23 Nisan 2008 Çarşamba

[Daughters_of_Ataturk] Re:Ilkogretimde irtica dayatmasi / 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Cocuk Bayrami

 
 Sevgili Dostlarım,
 
Bugün yaşadıklarımı size iletmek üzereyken değerli Naci Kaptan'ın aşağıdaki iletisi
geldi. Biri Cumhuriyet gazetesinin haberi diğeri benim bugün yaşadıklarım/hissettiklerim:-((
 
Beni tanıyanlar bilirler. Bilhassa 2003 yılından beri sık sık bu konuda uyarı ve öneriler
yapar,  bazı duyarlı ve yürekli yakın dostlarımızla birlikte özellikle ilköğretimle ilgili
ufak tefek projeler için elimizi taşın altına koyarız.
 
Bugün etkinliklerine katıldığım bu ilköğretim okuluna ve öğrencilerine destek te
bunlardan biridir. Orman köylerinin ortasına kurulmuş, taşımalı sistemle 10 orman
köyünün çocukları bu okulda okur. Istanbul'a yakın olmasına rağmen hem maddi
sıkıntı içindedir hem de dış dünyaya pek açık değildir... 8 yıllık mecburi eğitime
geçişi de pek sıcak karşılamamışlardır çünki çok erken yaştaki cocuklar evlendirilir...
 
Ekte sizlere iki fotoğraf göndereceğim. O fotoğraflara iyice bakın. Aşağıdaki
açıklamalarımı okuduktan sonra görecek ve anlayacaksınız ki MINICIK EVLATLARIMIZ
HENUZ FARKINDA OLMADIKLARI KARANLIĞIN İÇİNE NASIL İTİLMEKTEDİR.
 
 
Fotograf I
Bu ilköğretim okulunun çocukları, evvelki yıl bir grup yürekli dostumuzun yardımıyla
aldığımız Bando alet ve takımları ile köylerinin sokaklarında 23 Nisan yürüyüşü yapıyorlar.
 
Ben maalesef biliyorum ki, bu gruptan bir çok kızımız bu yıl mezun olduktan sonra
cumhuriyet okullarına gönderilmeyecek ve türbana sokulacaklar:-((   Yani bu kıyafetleri
onların giydiği son medeni kıyafet... Fotoğraflarını çekerken,onlarla sohpet ederken
gözlerinin içi gülüyordu ama benim içimin sızladığını bilmiyorlardı...
 
Fotograf II
Bu Fotografta sol arkada, yüzü pek görülmeyen Saime Kızımız ve onun bir kız arkadaşı
var.  Onların sağında türbanlı  iki kız duruyor.  Esasında onlar (yani bu 4 kızımız) geçen yıl
bu okulun son sınıfında birlikte okuyorlardı.  Yukarıda  1.ci Fotoğrafta gördüğünüz gibi
bando takımındaydılar. Köylerinin sokaklarında başları/saçları açık birlikte yürüyorlardı...
Mutlu,umutlu ve şendiler... 
 
Saime kızımızı tam burslu olarak Ömerli'deki bir özel liseye kaydettirebildiğimden, diğer
arkadaşı da Şile'deki bir meslek lisesine gittiğinden türbana girmekten kurtulmuşlardı.
Ancak diğer iki kızımızı kurtaramadık maalesef. Aileleri onların okumalarına müsade
etmedi, türbana soktu ve kuran kursuna gönderdiler. Sanki bir yıl içinde her şey değişmiş
bu 4 kızımız başka dünyaların insanları oluvermişlerdi...
 
Ön sağ taraftaki iki kızımız da bu yıl  ilköğretimden mezun olacak. Bakalım onların
akibeti haziran 2008 den sonra nasıl olacak? 
 
Şimdi bunları niye mi yazdım?  Bugün hem minik çocuklarımızla birlikte ''çocuklar gibi
şendim'',   hem de bugün çok mutlu olan bu yavrularımızın yarınlarından çok endişeli
olduğumdan, mutsuzdum! 
 
Dostlarım!
Laiklik karşıtı örgütlenme ve sızmalar  bilhassa 2003 yılınan itibaren cumhuriyet
okullarını  da süratle ele geçirmeye başlamıştır. Laik öğretmenlerin önü kesilirken
antilaik öğretmenlerin önü açılmaktadır. AKP iktidarı devam ettiği müddetçe de
bu gelişmeleri önleyecek resmi bir kurum maalesef yoktur. Görev ve sorumluluk
bilfiil laik velilere, duyarlı yurttaşlara ve öğretmen sendikalarına düşmektedir!
 
Bugün çocuklarımız beni yine öylesine etkiledi ki, bayramın Ulusal Egemenlik
kısmını bile unuttum...
 
Sevgilerimle.
Atakan Mert
 
 
 
----- Original Message -----
Sent: Wednesday, April 23, 2008 2:23 PM
Subject: [AmerikadakiAyYildiz] KARANLIGIN AYAK SESLERI : İlköğretimde irtica dayatması / 'Kutlu Doğum'da tehdit

 
 Cumhuriyet 21.04.2008
 Naci Kaptan
 

OKTAR'IN KİTABINI OKUTUYOR

İlköğretimde irtica dayatması

HİCRAN ÖZDAMAR

İzmir'de Yüzbaşı Şerafettin İlköğretim Okulu'ndaki bir kadın öğretmenin, öğrencileri türban takmaya ve Adnan Oktar'ın "Harun Yahya" adıyla yazdığı, şeriat yanlısı "Sivrisineğin Mucizesi" kitabını okumaya zorladığı belirtildi. Öğretmenin 4 yılda 5 okul değiştirdiği öğrenildi.

Harun Yahya okutuldu

İZMİR - İzmir'in Yeşilyurt semtindeki Yüzbaşı Şerafettin İlköğretim Okulu'ndaki bir bayan öğretmenin öğrencileri türban takmaya ve Adnan Oktar 'ın "Harun Yahya" takma adıyla yazdığı ve şeriat yanlısı "Sivrisineğin Mucizesi" kitabını okumaya zorladığı belirtildi. Öğretmenin son 4 yılda 5 okul değiştirdiği vurgulandı.

Zehra Kumbaracı adlı öğretmenin, öğrencileri arasında inanç ayrımı yaptığı, çocuklara "Bu arkadaşınız için dua edin, cehennemde yanmasın" , okulda mescit açılması isteğine olumsuz yanıt alınca da yöneticilere "Cehennemde yanacaksınız" dediği öne sürüldü. Okulda dördüncü sınıf öğrencilerinin dersine girdiği kaydedilen Kumbaracı'nın, çocukların sınıf dışından hiç kimseyle konuşmasına izin vermediği de öğrenildi.

Veliler çocuklarını aldı

Kumbaracı'nın okula geç geldiği, eğitim müfredatını uygulamayarak öğrencilere Harun Yahya'nın evrim teorisi karşıtı ve dini bilgileri içeren kitaplar okuttuğu belirtildi. Bazı velilerin çocuklarının kaydını başka okullara ya da sınıflara aldığı, okul yönetimine şikâyette bulunduğu vurgulandı. Okul yönetiminin de öğretmen Kumbaracı hakkında inceleme başlattığı öğrenildi. Eğitim-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Ali Rıza Özer , "Bu siyasal İslamın kadrolaşma girişimidir. Eğitim emekçilerinin laik eğitim tercihi karşısında duranlara karşı tavrımızı sürdüreceğiz" diye konuştu.

 
 

Mustazaf-Der'in, Kutlu Doğum Haftası etkinliği dinci gösteriye döndü

'Kutlu Doğum'da tehdit

YUSUF BAŞTUĞ

ADANA - Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen ve Genelkurmay'ın 27 Nisan bildirisinde adı geçen Mustazaflar ile Dayanışma Derneği'nin (Mustazaf-Der) Adana'daki Kutlu Doğum Haftası etkinliği, dinci gösteriye dönüştü. Tehdit dolu mesajların verildiği etkinlikte konuşan Doğru Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş , "Yeryüzünü Allah'ın rengine boyayacağız. Kamusal alan dahil her yeri Muhammedi renge boyayacağız. Kutlu doğum haftaları nisana sığmıyor. Artık nisanı beklemeyeceğiz. Kutlu doğum kutlamaları martta başlayacak, mayısa sarkacak. Dünya savaşlarında 55 milyon kişi öldü. Bu dünya Müslümanlara teslim edilmezse oluk oluk kan dökülecek" dedi.

Adana Büyükşehir Belediyesi'ne ait Mimar Sinan Açık Hava Tiyatrosu'nda düzenlenen, konuk erkek ve kadınların harem-selamlık oturtulduğu, türbanlı küçük çocukların sahneye çıkartılmasına emniyetçe izin verilmeyen etkinlikte, sürekli tekbir getiren göstericiler, kara çarşaflı kadınların bulunduğu yerden gazetecilerin görüntü almasına da izin vermedi. İlahilerin okunduğu etkinlikte, akşam ve yatsı ezanları okundu, katılımcı kadın ve erkekler ayrı yerlerde namaz kıldı.

Atatürk posteri yok

Mustazaf-Der Adana Şubesi Başkan Yardımcısı Selahattin Yeniay' ın Kuran okumasıyla başlayan etkinlikte Türk bayrağı ve Atatürk posterinin asılmaması dikkat çekerken, İstiklal Marşı'nın da okunmadığı gözlendi. Habeşistan Hicreti'ni konu alan tiyatro gösterisi sırasında erkeklerden oluşan bir grubun sürekli tekbir getirdiği görüldü. Hz. Muhammed 'in yaşamından kesitlerin anlatıldığı etkinlikte küçük türbanlı çocukların sahneye çıkartılmasına emniyet güçleri izin vermeyince, programı sunan kişi, "Müslüman mahallesinde salyangoz satanlara ses etmeyenler, küçük çocukların 'Allah' demesine izin vermiyor. Burada kameralar var. Unutmayın, Allah'ın da kamerası var. Bu yaptıklarınızı çekiyor" diye konuştu.

Kadınlardan yoğun ilgi

Katılım için ücret alınmayan ve bedava otobüslerle Mimar Sinan Açık Hava Tiyatrosu'na taşınan kitleye, yine Hz. Muhammed'in hayatını konu edindiği söylenen kitaplar ücretsiz olarak dağıtıldı. Erkeklere göre kadınların ve küçük çocukların daha fazla katılım gösterdiği etkinlikte konuşan haftalık olarak yayımlanmaya başlanan Doğru Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Göktaş, tehdit içerikli söylemlerde bulundu. Kitleyi coşturmaya çalışan ve konuşması sürekli tekbirlerle kesilen Göktaş, şunları söyledi: "Yeryüzünü Allah'ın rengine boyayacağız. Kamusal alan dahil her yeri Muhammedi renge boyayacağız. Kutlu doğum haftaları nisana sığmıyor. Artık nisanı beklemeyeceğiz. Kutlu doğum kutlamaları martta başlayacak, mayısa sarkacak. Bütün günleri ele geçireceğiz. Haftalarımızı, günlerimizi istiyoruz. Yeni yeni günler icat edeceğiz. Bu coğrafyada her gün yeni bir ses yükselecek. Bu mübarek coğrafyayı zehir ettiler. Dünya savaşlarında Hz. Muhammed'in olmadığı günlerde 55 milyon kişi öldü. Hz. Muhammed'in yaptığı savaşlarda sadece 750 kişi ölmüştü. Bu dünya Müslümanlara teslim edilmezse oluk oluk kan dökülecek."

Türbanlı çocuklar

Sürekli ilahilerin okunduğu etkinlik, dua okunarak sona erdirildi. Sahneye çıkartılmasına izin verilmeyen küçük türbanlı çocuklardan bazıları, programın sonuna doğru sahneye çıkartılıp kitleye gösterildi. Küçük türbanlı çocuklar ilahi okuyanlarla fotoğraf çektirdi.

Hiç yorum yok: