>
> Subject: Ruanda ve Türkiye! ne alaka mi?
>
>
> 
> 
  Bizim de akilli olup oyuna gelmemiz icin  kendimizin bu  gerginligi 
artirici degil, barisi, birligi ve kardesligi savunucu olacak 
mesajlar vermemiz lazim.
Basinda olsun   internette olsun medyada sergilenen  asiri milliyetci 
yaklasimlar sadece  sadece  somurgecilerin isine gelir..
Lutfen  seyretmedinizse Otel Rwandayi izleyin.
Ben  bu benzerligi o filmi izledigimde gormustum.  Bir konusmada 
sahsen dinleme  firsati buldugum Paul Rusesabagina barisa her bireyin 
kendi capinda buyuk katkisi olacaginin onemini dile getirmisti. 
Yasayan biri olarak kendisinin soylediklerine  kulak asmamiz sanirim 
bu donemde cok onemli.  N.S.
> 
> BURNU UZUN OLANLAR
> 
>
> 
> 
> 
> Ruanda, küçük bir Afrika ülkesidir. Uganda, Tanzanya ve Burundi ile
> sýnýr komþusudur.
> 
> Nüfusu: 9,907,509
> 
> Okur-yazar oraný: % 70,4
> 
> Din: Halkýn % 82,5'u Hýristiyan, % 5'i Müslüman.
> 
> Resmi diller: Kinyaruandaca, Fransýzca ve Ýngilizce.
> 
> Doðal kaynaklar: Altýn, kalay cevheri, tungsten cevheri, metan gazý.
> 
> Kiþi baþýna yýllýk gelir: 1000 dolar.
> 
> Halkýn % 60'ý yoksulluk sýnýrý altýnda.
> 
> 
> 
> Ruanda, 1860 yýlýnda Almanya'nýn sömürgesi oldu.
> 
> Almanlar Birinci Dünya Savaþý'ndan yenik çýkýnca, Ruanda 1916 
yýlýnda
> Belçika'nýn boyunduruðu altýna girdi.
> 
> Belçikalý egemenler, Ruanda'yý kolayca yönetebilmek için,
> sömürgecilerin o çok iyi bilinen 'Böl ve Yönet' yöntemini hemen
> uygulamak istediler. Ama önce, Ruandalýlarý bölüp parçalýyacak bir
> gerekçe bulmalýydýlar.
> 
> Belçikalý egemenler Ruandalýlarý dini inançlarýna göre
> bölemiyorlardý, çünkü halkýn büyük çoðunluðu Hýristiyan 
misyonerlerin
> onlarca yýl süren yoðun çabalarý sonucu Hýristiyan olmuþtu. Öyleyse,
> dini inanca dayalý bir ayrýmcýlýk söz konusu olamazdý.  Ruandalýlarý
> etnik kökene göre ayrýþtýrmak da olanaksýz görülüyordu. Gerçi
> Ruandalýlarýn bir kýsmý çiftçilik bir kýsmý da hayvancýlýk yapýyordu
> ama, bu farklýlýk derin bir ayrýmcýlýk yaratmaya elveriþli deðildi.
> 
> 
> 
> Belçikalý egemenler en sonunda Ruandalýlarý bölecek þeytanca bir
> formül buldular.
> 
> Ruandalýlarý 'burnu uzun olanlar' ve 'burnu kýsa ve basýk olanlar'
> diye ikiye ayýrdýlar.
> 
> Bu anlattýðým, þaka deðil! Belki kara mizah olarak görülebilir, ama
> hiç þaka deðil!
> 
> Belçikalý sömürgeciler, burnu uzun olanlara 'Tutsi', burnu kýsa ve
> basýk olanlara 'Hutu' dediler. Elbette sadece böyle demekle
> kalmadýlar. Tutsilerin, soylu, kültürlü ve daha akýllý olduðunu
> duyurup, kendilerine hizmet edecek yöneticileri Tutsilerden 
seçtiler.
> 
> Aslýnda, burnu uzun Tutsiler azýnlýktaydý. Ruandalýlarýn çoðunluðu
> kýsa ve basýk burunlu Hutulardý. Peki, Belçikalý sömürgeciler,
> kendilerinin yaratýp ortaya çýkardýðý ayrýmcýlýkta neden 
çoðunluktaki
> Hutularý deðil de azýnlýkta olan Tutsileri kendilerine yakýn kiþiler
> olarak seçmiþlerdi?
> 
> Sömürgeciler, 'Böl ve Yönet' yöntemini uygularken hep þu ilkeye 
baðlý
> davranýrlar. Bölünme sonucu ortaya çýkan sýnýflardan azýnlýk olanýný
> kendilerine uþak olarak seçerler. Azýnlýkta olan uþaklar 
aracýlýðýyla
> çoðunluk üzerinde baský kurup denetimi saðlarlar. Azýnlýkta olanlar,
> konumlarý nedeniyle, çoðunlukla baþ edemeyeceklerini bildiklerinden
> sürekli olarak efendilerine baðlý  kalýrlar.
> 
> Belçikalý sömürgecilerin yarattýðý yapay bölünmenin hiçbir bilimsel
> yaný bulunmamaktaydý. Tutsilerle Hutular arasýnda kan, soy ve kültür
> farký yoktu. Tutsilerle Hutularýn genetikleri de aynýydý. Yani, 
etnik
> kökene dayalý bir ayrýmýn aslý astarý yoktu!
> 
> Belçikalý sömürgeciler, Tutsi seçkinlerini kullanarak halktan vergi
> toplamayý ve Belçika'nýn politikalarýný dayatmayý baþardýlar. Yerel
> yönetimlere Tutsileri getirerek egemenliklerini pekiþtirdiler.
> 
> Ancak 1950'lerde ortaya çýkan ve 1960'larda süren Afrika
> Milliyetçiliði rüzgarý Orta Afrika'da esmeye baþlamýþtý. 
Afrikalýlar,
> sömürgecilere karþý baþkaldýrýyordu. Eylemin öncüleri, Birleþik 
Afrika
> ve tüm Afrikalýlara eþitlik istiyordu.
> 
> Ýþte bu rüzgardan cesaretlenen Ruanda'nýn Hutularý, Tutsilere
> baþkaldýrdýlar. Kasým 1959'da Tutsilerle Hutular arasýnda silahlý
> çatýþma çýktý. Binlerce Tutsi öldürüldü, binlercesi de komþu 
Uganda'ya
> kaçtý. Belçikalý sömürgecilerin baþlattýðý ayrýmcýlýk sonucu 
Ruanda'da
> bir iç savaþ çýkmýþtý.
> 
> 1 Temmuz 1962'de Ruanda, baðýmsýzlýðýna kavuþtu. Ancak Belçikalý
> sömürgecilerin neden olduðu iç savaþ durmadý. Hutularla Tutsiler
> arasýndaki katliamlar aralýklarla sürdü.
> 
> Ruanda'da iç savaþ 1994 yýlýnda soykýrým boyutlarýna ulaþtý. 
Çoðunluðu
> Tutsi olan 800 bin Ruandalý öldürüldü.
> 
> Þimdi gelelim ülkemize.
> 
> Uzun bir süredir Türkiye'yi ve Türk halkýný bölüp parçalamak isteyen
> ABD ve AB Sömürgecileri de 'Böl ve Yönet' yöntemini uygulamaya
> koydular.
> 
> Türk-Kürt ayrýmý yaratýp bir iç savaþýn çýkmasýný beklediler, 
olmadý.
> Gerçi besleyip ortalýða saldýklarý PKK teröristleri on binlerce
> insanýmýzýn canýna kýydý, ama asýl hedefe varamadýlar.
> 
> Bu kez sömürgeciler, Alevi-Sünni kutuplaþmasýný denediler,  o da
> tutmadý. Gerçi Çorum, Kahramanmaraþ ve Sivas'ta canavarca katliamlar
> gerçekleþtirdiler, ama  yine istedikleri olmamýþtý.
> 
> Son olarak sömürgeciler, türban yanlýlarý-türban karþýtlarý
> ayrýmcýlýðýný ortaya sürüp körüklediler. Bu kez ABD-AB 
sömürgecileri,
> iktidarý da yanlarýna çekip TBMM'de de çoðunluðu ele 
geçirdiklerinden,
> bu son oyunlarýnda sanki hedeflerine varmaya, bir iç savaþ 
çýkaramaya
> yaklaþmýþ gibi görünmektedirler.
> 
> Peki, Türk milleti, ABD-AB sömürgecilerinin bu son oyununu da boþa
> çýkarýrsa ne olacak?
> 
> Nasýl Belçikalý sömürgeciler Ruandalýlarý bölmek için halkýn burun
> farkýný öne çýkardýlarsa, herhalde ABD-AB sömürgecileri de Türk
> halkýnýn baþka bir organýný dillerine dolayýp ayrýmcýlýk yaratmaya
> çalýþacaklardýr!
> 
> Sömürgecilerde oyun çoktur, bitmez!
> 
> 
> 
> **************Ideas to please picky eaters. Watch video on AOL 
Living.      
> (http://living.aol.com/video/how-to-please-your-picky-eater/rachel-
campos-duffy/
> 2050827?NCID=aolcmp00300000002598)
>
Sema Karaoglu, Founder               Meltem Birkegren, Director
www.DofA.org
www.wearetheturks.org
Daughters of Atatürk is proud to promote Turkish Heritage across the globe. Mustafa Kemal Atatürk shaped the legacy we proudly inherited. 
His integrity and dynamism and vision constantly inspires us. We are thankful to him for walking the untrodden path, achieving the unimaginable dream, living the eternal vision. We are the Turks, we are the future of Turkey. 
Yahoo! Groups Links
<*> To visit your group on the web, go to:
  
http://groups.yahoo.com/group/Daughters_of_Ataturk/
<*> Your email settings:
    Individual Email | Traditional
<*> To change settings online go to:
  
http://groups.yahoo.com/group/Daughters_of_Ataturk/join
(Yahoo! ID required)
<*> To change settings via email:
    mailto:Daughters_of_Ataturk-digest@yahoogroups.com 
    mailto:Daughters_of_Ataturk-fullfeatured@yahoogroups.com
<*> To unsubscribe from this group, send an email to:
    Daughters_of_Ataturk-unsubscribe@yahoogroups.com
<*> Your use of Yahoo! Groups is subject to:
  
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder