselecegi ongoruluyor.

8 Nisan itibariyle, okyanus gecme cabasIyla denizde sarfettigi gunlerin toplamI 402 gunu buldu. ORS istatistikleri sayfasIndaki "Denizde gecen toplam gun" kategorisinde, bu rakamla tarihte 4.sIrada beliriyor. Bu 402 gune, 2005 sonbaharInda Lizbon'da ba$layIp, 2006 MayIs ayInda Guadeloupe'de noktalanan Kuzey Atlantik geci$inde sarfettigi gunler de dahil.

Yine bugun itibariyle, "180 Gunden uzun tek ba$Ina geci$ler" kategorisinde, bugune kadar Pasifik'te gecirdigi 274 gunle 3. sIrada gosteriliyor.

Atlas Okyanusunu kurekle gecen ilk Turk olan Erden Eruc'un kas gucuyle devrialemi Bodega Bay'de 10 Temmuz sabahI ba$ladI. Eruc; ruzgar, ters akIntI sebebiyle umitsiz gelgitler ya$asa da, Israrla mesafeler katederek, butun yuku guverte altInda, guvertesi kapalI, su yuzeyinin 30 santim uzerinde 7.20 boyunda bir tekne ile yola devam ediyor.

Eruc'un macerasI, 12 bin 400 kilometrelik mesafeyi a$Ip bisikletinin on lastigini, teknesini denize indirdigi rampada Avustralya'da suya degdirdiginde tamamlanmI$ olacak.

Bu e$siz macera hakkInda daha detaylI bilgiye http://www.Kaslagit.com adresinden ula$abilirsiniz…

From: Ali Serdar Bolat [serdarbolat@superonline.com

 

 

israil ve ABD elendi, ihaleyi Rusya aldI

 

 

Turkiye, hem israil'in hem de ABD'nin katIldIgI silah ihalesini Ruslara verdi.

Haliyle bir $a$kInlIk oldu. Denir ki, 'ili$kilerde Rusya donemi ba$ladI'! . iyibilgi Ankara



Ruslar'dan?. Silah?. Hayırdır?..

Savunma Sanayi icra Komitesi (Ba$bakan, Genelkurmay Ba$kanI, Savunma BakanI bu komiteye uyedir)  onceki gun, 800 anti-tank ve 80 sistemlik Orta Menzilli Tanksavar Silah Sistemi Projesi'nde Rus "Rosoboronexport"u tercih etti.

http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=62304

Bu karar "buyuk surpriz" sayIlIyor. Cunku israil ve ABD de adaydI ve elendiler. KaldI ki israil favoriydi. Ama Ruslar kazandI.

KaranIn bir cok uzmanI $a$IrttIgI soyleniyor. AslInda konuyla hic ilgisi olmayan insanlara da gidip sorulsa, "bu uc ulkeden hangisi kazanIr" diye, muhtemelen Rusya ilk ikiye zor girerdi.

$imdi bu kararIn, Savunma Sanayi Muste$arlIgI ili$kilerinde Rusya donemini ba$latacagI degerlendiriyor.
###############################

Rusya: Turkiye stratejik ortagImIz

 

10.04.2008 - 03:41

 

     Rusya'da Turkiye YIlI'nIn acIlI$I ile ilgili resmi sitede bir bildiri yayImlayan Rusya DI$i$leri BakanlIgI, Rusya ve Turkiye arasIndaki ili$kilerin stratejik ortaklIk seviyesine yukseldigini acIkladI.

     AcIklamada, her iki ulkenin bu ili$kileri daha da geli$tirme istegine sahip oldugu vurgulandI.

     DI$i$leri BakanlIgI'nIn resmi sitesinde yayImlanan acIklamada $oyle denildi:

     "Geni$ kapsamlI etkinlikler iki ulke arasIndaki mevcut ili$kilerin ust duzeye cIktIgInI gostermektedir. ili$kilerin bu yonde geli$mesinde ekonomik ili$kilerdeki pozitif gostergeler onemli rol oynamI$tIr. Rusya, Turkiye'nin en onemli ikinci ekonomik partneridir. 2007 yIlInda ulkelerimiz arasIndaki ticaret hacmi 28 milyar dolarI gecmi$tir."

 

aydinlik-gelecek-hareketi@googlegroups.com

 

Kaynak: Ay Gazete

From: washingtonhaber

 

Turkiye'de Fethullahcilar Hakkinda Haber Yapmak Yasaklaniyor

 

http://washingtonhaber.blogspot.com

Monday, April 14, 2008

"Feto'nun tarikatcIlarI" diye yazan gazeteci tutuklandI

"Feto'nun tarikatcIlarI" diye yazan gazeteci tutuklandI

AdIyaman DHA

ADIYAMAN'In Gerger ilcesinde yayInlanan FIrat gazetesinin sahibi ve ko$e yazarI HacI Bogatekin, "Feto'nun tarikatcIlarI" ba$lIklI yazIsI nedeniyle ba$latIlan soru$turmada, "Adil yargIyI etkilemeye te$ebbbus ettigi" gerekcesiyle tutuklandI. Bogatekin, Fethullah Gulen'den "Feto" diye bahsettigi icin savcInIn kendisine, "Bu ifadeyi duzetlmessen seni yakarIm" dedigini one surmu$tu.

AdIyaman'In Gerger ilcesinde yayImlanan yerel Gerger FIrat Gazetesi'nin sahibi ve ko$e yazarI HacI Bogatekin, "Feto'nun tarikatcIlarI, Apo'nun yurtseverleri, Cumhuriyet'in laik bekcileri" ba$lIklI yazIsI nedeniyle hakkInda ba$latIlan soru$turma kapsamInda "Adil yargIyI etkilemeye te$ebbbus ettigi" gerekcesiyle tutuklandI.

Bogatekin hakkInda 4 $ubat 2008'de gazetedeki ko$esinde yayImlanan yazIsI nedeniyle Cumhuriyet SavcIlIgI tafIndan soru$turma ba$latIlmI$tI. Bogatekin, 9 $ubat'ta soru$turma kapsInda savcIlIga ifade verdikten sonra tutuklamasI istemiyle cIkarIldIgI mahkemece serbest bIrakIlmI$tI.

Gizlilik kararI alInmI$tI

Soru$turmayla ilgili haber yapIlmasIna da 12 $ubat'ta mahkeme kararIyla yasak getirilmi$ti. Bu kararIn ardIndan ko$esinde soru$turmayla ilgili yazI yazan Bogatekin hakkInda tutuklama emri cIkarIldI.

istanbul'dan dondu

istanbul'dan onceki AdIyaman'a donen Bogatekin, polis tarafIndan gozaltIna alIndIktan sonra savcIlIga sevk edildi. SavcIlIk tarafIndan tutuklanmasI istemi ile Gerger Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen Bogatekin, mahkemede 10 saatlik yargIlamanIn ardIndan "Adil yargIyI etkilemeye te$ebbus ettigi" gerekcesiyle tutuklandI. Bogatekin hakkInda ayrIca "adil yargIlamayI etkilemek" sucundan 8 aydan 3 yIla kadar hapis cezasI istemiyle dava acIldI.

SavcI azarladI iddiasI

Tutuklama kararIndan sonra Kahta Cezaevi'ne gonderilen Bogatekin'i adliye binasI onunde goruntulemek isteyen basIn mensuplarI da polis tarafIndan engellendi.

Bogatekin yazIsI nedeniyle 9 $ubat'ta ifade verdigi Cumhuriyet SavcIsI Sadullah OvacIklI tarafIndan azarlandIgInI iddia etmi$ti. Bogatekin, "SavcI bana, 'Sen nasIl Fetullah Gulen Hocaefendi hazretlerine Feto dersin. Bir dahaki sayInda ozur dileyeceksin, yoksa seni yakarIm' dedi" iddiasInda bulunmu$tu.

 

 

From: uzu

 Subject: YARGITAY BASKANI, Amerikada basbakan adayi olmaya hazirlanan  TUNA BEKLEVIC'I AJAN ILAN ETTI!

 

YARGITAY ONURSAL BA$KANI HANGi SiYASi PARTi'NiN LiDERiNi AJANLIKLA iTHAM ETTi?

 http://www.odatv.com/index.php?id=12223

Guclu Turkiye Partisi Genel Ba$kanI Tuna Beklevic'e "ajan" suclamasI.


YargItay Onursal Ba$savcIsI ve Sozcu Gazetesi yazarI Vural Sava$,

Bugunku ko$esinde Beklevic hakkInda bazI iddialarda bulundu.

 

Sava$, "Kaan Turhan 2006 yIlInda yayInlanan 'Sivil Casus' adlI eserinde Beklevic uzerinde ozellikle durmu$tur" dedi.
 
YargItay Onursal Ba$savcIsI ve Sozcu Gazetesi yazarI Vural Sava$, Guclu Turkiye Partisi genel ba$kanI Tuna Beklevic'le ilgili yazIlan bir kitabI ko$esine ta$Irken, 'Sivil Casus' iddialarInI gundeme getirdi.


Son gunlerde adI Ba$bakan Recep Tayyip Erdogan'la birlikte anIlmaya ba$layan Tuna Beklevic, gectigimiz genel secimde Edirne'de bagImsIz aday olmu$ ve 600 oy almI$tI.

 

Beklevic, secimden sonra Edirne'ye bir daha gelmemi$ ve Ba$bakan Recep Tayyip Erdogan'In Edirne ziyareti sIrasInda gizlice gelerek, Ba$bakan'la goru$tugu ileri surulmu$tu.


Vural Sava$, Sozcu Gazetesinin bugunku sayIsInda yayInlanan
ko$e yazIsInda, kapatma davasInIn sonucundan once AKP'nin kendini feshedecegini ve mallarIyla birlikte Guclu Turkiye Partisi'ne katIlacagInIn konu$uldugunu bildirdi.


Sava$, ko$esinde Kaan Turhan tarafIndan 2006 yIlInda yayInlanan 'Sivil Casus' adlI kitabInda Tuna Beklevic hakkInda suclamalarda bulundugunu ifade ederken, bu konuda $unlarI yazdI: 

"Kaan Turhan, Turkiye Cumhuriyeti'nin cokertilmesi  ve paramparca edilmesi icin ulkemizde faaliyet gosteren bazI sivil toplum orgutlerinin maskelerini du$urmek icin yazdIgI ve 2006 yIlInda yayInlanan  'Sivil Casus' adlI eserinde, Tuna Beklevic uzerinde ozellikle durmu$ ve  $u bilgileri vermi$ti.


Tuna Beklevic, parti kurmadan once Saros'tan destek goren
istanbul Bilgi Üniversitesi Proje Geli$tirme Bolumu Ba$kanlIgI ve sonradan Anadolu Genclik Liderleri adInI alan Ekonomistler Platformu Ba$kanlIgI da yapmI$tI".


Kitaptan onemli bolumleri ko$esine ta$Iyan Vural Sava$, Beklevic'in 3 Haziran 2005 tarihinde Kurt gruplarla goru$mek icin Irak'a gittigini, ABD'li yoneticilerin de AKP'nin kapatIlmasI halinde Guclu Turkiye Partisi ile birle$me konusunda Beklevic'e goru$ ilettiklerine yazIsInda geni$ bir $ekilde yer verdi.

 

Odatv.com

 

 

Absolut's 'Mexico U.S.' Map Angers Many

 

Monday, April 14, 2008 12:38 PM

Article Font Size  

 

 

An organization fighting illegal immigration has launched a boycott of Absolut vodka after the Swedish company ran an ad showing large areas of the U.S. as part of Mexico.

A map in the ad depicts Mexico owning California, Texas, Nevada, Arizona, New Mexico, and other U.S. territory, with the slogan, "In an Absolut World," and panders to the "separatist" movement among Mexicans, according to the National Illegal Immigration Boycott Coalition (NIIBC).

"There is a rapidly growing separatist movement in the United States that is being fueled by illegal immigration across our southern border with Mexico," the group said in a statement.

"While many in the American media try to ignore or play down the threat, this radical movement is much stronger than most Americans know and global companies like Absolut are trying to cash in on it.

"Sentiments that the Southwest United States rightfully belong to Mexico are so prevalent in Mexico and among illegal aliens that the Absolut vodka company ran this ad on a billboard and in a Mexican magazine."

The ad's message to the Mexican audience is, "In an Absolut (i.e., Perfect) world, one-third of the U.S. is returned to Mexican control," according to the NIIBC, which represents more than 100 civic organizations fighting for secure borders and immigration enforcement.

Americans for Legal Immigration (ALIPAC) issued a statement declaring: "Over 100 American organizations dedicated to border security and the enforcement of existing immigration laws launched a nationwide boycott of Absolut vodka in response to their ad that ran in Mexico, which panders to a rising separatist movement inside the U.S. that is being fueled by illegal immigration."

ALIPAC said in another statement: "History was made when American-made SKYY vodka sent out a press release proudly supporting the Treaty of Guadalupe Hidalgo and criticizing Absolut for their offensive advertising in Mexico."

The Treaty ended the Mexican War and gave the U.S. control of California, Nevada and Utah plus parts of Arizona, New Mexico and Colorado. The map in the Absolut ad shows Mexico controlling even more U.S. territory than that.

SKYY vodka spokesman Dave Karraker said: "Like SKYY vodka, the residents of states like California, Texas and Arizona are exceptionally proud of the fact that they are from the United States of America. To imply that they might be interested in changing their mailing address, as our competitor seems to be suggesting in their advertising, is a bit presumptuous."

© 2008 Newsmax. All rights reserved.

 

From: Bedii Nezih Oz [bediinezihoz@mac.com]

 

Yasanan karsidevrim hareketini saptirmak ve gercekten uzaklastirmak icin son yillarda buyuk ugras veren cevreler var

Yabanci bilimadamlari gozuyle 31 Mart

Onceki degerlendirmelerde 99 yil once gerceklesen 31 Mart olayinda en onemli noktanin, Genc subaylardan olusan ve Hareket Ordusu adi verilen ordunun Rumeli'den gelerek bu "karsi devrimi" bastirmasi oldugunu belirttik.

Ancak son yillarda 31 Mart Olayi saptirilmaya calisiliyor.

31 Mart'in bir "irtica ayaklanmasi" olmadigi, sadece "askeri bir ayaklanma" oldugu belirtiliyor, hatta "... Turkiye'de hicbir zaman bir murteci ayaklanmasi ihtimali yoktur, 28 Subat'ta da yoktu" gibi dusunceler ileri surulebiliyor. Kimileri, bu konuda arastirma yapan, dogrulari yazan bilim adamlarini "resmi tarihci" olarak niteliyor.

O zaman yapilacak bir sey kaliyor. Acaba, "31 Mart Olayi" na yabanci bilim adamlari, yabanci arastirmaci, tarihci, siyaset bilimciler ne diyorlar? Onlarin bu konudaki yargilari nedir?

Yakin tarihimizle ilgili yabanci tarihci ve siyaset bilimciler tarafindan bircok kitap yayimlandi. Bunlarin cogu Turkceye cevrildi, siyaset bilimi kutuphanemize kazandirildi.

Sozu burada yabanci bilim adamlarina birakiyoruz.

Cetesiyle daga cikarak Kanun-i Esasi'nin yururluge konulmasini isteyen Resneli Niyazi Bey (onde soldan 7.) ve unlu geyigi.

Bernard Lewis: Istekleri basitce seriatti

Ortadogu ve Turk tarihi uzerine uluslararasi une sahip olan Prof. Dr. Bernard Lewis , Londra ve ABD'de kimi onemli universitelerde ogretim uyeligi yapmistir.

Bircok bilimsel yapitin sahibi olan Prof. Lewis'in Turkiye ile ilgili en onemli eseri The Emergence of Modern Turkey, Turkceye cevrilerek dilimize Modern Turkiye'nin Dogusu adiyla kazandirilmistir. (Modern Turkiye'nin Dogusu, Turk Tarih Kurumu, 1993) Bu kitapta genis olarak Bati kaynaklari ve Osmanli belgeleri kullanilmistir.

Bernard Lewis, 31 Mart hareketini kitabinda asagidaki sekilde anlatiyor:

 

"Bu ayaklanmada 5 Nisan (1909) gunu Ayasofya'da yapilan bir toplantida kurulmus asiri bir dini orgut olan Ittihad-i Muhammedi'nin rolu vardi. Dinci Volkan gazetesi Musluman Ortodokslugunun ve 'ihtilalci Islam Beynelmilliyeti' nin sampiyonu olarak gorunuyordu."

 

 

"Ayaklanma, 12-13 Nisan gecesi bazi avci ve piyade birliklerinin barakalarinda baskaldirip sabahin erken saatinde Galata Koprusu'nu gecerek Meclis binasinin disinda Ayasofya Meydani'nda toplanmalariyla basladi. Cok az direnmeyle karsilastilar; kendilerine diger birliklerden de asiler, bazi mollalar ve medrese ogrencileri katildi. Diger guruhlar kentin belli basli merkezlerinde toplandilar. Ayaklananlarin istekleri basitti: 'Seriat tehlikededir. Seriat isteriz!' Bazilari da mektepli subaylari istemediklerini ekliyorlardi." (s. 214-215)

Hareketin baslamasindan iki gun sonra hukumet bir bildiri yayimladi:

 

"Seriatin korunacagini ve onu savunmak icin ayaklanmis askerlerin affedilecegini vaat etti. 15 Nisan'da butun valilere seriatin korunmasi talimatini veren bir genelge gonderildi. Meclis-i Mebusan'da Ahmet Riza , 1908 devriminden beri bulundugu baskanliktan dusurulerek yerine (Ingilizlerle yakin iliskide oldugu bilinen) Ismail Kemal secildi." (s. 215)

Prof. Lewis'in yargilari kisaca soyledir ve onemlidir:

1. Ayaklanmada asiri bir dini orgut olan "Ittihad-i Muhammedi Cemiyeti" nin rolu belirtiliyor.

2. Volkan gazetesi ve Dervis Vahdeti'nin bu isyandaki onemini vurgulaniyor.

3. Ordu icindeki alayli subaylarin etkisiyle bazi askerin de harekete gecmesiyle, sivil ayaklanmanin askeri bir renk aldigi belirtiliyor.

4. Hareket Ordusu'na Prof. Lewis "Kurtulus Ordusu" adini veriyor.

STANFORD J. SHAW:

Tutucular, anayasanin laik maddelerine karsi ayaklandilar

Prof. Dr. Shaw 'in Osmanli Imparatorlugu ve Modern Turkiye (2 cilt) kitabi Turkceye cevrilmistir. Ayrica bes ciltlik IngilizceFrom Empire To Republic adli onemli eserin sahibidir. Birkac yil once vefat eden Prof. Shaw, son yillarda Ankara Bilkent'te ogretim uyeligi yapiyordu.

Shaw soyle yaziyor:

 

"Islamcilik taraftarlari, kesin olmamakla birlikte buyuk bir olasilikla padisahin destegini alarak kiskirticiliga basladilar. Anayasanin laiklik maddelerine tepki gosteren tutucular, sokaklarda pecesiz kadinlarin gorunmesi ve Musluman olmayanlara taninan yeni esitlik nedeniyle anayasaya karsi acikca kampanyaya baslayip imparatorlugun cokusunun Islam ilkelerinden ayrilma yuzunden oldugunu ve modern cagin gereklerini ancak Islamciligin karsilayabilecegini ileri surduler. Islamcilik, imparatorlugun toplumsal ve politik yasaminin her alani icin gerekli yasalari, kendi icinden cikarabilirdi. Bati'dan yalnizca teknoloji yeterliydi. Bu gorusler yalniz ulema degil, memurlar ve ordu, dervis tarikatlari ve halk kitleleri arasinda taraftarlar buldu." (s. 336)

Bu konudaki genis aciklamalardan sonra yazar kitabinda, konuya carpici bir baslikla giriyor: "13 Nisan 1909 Karsi Ihtilali"(s. 338)

Prof. Shaw, bu harekette Dervis Vahdeti ile Ittihad-i Muhammedi Cemiyeti'nin onemli rol oynadigini, Abdulhamit'in bu dernege ve gazeteye mali yardimda bulundugunu, padisahin sehzadesi Burhanettin Efendi'nin de bu dernege uye oldugunu belirtiyor. (s. 338)

Prof. Dr. Stanford Shaw, 31 Mart Olayi'ni yorumlarken asagidaki yargilara variyor:

Yazar konuyu "13 Nisan 1909 Karsi Ihtilali" basligini koyarak incelemistir.

Din ogrencilerinin harekete gectigi, "seriatin tehlikede" oldugu propagandasinin yapildigi ve "Ittihat-i Muhammedi Cemiyeti" nin seriati getirmek amaciyla kuruldugu ve ilk buyuk toplantisini irtica hareketinin baslangicindan bir hafta once 5 Nisan 1909'da Ayasofya Camii'nde yaptigi belirtiliyor.

Padisahin sehzadelerinden Burhanettin Efendi'nin bu cemiyetin ve onun yonlendirdigi yeni partinin uyesi oldugu belirtiliyor. Herhalde o devirde padisahin izni olmadan, bir sehzadenin boylesi bir partiye girmesinin olanaksiz oldugunu herkes kabul edecektir.

 

Said-i Kurdi' nin Volkan gazetesinin etkin bir kampanya baslattigi, Volkan'a bagli cemiyetin 5 Nisan 1909'da Ayasofya Camii'nde buyuk bir toplanti yaptigi, boylece olayin uzun bir suredir dusunulup planlandigina isaret ediliyor.

Shaw, bu anlatiminin sonunda Hareket Ordusu konusunda bilgi vermekte ve ordunun "anayasa ve demokrasi" adina yonetime el koydugunu acikca belirtmektedir.

Bizim libos ve ikinci cumhuriyetci takimi yakinda Prof. Shaw icin de "resmi tarihci" sifatini yakistirirsa sasmayiniz.

#########################

 

-- Kaynak: Referans Gazetesi

 

ABD'den PKK'ya kIsmî af talebi

16.04.2008 | Cevdet A$kIn | Yorum

KUZEY IRAK GÜNCESi

15 NiSAN 2008 SAAT:18.30

 

ANKARA

 

DI$i$leri BakanI Ali Babacan, onceki gun ingiliz Kraliyet SilahlI Kuvvetler Enstitusu'nde Kuzey Irak'a ba$ka operasyon olup olmayacagI yonunde kendisine yoneltilen soruyu "Turk SilahlI Kuvvetleri gerek gorurse ba$ka operasyonlar da olabilir. Tum secenekler masada" diye yanItladI.

Genelkurmay Plan ve Prensipler Ba$kanI Korgeneral Hilmi AkIn Zorlu Amerikan Turk Konseyi (ATC) savunma panelinde onceki gun yaptIgI konu$mada Turk ordusunun TBMM'den aldIgI yetkiyle operasyon duzenlemeye devam edecegini, Kuzey Irak'ta yakla$Ik 3 bin PKK'lInIn bulundugunu ve bolgede serbestce hareket ettiklerini, buralardaki hastanelerde tedavi gorduklerini soyleyerek PKK'nIn varlIgInIn Irak'In kuzeyinde buldugu destege dayandIgInIn altInI cizdi.

Turkiye ile iran arasInda surdurulmekte olan guvenlik i$birligi goru$meleri kapsamInda 12. Yuksek Guvenlik Komisyonu toplantIsI dun ba$ladI. ici$leri BakanlIgI'nda yapIlan ve PKK-PJAK ile mucadele konusunun da ele alIndIgI toplantI 2 gun surecek.

 

ABD

 

ABD Genelkurmay Ba$kanlIgI Stratejik Plan ve Politika Direktoru Korgeneral John F. Sattler, onceki gun Amerikan Turk Konseyi'nin (ATC) 27. yIllIk konferansI cercevesinde savunma panelinde yaptIgI konu$mada, PKK sorununun cozumunde kapsamlI bir yakla$Im geli$tirilmesi gerektigini soyledi. Sattler, kapsamlI cozum derken genel aftan bahsetmedigini ancak, terore dogrudan bula$mamI$, elini kana bulamamI$, kendisini bir $ekilde bu orgutun icinde bulmu$ ki$ilerin topluma kazandIrIlmasI yonunde bir calI$ma yapIlabilecegini soyledi.

ABD'nin Avrupa ve Avrasya i$lerinden Sorumlu DI$i$leri Muste$ar YardImcIsI Matt Bryza, ATC'nin "Turkiye, AB ve ABD: 2009'daki Zorluklar" panelinde, Guneydogu'da hep daha fazla $ey yapIlmasI ihtiyacIna i$aret ettiklerini soyleyerek "YalnIz $unu da aklImIzda tutmalIyIz. Muhtemelen, PKK'ya kar$I askeri operasyon kIsmI sona ermedi" diye konu$tu. Bryza, askeri operasyon kIsmInIn bitmesinin ardIndan, bunu kulturel haklarI kuvvetlendiren ba$ka bazI adImlarIn takip etmesinin onemli oldugunu soyleyerek "Bu, bizim soyledigimiz bir $ey degil, Turk hukumetinin kendisi dile getiriyor" dedi.

 

AB

 

Turkiye-Avrupa Birligi (AB) Karma Parlamento E$ Ba$kanI Joost Lagendijk, ATC konferansIndaki "Turkiye, AB ve ABD: 2009'daki Zorluklar" konulu panelde onceki gun yaptIgI konu$mada, Turkiye'nin Kuzey Irak operasyonuna Avrupa'dan kar$I ses cIkmadIgInI, bunun ise "cozumun askeri kIsmInIn tamamlanmasInIn ardIndan, sivil kIsmIna gecilmesi beklentisi"nden kaynaklandIgInI soyledi. Lagendijk askeri kIsmIn ardIndan sivil operasyonun gelmemesini Turk hukumetinin stratejik hatasI olarak nitelendirdi.

 

PKK

 

PKK yoneticilerinden Duran Kalkan dun ANF'ye yaptIgI acIklamada Kuzey Irak'a yeni bir kara harekâtInIn ABD ile Turkiye arasIndaki pazarlIklara baglI oldugunu soyleyerek, "Gorunurde askeri hareketlilik var. SInIr bolgelerine sevkIyat yapIlIyor. Özellikle $emdinli, Yuksekova, Cukurca ve $Irnak hattIna. Ancak bu surekli oluyor. Önceki operasyon surecinde de bu yIgInak yapIldI. Turk ordusu operasyon yapmak istiyor, en azIndan gorunu$ oyledir. Fakat operasyon yapIp yapmayacagI sadece kendisinin istemiyle olmuyor. Sanki operasyon surecinde ABD Savunma BakanI'nIn geli$i ve ardIndan da Ba$kan YardImcIsI'nIn geli$i surecinde bazI tartI$malar oldu, bir gerginlik var. Yeniden pazarlIklarIn olma ihtimali daha gucludur. BunlarIn sonucu, operasyonun yapIlIp yapIlmayacagInI belirleyecektir. $imdi daha cok kuzeyde operasyonlar yogunla$tI" dedi.

 

GELi$MELER NEYE i$ARET EDiYOR

 

Ankara'nIn 29 $ubat'tan beri Kuzey Irak'a donuk ciddi bir yonelim icine girmedigi goz onune alIndIgInda, PKK hedeflerine yonelik harekât duzenleme opsiyonunun acIk oldugunu vurgulayan DI$i$leri BakanI Babacan ve Korgeneral Zorlu'nun sozlerinin Duran Kalkan'In cIkarsamasIna paralel $ekilde muzakere zeminine donuk oldugu anla$IlIyor.

Hava harekâtI ya da hava destekli olmadan du$unulemeyecek olan kara harekâtI icin ABD'nin Kuzey Irak hava sahasInI acmasInIn $art oldugu goz onune alIndIgInda, boyle bir muzakerenin en azIndan Lagendijk, Bryza ve Sattler'in acIklamalarIndaki "sivil operasyon", "daha fazla $eyler" ve "kapsamlI yakla$Im" ile ima edilen zeminde olmasI kacInIlmaz gorunuyor.

Sattler'in terore karI$mamI$ PKK'lIlarIn topluma kazandIrIlmasI yonundeki sozleri ise ABD DI$i$leri BakanlIgI eski danI$manlarIndan David Phillips tarafIndan kaleme alInan "PKK'nIn silahsIzlandIrIlmasI, dagItIlmasI ve (topluma) yeniden entegre edilmesi" ba$lIklI 15 Ekim 2007 tarihli raporda onerilen kademeli af ile paralellik arz ediyor.

HazIrlanmasI icin gereken randevularI Erdogan hukumeti tarafIndan ayarlanan ve ilk kez Referans gazetesi tarafIndan kamuoyuna duyurulan Phillips raporunda ilk planda 2002 yIlIndan itibaren orgute katIlanlarIn daha sonra da komuta sorumlulugu olmayanlarIn affedilmesi; KIrmIzI Bulten'le aranan 134 tepe yoneticisine ise bulunduklarI ulkelerde sIgInma hakkInIn saglanmasI oneriliyor.

Bush yonetiminin ust kademelerine sunulan raporun 29. sayfasInda terminolojik olarak cok fazla kar$I cIkIlan genel af yerine "topluma kazanma" ifadesinin kullanIlmasInIn daha uygun olacagI yonundeki oneri, Korgeneral Sattler'in kelimeleri secerkenki titizliginin tesadufi olmadIgInI gosteriyor.

PKK'nIn tasfiyesi ile cakI$an Kurt sorununun cozumu surecinde Kuzey Irak'a duzenlenen harekâtlar haricinde butun geli$meler, ho$a gitsin ya da gitmesin, Phillips raporunun temel eksenlerine paralellik arz ediyor.

 

ITG TELEFON HATLARINI KULLANINIZ.

TURKISH FORUM UN ANLASMA YAPTIGI ITG SIRKETI

 VASITASI ILE YAPACAGINIZ KONUSMALARIN NET GELIRI TURKISH FORUMA BAGIS OLARAK DONECEKDIR

IHTIYACIMIZ OLAN FONLARI SIZE HIC BIR ILAVE VEYA EK HARCAMA OLMADAN BIZE NASIL ULASTIRABILECENIZI GORMENIZ ICIN

LUTFEN  TIKLAYINIZ , ABONE OLUNUZ ..HIZMETE DEVAM ICIN BIZE IMKAN TANIYINIZ ..  

Tasarruf icin diz ustu veya masa ustu bilgisayarinizi her gittiginiz yere cebinizde tasimayiniz

 

Nerede Olursaniz Olun Ceb Veya Ev Telefonunuzdan

En Ucuz Telefon Fiatlari, En Temiz Hatlar ve

En Suratli Baglantilar icin    http://turkishforum.itgcards.com/turkce/

 

AIDATLARINIZ VE BAGISLARINIZI LUTFEN YARINA BIRAKMAYINIZ,

TURKISH FORUM'UN 

SIZE, TURKIYEYE VE DUNYA TURK TOPLUMUNA  HIZMETINI   DESTEKLEYINIZ

TURKISH FORUM Ana DagItIm Serveri Yeni Emniyet ProgramlarI ve Teknolojinin Sundugu En HIzlI Multi DagItIm HatlarI ile 5 KItadan 250 BIN Uyesine Hizmet icin yeniden Web Sistemine Yeniden Girdi.

Turkish Forum'u Ya$atacak Olan

AIDATLARINIZ VE BAGISLARINIZI LUTFEN YARINA BIRAKMAYINIZ

http://www.turkishforum.com/tr/bagis.html

Turkish Forum is an 501-C(3) Tax Exempt, Non Profit & Charitable Organization

~_~_~_~_~~_~_~_~_~_~_~_~_~_~__~_~_~_~__~_~_~_~_~_~_~_~_~_~_

 

 

 

 

TURKISH FORUM

Grassroots Makes the Difference

Join To Turkish Forum And In Turkish Forum Join With Turks And With Friends Of Turks Across The Globe . Turkish Forum  is Designed To Empower You As An Energetic And Effective Ambassador For Turkey,  For The Turkish Cause And For The Turkish World.

 

Grasroots-giris@turkishforum.org

  • Network, with national, regional, and local leaders.
  • Share experiences, with old and new friends from across the Globe
  • Sharpen your ability, at the national, state and local levels.
  • Learn effective ways, build coalitions, and mobilize your local grassroots base.
  • Develop effective methods; promote positive coverage of Turkish issues.
  • Engage with officials, Relations with Turkey, the growing impact of Turks in the political process.
  • Support Turkish Cause by supporting The Turkish Forum, www.turkishforum.com/tr/bagis.html

.Turkish Forum is an 501-C(3) Tax Exempt, Non Profit & Charitable Organization.

 Turkish Forum is a Network, PR and a Lobbying Foundation

Turk Forum Dayanisma, Halkla Iliskiler & Lobi kurulusudur

Gayemiz : Hur Dunya devletleri ve Turkiye arasIndaki  askeri, ticari ve kulturel ili$kilere zarar veren sorunlarIn giderilmesine destek vermek; Turkiye ile Hur Dunya devletleri arasIndaki stratejik ittifakIn oneminin kamuoyuna ve ozel sektore anlatmak; Turkiyenin tarih, kultur ve geleneklerinin Dunya devletleri tarafindan daha iyi anla$IlmasInI saglamak; Turkiyenin di$ Ticari gucunun dI$ politikamIzda kullanilmasi  icin ozel sektorler arasIndaki diyalogu arttIrmak; Turkiye icin Onemli olan konular hakkInda Uyelerimize bilgi iletmek, Dunya Turk Toplumunu Turkiye ve Turk toplumlarInIn sorunlarInI cozmek icin gerekli sahalarda topyekun mobilize ederek olaylarin akI$InI yonlendirmek.

Turkiyemize Gerektigi Anda Uzmanlık SahanIzda Gonullu Veya Ucretli Destek Vermek Icin Sizinle Temas KurmamIzI IstiyorsanIz

Lutfen Veri TabanIna KaydInIzI YapInIz

www.turkishforum.com/tr/turkdb.html

 

Turkish Forum'a Uye Olmak için:
Mesaj AldIgInIz E-Posta HesabInIzdan Once 
 
grassroots-giris@turkishforum.org 
Adresine içi Bo$ Bir Mesaj Gondermeniz Ve Sonra www.turkishforum.com/tr/turkdb.html 
ADRESINDEN VERI TABANINA KAYIT YAPTIRMANIZ YETERLI OLACAKTIR. 
Listeden CIkmak için ise Bilgiler En Sonda Verilmi$tir. 

To remove yourself from this list send a blank message to grassroots-cikis@turkishforum.org from the email account you are getting messages to

 

 

 

 

LISTEDEN CIKMAK ICIN:
Mesaj aldiginiz eposta hesabinizdan grassroots-cikis@turkishforum.org adresine ici bos bir mesaj gondermeniz yeterli olacaktir.

LISTEYE GIRMEK ICIN:
Mesaj almak istediginiz eposta hesabinizdan grassroots-giris@turkishforum.org adresine ici bos bir mesaj gondermeniz yeterli olacaktir.

Yorum, Fikir, Haberlerinizi bize iletebilirsiniz.
TurkishForum Projelerine Maddi Destek Vermek Cok Kolay!
TurkDB ucretsiz kaydinizi yaptirdinizmi?

TURKISH FORUMA CALISMALARI ICIN DESTEK VERINIZ  

  • OZEL serverlerini ve internet hatlarini bilgi iletimi icin acik tutan
  • Turkiyemize dis politakasinda TOPYEKUN DESTEK VERMEMIZI SAGLIYAN,
  • Turkiye Disindaki Turk Toplumlarina sistemli olarak destek veren,
  • Tum Turk Kuruluslari ile Turkiye ve Turk Halki icin beraber calisan,
  • Dunya Turk Toplumundan gelen bir itmeden dogan TEK KURULUSDUR.

 

 

__._,_.___

Sema Karaoglu, Founder               Meltem Birkegren, Director
www.DofA.org
www.wearetheturks.org

Daughters of Atat�rk is proud to promote Turkish Heritage across the globe. Mustafa Kemal Atat�rk shaped the legacy we proudly inherited.
His integrity and dynamism and vision constantly inspires us. We are thankful to him for walking the untrodden path, achieving the unimaginable dream, living the eternal vision. We are the Turks, we are the future of Turkey.




Your email settings: Individual Email|Traditional
Change settings via the Web (Yahoo! ID required)
Change settings via email: Switch delivery to Daily Digest | Switch to Fully Featured
Visit Your Group | Yahoo! Groups Terms of Use | Unsubscribe

__,_._,___

Hiç yorum yok: