|
Başbakan Erdoğan, AKP'yi kapatma davasının hemen ardından önce esip gürledi... Baktı ki sertlik politikası başını daha fazla derde sokacak, birdenbire yumuşayıverdi...
Her gün konuşuyor ve durmadan 22 Temmuz gecesi verdiği "birlik, beraberlik" mesajını yineliyor...
Ama huylu huyundan vazgeçer mi?
Geçmez... Başbakan da "Biz 70 milyonu kucaklıyoruz" derken bile, toplumu "biz", "bunlar" ve "onlar" olarak bölmeye devam ediyor!
Aşağıda Erdoğan'ın sadece son birkaç haftada yaptığı konuşmalardan bazı cümleler derledim...
Okuyun da bizim "kucaklama" düşkünü Başbakanımız'ın, 70 milyon vatandaşı aslında nasıl böldüğünü görün:
BUNLAR!
"Milliyetçilikten bahsediyorlar. Ne milliyetçisi yahu, bunlardan olsa olsa salon milletçisi olur."
"Bunlar milliyetçi değil ırkçı, ayrımcı, kafatasçı."
"Zaten ülke ne çektiyse bunlardan çekti."
"Bunlar neye (olmaz) diyorsa hepsi oluyor."
"Bunlar, yetişemedikleri üzüme (goruk) diyorlar."
"Bunlar fil dişi kulelerde yaşıyor."
"Bunlar sadece tahrik memuru olarak görev yapıyor."
"Bunlar Türk milletinin kökünü kazımak istiyorlar."
"Bunlar sadece yan gelip yatsınlar, laf üretsinler."
"Bunların parlamentoya girmesi demek, kavga demektir."
"Bunlar hani Atatürkçüydü? Bunların Atatürk ile alakası yok. Bunlar Atatürk üzerinden geçinenler."
"Bunların barışla alakası yok. Bunların kardeşlikle alakası yok."
"Bunlar dört dörtlük gerici!"
ONLAR!
"Onlar ne söylüyorsa, bu milletin değiştirmek istediği şey odur!"
"Onlar fitne-fesat nasıl çıkarılır, onu yazarlar."
"Onlar ülkeyi nasıl karıştırırız diye yazarlar."
"Onlar fasit daire içindedir."
"Onlar Ankara'da oturmuş, kuyu kazmakla meşguller!"
"Onlar Sivas'tan öteye gidemezler."
"Onlar borçlandı, biz ödedik."
"Biz onlardan daha sosyal demokratız."
BİZ!
"Hamdolsun, biz zaten hep ilkleri yaptık."
"Biz hepsine defaten gittik!"
"Bizim ülkemize sevdamız var."
"Biz dağları deliyoruz."
"Bizi demokratik olarak gelin sahada yenin."
"Biz buradayız. Bu ülkenin kiracıları değil ev sahipleriyiz!"
"Biz gönüller yapmak için, varız."
"Biz kavga için gelmedik"
***
Görüyor musunuz... "Biz, 'Biz kaç kişiyiz' diye sormayız. Çünkü biz 70 milyonuz" diyen bir Başbakan söylüyor bunların hepsini!
Ve daha da ilginci aynı Başbakan, pazar günü Ankara'da yapılan AKP Gençlik Kolları Kongresi'nde şu cümleyi de kurabiliyor:
"Enteresan olan şudur: Bu ülkede bir taraftan 'Bir olacağız, beraber olacağız'diyeceksin, ondan sonra ayrımcılığın borazanlığını yapacaksın, yok böyle şey, yok böyle şey!"
Özgün metnini bulabilirseniz göreceksiniz; bu konuşmasının içinde bile tam 14 kez "biz", 11 kez de "bunlar" ve "onlar" diyebilen bir Başbakan kuruyor bu cümleyi!
Gerçekten çok enteresan...
Ve gerçekten yok böyle bir şey!
*****
GÜNÜN SORUSU
IMF Başkanı "Gıda krizi küreselleşiyor" diye uyarmış... Pirinç, bakliyat ve tahıl ürünlerinde yaşanan fiyat artışının dünyayı tehdit ettiğini söylemiş...
İyi de AKP'li belediyeler bundan sonra ne dağıtacak? Havyar, pasta ve kola mı?
*****
AKP'li olmayan belediye yoksuldan yana olursa!
İzmir'in Dikili İlçesi Belediye Başkanı SHP'li Osman Özgüven hakkında görevi kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulunulmuş...
Neymiş Özgüven'in suçları?
Belediye otobüslerini ücretsiz yapmak...
Belediyeye ait sağlık merkezinde muayene ücretini 1 YTL'ye, röntgen ücretini 6 YTL'ye indirmek...
25 kuruşa ekmek satmak...
Ayda 10 tona kadar su kullanan tüketiciden ücret almamak!
Daha geçenlerde yazdım, Ankara Belediyesi yüz binlerce aileye erzak paketi dağıtıyor, İstanbul Belediyesi 25'er YTL'lik alışveriş çeki veriyor; bunlar suç değil...
Neden?
Çünkü onlar AKP'li!
Nasıl olur da başka bir partili belediye, öyle partili yandaşı falan ayırmadan, herkese yönelik "sosyal belediyecilik" yapar?
Tiz zamanda urun kellesini Özgüven'in...
Bundan büyük suç mu olur?
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder