26 Mart 2008 Çarşamba

[Daughters_of_Ataturk] 26 MART /2008 Turk Topluluklarindan Haberler + Egemen bagis – Ermeni Arstirmacidan bir makale – unutulan turkler – azerilerin basarisi – Rauf Denktas – batidan ve icerden turkiyeye bakislar – Ingilterenin Ermeni tutumu – Ergenekon ve dis politika etkisi

TURKCE Yi UNUTMAYA BASLAYAN MiNiKLERiMiZ iCiN

 

www.kirmiziboncuk.com

faydali bir site burada sesli Turkce masallar var,amaci Yurt Disinda Turkceyi unutmaya baslayan miniklerimize yardim etmek

 

Turkce Karakterler Kullanilmisdir Okumak Icin Turkish ISO Veya UTF-8 Tarayici Dil Kodlamasini Seciniz.

 

Please Set Your Browzers To UTF-8 Or Turkish ISO

 

 

TURKISH FORUM GRUBUNUZA BAŞARILARININ DEVAMI İÇİN DESTEK OLUNUZ !

 

 

 iCiNDEKiLER/Index: 

 

1-    Egemen Bagis: My party is good for Turkey

2-     Ilhan Selcuk anlatiyor

3-    Fundamentally secular

4-     Ermeni arastirmacidan Ermeni iddialarina iliskin degerlendirme

5-     Avusturya'da Turk Ailenin Evine SaldIrI

6-     Ingiltere: PM Gordon Brown's Newroz message

7-     AZERi ASILLI ABD VATANDA$I AMiRALiYEV CiFTiNiN BA$ARISI

8-     UK's position - a very recent statement (Armenian problem)

9-     UNUTULAN TURKLER-3 SAHRA COLU'NUN TURKLERi

10-Rauf Denkta$: "LokmacI KapIsI'nIn AcIlmasI Tuzak"

11-SUCLAMALAR - gozaltilarla ilgili ilginc bir acIklama

12-5. Perde acIldI: AdIm adIm ERGENEKON

 

Turk topluluklarindan haberler

From: jale.bakova@turkishforum.com

ANDİ VE AYŞE RADİKAL İSLAM'A KARŞI

 

-ABD'DE, TÜRKİYE'Yİ TANITAN TÜRK SAATİ (TURKISH HOUR)

TV PROGRAMI, AY SONUNDA TÜM ABD'DE YAYINLANMAYA BAŞLAYACAK

 

KÖRPE ZİHİNLER ZEHİRLENMESİN

 

'10 YTL'YE LASTİK YAKTIK'

 

ITG TELEFON HATLARINI KULLANINIZ.

TURKISH FORUM UN ANLASMA YAPTIGI ITG SIRKETI

 VASITASI ILE YAPACAGINIZ KONUSMALARIN NET GELIRI TURKISH FORUMA BAGIS OLARAK DONECEKDIR

IHTIYACIMIZ OLAN FONLARI SIZE HIC BIR ILAVE VEYA EK HARCAMA OLMADAN BIZE NASIL ULASTIRABILECENIZI GORMENIZ ICIN

LUTFEN  TIKLAYINIZ , ABONE OLUNUZ ..HIZMETE DEVAM ICIN BIZE IMKAN TANIYINIZ ..  

Tasarruf icin diz ustu veya masa ustu bilgisayarinizi her gittiginiz yere cebinizde tasimayiniz

 

Nerede Olursaniz Olun Ceb Veya Ev Telefonunuzdan

En Ucuz Telefon Fiatlari, En Temiz Hatlar ve

En Suratli Baglantilar icin    http://turkishforum.itgcards.com/turkce/

 

 

.

 

 

 

From: Meltemb
Sent: Monday, March 24, 2008 5:58 PM

 Egemen Bagis: My party is good for Turkey

 

Egemen Bagis'in LA Times da cikan yazisi..

MeltemBirkegren

 

My party is good for Turkey

 

 

template_bas

A member of the Justice and Development Party says his country deserves advanced democracy.

 

By Egemen Bagis
March 24, 2008

 

In self-proclaimed Turkey expert Soner Cagaptay's "Turkey changes, by the numbers," distorted allegations about my party and my country only deserve the famous quote, "lies, damn lies and statistics."

Turkey's ruling Justice and Development Party, known as the AK Party, won about half the total electorate's votes in the general election only seven months ago on a progressive, liberal, democratic, pro-market and pro-European Union platform. Our legitimacy and our democratic credentials are as solid as the Statue of Liberty.

Turks have been Muslims for about 1,300 years. This happened long before the AK Party government.

We are only upgrading the country's democratic standards against those who believe that the nation does not deserve an advanced democracy. The parliament's vote for allowing head scarves at universities is nothing but securing basic individual freedoms for female students who have been treated as third-class citizens and banned from universities for their religious garb.

Now I, along with my party, am facing a five-year ban from politics, to be followed by various trials.

As for the AK Party's credentials, EU Enlargement Commissioner Olli Rehn said, "In a normal European democracy, political issues are debated in parliament and decided in the ballot box, not in the courtroom. ... It is difficult to see that this lawsuit respects the democratic principles of a normal European society."

Similarly, Swedish Foreign Minister Carl Bildt said the AK Party government was made up of "profound European reformers" and that the prosecutor's action "takes the concept of the bizarre application of laws to astronomical heights." He added, "We all know there are those who are trying to break things down and have extremely exaggerated, extremely inflated fears for the future of the secular character of Turkish society."

Contrary to Cagaptay's distorted statistics, many Turks support the U.S. One recent poll found that 58% of Turks think the U.S. image has improved in Turkey since Washington started providing intelligence for Turkish military operations against the PKK terrorists in northern Iraq. Turks always appreciate and reciprocate friendship.

Cagaptay's claim that Turkey is closer to Iran, and then citing that only 28% of Turks have a favorable view of that country, shows what a farce that figure is. Then where's the remaining electorate?

Carl Bildt saidLet me give you the breakdown: Fifty percent is our current electoral support, and if our party is banned, 62% is the minimum vote we'll get in the first election afterward.

Egemen Bagis is vice chairman of the Justice and Development Party and a member of the Turkish parliament representing Istanbul.

http://www.latimes.com/news/opinion/la-oew-bagis24mar24,0,4981936.story

 

From:  Bedii Nezih Oz

 

Ilhan Selcuk anlatiyor

 

Basyazarimiz, Ergenekon sorusturmasinin siyasete alet edilmek istendigini soyledi

Ilhan Selcuk anlatiyor

Istanbul Haber Servisi - Gazetemiz Imtiyaz Sahibi, Basyazari Ilhan Selcuk , Ergenekon sorusturmasinin geldigi asamayi"mantik disi" olarak niteledi. Sorusturmanin basina "carpitilarak" sizdirilmasini elestiren Selcuk, "Bu sorusturma siyasete alet edilmek isteniyor. Bende Turkiye'de laik orduyu ve bagimsiz yargiyi tasfiye edecek bir operasyon mu, kuskusu dogdu" dedi. Selcuk, medyanin onemli bir bolumunun Fethullah Gulen' in elinde olduguna isaret ederek her kesimdeki Ataturkcu guclere demokrasi icin bir araya gelme cagrisi yapti.

Selcuk, dun kendisini ziyaret eden siyasi parti temsilcileri, gazeteciler ve akademisyenlere, Ergenekon operasyonuna iliskin degerlendirmelerde bulundu. Selcuk, "Bu dava genis capli bir dava, ciheti askeriyeye yonelen bir tarafi da var. Benim kaygim su: Turkiye'de yarginin ve ordunun icine de uzanan bir operasyonun hazirligi yapiliyor. Beni sorguya cekenlere sunlari soyledim: Eger Ergenekon diye bir cete varsa (ki var oldugunu iddia ediyorsunuz) bu cetenin sinirlarini cizmeye bakin. Ama beni de bu isin icine katarsaniz bu dava inandirici olmaktan da cikar. Benim hicbir ilgim yoktur. Beni fikri lider sayarak da bu siniri genisletmek istiyorsaniz, konuyu emekli askerlerden muvazzaf askerlere de yansitmak istiyorsaniz bu davanin bambaska bir siyasi amaci oldugu ortaya cikar" diye konustu. Gozaltina alinis saatine iliskin "Belli bir amaca ulasmak icin, evdeki mektuplar ve kitaplar arasinda suc delili ariyorlar. Bu amaca ulasmak icin baskin gece yapiliyor" yorumunu yapan Selcuk, "Olayi iyi degerlendirmek lazim. Konu cok onemli" ifadesini kullandi.

'Basin carpitiyor'

Olayin basina carptirilarak sizdirilmasini elestiren Ilhan Selcuk, soyle devam etti: "Oyleyse bize dusen dogrulari ifade etmek. Ergenekon sorusturmasinin goturulmek istendigi nokta deli sacmasidir. Hukuka saygi icinde kalmak istiyoruz. Yazik etmeyin, cete davasi dedigimiz konuyu siyasi emellere hizmet eder boyutlara getirmeyin."

Avukatim, 'Selcuk'un alinma sebebini aciklayamiyoruz. Ilhan Bey'in alinmasiyla ilgili gosterilen delillerin hicbiri somut degil. Tam tersi gosterdikleri delillerde Ilhan Selcuk cetenin amaclarina engel olarak gosteriliyor. Davanin niteligi ya da bir cete varsa, bu orgut baskalarini vurmak icin kullaniliyor' diyor. Telefonlarin dinlendigini biliyordum. Gazeteye bomba atildiktan sonra, telefonlarimizin dinlenmesini talep eden zaten biziz. Her gun telefonla konusuyoruz. Ibrahim Yildiz' la, Alev Coskun' la, Emre Kongar' la. Aramizda gelisiguzel lafliyoruz; 'Bu memleket duzelir mi? Bozulmazsa duzelmez. Bunlar zaten adam olmaz. Bu gidisle ordu gelecek tepelerine binecek' falan gibi laflar ediyoruz. ABD egemenligindeki Turkiye'de Amerikan yorgungesinde bir darbe olursa felaket olur. Laik ordu, ilimli islam devletine uygun bir tasfiyeye ugrarsa Amerikan planlamasi da uygulanmis olur. Cozum sudur: AKP'nin ve Basbakan'in bir an once normale donmesi ve muhalefetle uzlasmasidir. Bu laflar butun piyasalarda her gun konusuluyor."

Selcuk, Afganistan'a asker yollanmasi konusunu da "Siyasal iktidar evet diyor gibi, yesil isik yakiyor. Genelkurmay Baskani hayir diyor. Burada sivil-asker arasinda bir celiski oldugu anlasiliyor. Laik ordu, eger bir yerde ilimli Islam devletine donusturulecek bir tasfiyeye ugrarsa Amerikan planlamasi da uygulanmis olur" sozleriyle degerlendirdi.

'Medya Gulen'in elinde'

Ilhan Selcuk, basinin "dinci ve tarikatci sermayenin eline gecmesi konusunda; "Medyada 2 gazete kâr ediyor diyorlar. Biri Hurriyet biri de Cumhuriyet, obur gazeteler zarar ediyorlar; zarar ederek neden gazete cikarilir? Cunku artik medya, gazeteler, siyasette ve is hayatinda avantajlar saglamak icin bir arac olarak, zaman zaman da iktidara karsi bir santaj araci olarak kullaniliyor. Yani ellerinde gazetelerin bulunmasi isadamlarina bir avantaj sagliyor. Cumhuriyet'in bu taraklarda bezi yok, patronu yok, calisanlarin gazetesi. Ne var ki biz piyasanin gidisatina ayak uyduramadik. Cumhuriyet, bir isadamina satilacak, o is adami da Ankara'daki cikarlari icin Cumhuriyet'i kullanacakti" diye konustu.

Ilhan Selcuk, gittikce bozulan medya ortaminda Cumhuriyet gazetesinin kendini korumaya calistigini vurgulayarak"Medyanin onemli bolumu dincilerin, Fethullah'in elinde. Bu gucu nasil kazandigi da ayri bir konu. AKP'yi Fethullah ve ABD'den ayri dusunemeyiz. Fethullah ve Abdullah Gul arasindan su sizmiyor. Turkiye'de Amerika'nin destekledigi dinciler agir basiyor. Ve demokrasiyi asil tehdit eden bu. Laiklik olmadan demokrasi olmaz. Amac sermayeyi dincilestirmek. Cunku butun Islam dunyasinda sermaye dinci. Turkiye'de Ataturkcu isadamlari arasinda bir yakinlik, uzlasma olmali" cagrisini yapti.

'Merak etmeyin kacmam'

Polisin kendisine iyi davrandigini anlatan Selcuk, bir ara merdivenlerden inerken polisin koluna girdigini ve kendisinin "Merak etmeyin kacmam" dedigini animsatan Selcuk, polisin kendisine 'Abi kacmaman icin degil, dusmemen icin koluna girdim'deyince jeton dustu ve durumumu anladim" dedi.

'Ifadem 73 sayfa'

9 saat polis sorgusunda, 4.5 saat ise savcilik sorgusunda kaldigini dile getiren Selcuk, sorgu sirasinda dikkat icinde oldugunu anlatti. Polisler arasinda siyah rengin oldukca yaygin oldugunu kaydeden Selcuk, sunlari anlatti: "Siyah amma moda oldu. Siyah ilk kez 1950'lerde Fransa'da siyah Frenk gomlegi ile cikti. Ben ve Turhan Selcuk Rumeli Caddesi'nde bir gomlekciye siyah gomlek siparis verdigimiz zaman adam cok sasirmisti, siyah gomlek olur mu diye... Polislige galiba ragbet var. Televizyon dizilerini izledikce mi hevesleniyorlar, bilemiyorum; aralarinda sinema artisti gibi tipler var. Anlasilan emniyet mensubu olmak revacta... 9 saatlik ifade suresinde avukatim Akin Atalay hazir bulundu. Akin ile bana domatesli, biberli, peynirli ekmek arasi ismarladilar. Ifade zapti soylediklerimi dile getiren 73 sayfalik bir metindir."

 

 

From: Meltemb

To comment: http://commentisfree.guardian.co.uk/alfred_stepan/2008/03/ps_turkeys_secular_fundamental.html

Fundamentally secular

Alfred Stepan (Alfred Stepan is the director of the Center for Democracy, Tolerance and Religion, Columbia University.)

 

Turkey's ruling party does not represent a threat to the tenets of its constitution, and the chief prosecutor is wrong to suggest otherwise

March 25, 2008 3:00 PM

The chief prosecutor of Turkey's high court of appeals recently recommended to the country's constitutional court that the ruling Justice and Development party (AKP) be permanently banned. Only last July, the AKP was overwhelmingly re-elected in free and fair elections to lead the government. The chief prosecutor also formally recommended that prime minister Recep Erdogan, president Abdullah Gul, and 69 other leading political figures be banned from politics five years.

Clearly, banning the AKP would trigger a political crisis that would end Turkey's efforts to join the EU in the foreseeable future and threaten its recent strong economic growth. So the chief prosecutor's threat should not be taken lightly, all the more so given that the constitutional court has banned 18 political parties (including the AKP's predecessor party) since the current constitution was introduced in 1982. Indeed, the recent call to ban the AKP is directly related to its efforts to change Turkey's constitution.

The underlying charge in the chief prosecutor's indictment is that the AKP has been eroding secularism. But the origins of the current constitution, and its definition of secularism, are highly suspect.

Turkey's existing constitution was adopted in 1982 as a direct product of the military coup in 1980. The five senior generals who led the coup appointed, directly or indirectly, all 160 members of the consultative assembly that drafted the new constitution, and they retained a veto over the final document. In the national ratification referendum that followed, citizens were allowed to vote against the military-sponsored draft, but not to argue against it publicly.

As a result, the 1982 constitution has weaker democratic origins than any in the EU. Its democratic content was also much weaker, assigning, for example, enormous power (and a military majority) to the National Security Council. While the AKP has moderated this authoritarian feature, it is difficult to democratise such a constitution fully, and official EU reports on Turkey's prospects for accession repeatedly call for a new constitution, not merely an amended one.

With public opinion polls indicating that the AKP's draft constitution, prepared by an academic committee, would be accepted through normal democratic procedures, the chief prosecutor acted to uphold the type of secularism enshrined in the 1982 constitution, which many commentators liken to French secularism. Yet the comparison with what the French call laicité is misleading.

In Turkey the only religious education that is tolerated is under the strict control of the state, whereas in France a wide variety of privately supported religious education is allowed, and since 1959 the state has paid for much of the Catholic church's primary school costs. In Turkey, Friday prayers are written by civil servants in the 70,000-member state directorate of religious affairs, and all Turkish imams also must be civil servants. No similar controls exist in France.

Similarly, until the AKP came to power and began to loosen restrictions, it was virtually impossible in Turkey to create a new church or synagogue, or to create a Jewish or Christian foundation. This may be why the Armenian patriarch urged ethnic Armenians in Turkey to vote for the AKP in last July's elections. Here, too, no such restrictions exist in France.

What really worries some democratic secularists in Turkey and elsewhere is that the AKP's efforts at constitutional reform might be simply a first step toward introducing sharia law. If the constitutional court will not stop a potential AKP-led imposition of sharia, who will?

There are two responses to this question. First, the AKP insists that it opposes creating a sharia state, and experts say that there is no "smoking gun" in the chief prosecutor's indictment showing that the AKP has moved toward such a goal. Second, support for sharia, never high in Turkey, has actually declined since the AKP came to power, from 19% in 1996 to 8% in 2007.

Given that the AKP's true power base is its support in democratic elections, any attempt to impose sharia would risk alienating many of its own voters. Given this constraint, there is no reason for anyone, except for "secular fundamentalists," to support banning the AKP, Erdogan, or Gul, and every reason for Turkey to continue on its democratic path. Only that course will enable Turkey to construct a better constitution than it has now.

 

 

 

 

From: Nihat Canikli [mailto:ncanikli@gmail.com]


Subject: Ermeni arastirmacidan Ermeni iddialarina iliskin degerlendirme

Ermeni arastirmacidan Ermeni iddialarina iliskin degerlendirme

23 Mart 2008, 12:33

Ermeni arastirmaci Hilmar Kaiser, ABD'de yayin yapan Ermeni basin organi Armenian Weekly'ye yaptigi aciklamada, "Biz tekrar tekrar duydugumuz bolgesel kalmis kucuk hadiselerden bir suru 'kutsal kase' hikayesi olusturduk. Atip kurtulmak zorunda oldugumuz pek cok zirva var ve gercegi ortaya cikaracak olan pek cok da belgeye

AA-Kaiser, Armenian Weekly'den Khatchig Mouradian'a verdigi roportajda, gecmis yillar itibariyla Turkiye'ye bakildiginda Ermeni sorunuyla ilgilenen 8 farkli ve birbiriyle rekabet halinde olan merkezin bulundugunu soyledi. Kaiser, "Bazi insanlar calismalarin yetersiz oldugunu, Turkce olduklari icin kimsenin okunmadigini soyluyor. Ama sunu anlamalilar ki iyi ki Turkce ve kimse okuyamiyor. Eger tercume edilse ve okunsalar daha fazla zarar verecekler" degerlendirmesinde bulundu.

Turk arsivlerinde calismalar yaptigini, kendisine "alisildikca" rahat ve guvenilir yaklasimlarda bulunuldugunu aktaran Kaiser, bir akademik calismanin sayginliginin onu yazan kisinin kim olduguyla cok alakali olmadigini, bu sayginligin o calismanin kendi icindeki tutarliligiyla degerlendirilebilecegini belirtti. Kaiser, "Tabii ki Turk tarihciler arasinda umitsiz vakalar da var. Bir yemek sirasinda biri cikti ve Hitler'in hayrani oldugunu soyledi. Almanya'da olsa onu polise sikayet ederdim ve soyledigi sey yuzunden ulkeden ayrilamazdi" dedi.

Kaiser, Mouradian'in "Liberal akademisyenleri elestiriyorsunuz. Fakat pek cok makul calisma, devlet tarafindan gorevlendirilenler degil, liberal goruste olanlar tarafindan yapildi" sozlerine de "O calismalarin cogu daha onceden basilmis kaynaklara dayaniyor. Bu, onlarin onde gidenler olmadigini gosterir" yorumunu yapti.

Belli konularda orijinal calismalar yapmak isteyenlerin arsiv calismalarini yerinde ve zamaninda yapmasi gerektigini ifade eden Kaiser, "Biz tekrar tekrar duydugumuz bolgesel kalmis kucuk hadiselerden bir suru 'kutsal kase' hikayesi olusturduk. Atip kurtulmak zorunda oldugumuz pek cok zirva var ve gercegi ortaya cikaracak olan pek cok da belgeye sahibiz. Birilerinin bulgulari hakkinda cok mutevazi, rahat ve dikkatli olmak gerekir" degerlendirmesini yapti.

Turk Tarih Kurumu (TTK) Baskani Prof. Dr. Yusuf Halacoglu ile 2 yil once yapilan Istanbul Konferansi'nda tanistigini anlatan Kaiser, daha sonra Halacoglu'na iki ziyarette bulundugunu soyledi.

Halacoglu'nun elindeki belgelere iliskin degerlendirmelerde de bulunan Kaiser, "Zohrap ve Vartkes Efendi'yi oldurenlerin Cemal Pasa tarafindan idam edildigini biliyoruz. Bunun gibi baska idamlar da var. Ermeni toplumundan para calip devlete vermek yerine, kendi cebine atanlar cezalandirilmis. Bunu biliyoruz, fakat ciddi bir analize ihtiyac var" yorumunu yapti.

Kaiser, TTK Baskani Halacoglu ile ilgili, "Sakin Halacoglu'nu hafife almayin. Ona saygi duyuyorum. Tamamen uzlastigimiz soylenemez, fakat bu noktada onunla bir kavga icinde olmadigim konusunda rahatim. Butun bir devletin akademik kaynaklari bu kisinin uzerinde bir noktada toplaniyor. Ermeniler, Halacoglu'nun golgesine bile yakin gelebilecek birine sahip degiller" dedi.

Kaiser, bazi Turk bilim adamlarina da Ermeniler'le ilgili calismalari konusunda, "Bir kisim politik iliskiler icinde olanlar var ve yaptiklari sadece durumun daha da kotuye giderek devam etmesi. Cunku ancak boyle hayatta kalabiliyorlar ve ortaya koyacaklari baska bir sey yok" elestirisini getirdi.

Ermeni arastirmaci Hilmar Kaiser, Osmanli arsivlerine iliskin goruslerini de soyle aktardi:

"Birinci Dunya Savasi'nda Ermeniler ile ilgili bazi can alici dosyalar yok. Cunku bu belgeler 1919'da dosyalarin icinden cikartildi ve sadece devletin kullanmasi amaciyla bir araya getirildi. Bu, bazilarinin iddia ettigi gibi, arsivlerin temizlenmesi degil. Bu is, yonetim organizasyonu icinde bazi belgelerin bir devlet kurumundan digerine aktarilmasiydi.

Bu belgeler yakin zamanda acilacak gibi gorunmuyor. Bunun nedeni arsivcilerin motivasyonu ya da ilgisizligi degil, sadece isin cok olmasi ve bu konudaki kaynak yetersizligi. Yapilacak is ve belgelerin yeniden siniflandirilmasi icin bir karsi koyma soz konusu degil ancak tek sahip olmadiklari sey, yeterli kaynak ve hic suphesiz bu esef verici..."

Arsivlere gittigi ve kapali olduklari iddiasini curuttugu icin bazi az bilgi sahibi olan Ermenilerin kendisini tenkit ettiklerini anlatan Kaiser, "Acilmasini istemiyorsak neden acilmasi icin bu kadar bastiriyoruz" diye sordu.

Kaiser, "Turkiye Basbakani Recep Tayyip Erdogan'in ortak tarih komisyonu kuralim onerisiyle ilgili ne dusunuyorsunuz?" sorusuna da, "Komisyon cok az sey yapabilir" yanitini verdi.

TTK Baskani Prof. Dr. Halacoglu, AA muhabirine yaptigi aciklamada, "Bir Ermeni gazetesinde yayimlanan roportajda yaptigimiz calismalar bu denli ciddiye aliniyor ve degerlendirilebiliyorsa, demek ki dogru yoldayiz, dogru calismalar yapiyoruz" dedi.

Bu acidan boyle bir yayin yapilmasinin sevindirici oldugunu vurgulayan Halacoglu, "Diger yandan, haberde diyaloga acik oldugumuz belirtiliyor. Bu da aslinda bugune kadarki cabalarimizda belli bir olcude basariya ulastigimiz, Ermeni tarafinda bile bizim bir diyalog icinde olabildigimiz ve yaklasimimizi sergilemeleri acisindan onemli" diye konustu.

 

http://www.haberx.com/n/1093577/ermeni-arastirmacidan-ermeni-iddialarina-iliskin.htm

 

 

 

Avusturya'da Turk Ailenin Evine SaldIrI

Avusturya'da 2 ki$i Turk ailenin evine saldIrdI. Evde bulunan anne ve 4 cocuk kurtulmayI ba$arIrken, evin buyuk kIzI, saldIrganlarIn polis tarafIndan yakalanmasInI sagladI.
Avusturya'nIn Tirol Innsburck $ehrine baglI Schonberg Unterberg adresinde ikamet eden Ars ailesinin evine gece yarIsI saat 00.45'te saldIrI duzenlendi. Almanya'nIn Koln $ehrinden Avusturya'ya tatil icin gelen 2 ki$i, kaldIklarI otelin yakInIndaki Turk ailenin kapIsInI kIrarak eve girdi. Ev sahibi ismet Ars'In i$te oldugu saatlerde meydana gelen olayda, evin hanImI Songul Ars 3 cocuguyla birlikte balkondan atlayarak canlarInI kurtardI.
Evin buyuk kIzI Sevilay Ars ise yatak odasInIn kapIsIna dolap dayayarak saldIrganlarI bir sure oyaladI. Bu arada polise de haber veren Sevilay, polisin zamanInda gelmesiyle saldIrganlardan kurtulmayI ba$ardI. Polisin kIskIvrak yakalayarak gozaltIna aldIgI saldIrganlarIn ismi acIklanmadI. Balkondan atlayarak hafif yaralanan Songul Ars ve cocuklarI kIsa sure hastanede tedavi gordukten sonra taburcu edilirken, evde 8 bin euro zarar olu$tugu ogrenildi.

 

 

From: Turkish Federation UK [mailto:turkishfederationuk@yahoo.co.uk]
Sent: Thursday, March 20, 2008 11:49 PM
To: turkishfederationuk@yahoo.co.uk
Subject: Re : PM Gordon Brown's Newroz message

 

Rt.Hon. Gordon Brown MP

Prime Minister

10 Downing Street

London SW1A 2AA

 

17th March 2008

 



Subject : Your message regarding Newroz celebrations

 

 

Dear Prime Minister,

 

We are writing in regard to your recent message for the Newroz celebrations and your reference to calling it the 'Kurdish New Year'. There seems to be a misconception amongst many politicians and local authorities including the GLA regarding the true meaning of Newroz and by whom it is celebrated. This misconception causes serious distress and frustration among the many communities in Britain and we would like to inform you about the thoughts and feelings of the Turkish community which is common to the views of many other communities who have celebrated Newroz for centuries.

 

First of all, we would like to stress that Newroz / Novruz or Nevruz, which means "New Day" in the Persian language, has been celebrated traditionally by all the Turkic nations throughout the world as well as by some Asian and Middle Eastern countries, including Turkey, Azerbaijan, Kazakhstan, Kyrgyzstan, Turkmenistan, Uzbekistan, Tajikistan, Afghanistan and Iran. In Turkey, Nevruz is regarded as a traditional festival and has been celebrated with the participation of large groups of communities and local authorities for many years.  Nevruz symbolizes the awakening of nature after winter and the beginning of a new period with new hopes and expectations. It cannot be confined to the culture and tradition of a specific community and has nothing to do with the political aspirations of any ethnic group.

 

In recent years certain Kurdish separatist/terrorist affiliated groups have attempted to distort Nevruz as their own 'New Year' celebration and claim that it represents a stance against oppression using it as a political tool to gain attention and sympathy to their cause. They managed to find astonishing support for their self-created 'myth' and central and local authorities began to pour money and provisions into their celebratory events whereas most of these events are no more than propaganda gimmicks that assists them in raising funds. Unfortunately, this has now led to the exclusion of many other communities from the official celebrations of Nevruz causing deep ethnic divisions whereas it should be an opportunity for many different cultures and communities to share in a common celebration and thus bring them closer together.

 

Many communities in Britain arrange their own Nevruz celebrations and will not participate in Parliamentary or local authority arranged celebrations because they have been placed in the hands of these separatist/terrorist affiliated groups. Examples of these can be seen in the Turkish, Azeri and Iranian communities. While the above-mentioned groups claiming to represent the 'Kurdish' community are supported in their events, this year a park in North London was closed to prevent the Iranian community from gathering there to celebrate Nevruz. This discriminatory approach causes a rift between authorities and ethnic communities and thus thwarting effective integration. Certainly, it does not help when their Prime Minister refers to the Nevruz celebrations as the 'Kurdish New Year' while this spring celebration is observed by many communities in Britain.

 

As British Turks and taxpayers, many of our members feel that they are not being treated fairly and are calling for this misrepresentation to be corrected. We would therefore, very much hope that Your Excellency personally acknowledges the concerns of these various communities and initiates some action into putting right the current injustice shown to these communities subjected to the above-mentioned discrimination and ensures that future official celebrations conducted by Parliament, local authorities and the GLA in relation to Nevruz are made to be inclusive and not exclusive to the communities as a whole. This would involve consultations with many diverse community associations to which we would be happy to assist you with.

 

With our best wishes that Nevruz Day shall bring peace, love and happiness to all humankind!

Yours respectfully,

 

$ener Saglam

President

On Behalf of the Executive Committee

FTA UK

 

AZERi ASILLI ABD VATANDA$I AMiRALiYEV CiFTiNiN BA$ARISI

 

 

 

Thursday, 20 March 2008

Amerikan Azerbaycan Dernegi uyeleri Naimi ve Naila Amiraliyev'in cabalarIyla, Kongre uyesi Ed Towns Nevruz kutlamalarIna katIldI ve ABD-Azeri-Turk dostlugunu vurgulayan mesajlar verdi. Gecede, giri$imleri nedeniyle odul de alan Amiraliyev cifti, boylesi bir giri$ime imza attIklarI icin hayli memnun.

 

Amerikan Azerbaycan Dernegi, ABD siyasi ya$amIndaki etkinligInI her gecen gun arttIrIyor. Dernek Ba$kanI Tomris Azeri ve Turk Amerikan Dernekleri Federasyonu uyeleri, 16 Mart'ta Nevruz kutlamalarInda Brooklyn'de biraraya geldi. 200 ki$inin uzerindeki katIlImla gercekle$en kutlamaya Brooklynden Demokrat Milletvekili Edolphus "Ed" Towns katIlmasI geceye renk katmasInIn yanIsIra memnuniyet yarattI.

Demokratlar icinde guclu bir konumda olan bu milletvekili hem Turk-Amerikan hemde Azerbaycan-Amerikan Dostluk grubu uyesi oldugunu acIkladI. Boylece Turkish Caucus 77'ye , Azerbaycan Caucus 77 ise 37'e yukselmi$ oldu.

Nevruz kutlamasInda Geceye damgasInI ise Milletvekili Town'sun sevindirici acIklamasI ile oldu. Townsun, Turk-Amerikan Dostluk Grubu ile Azerbaycan-Amerika Dostluk grubu uyesi olmasInI kabul ettigini acIkladI.Salonda buyuk alkI$In koptugu gecede Townsun Azerbaycan ve Turkiyeye dostlugunu oven konu$ma yaptI. Ba$kan Tomris Azeri ve US Azeri Network yoneticilerine te$ekkurlerini ayrIca bildirdi.

Ba$konsolos Mehmet Samsar, Azerbaycan BM Buyukelcisi Agshin Mehdiyev,US Azeri Network Yoneticileri, Turk Amerikan Dernekleri Federasyonunu temsilcileri katIldI.

AyrIca gecede , Turk DunyasIna ba$arIlI hizmetler veren TADF Ba$kan DanI$manI ve iUMEZUSA Ba$kanI Ali CInar, iUMEZUSA Genel Sekreteri Ceren Gokdeniz, iTSS Ba$kanI Korcan Yurdacan, TADF Genel Sekreter YardImcIsI Nevzat Pekcan ve US Azeri Network Yoneticisi Yusif Babanly odul verildi.

Gecede AzerbaycanIn unlu sanatcIsI Zohra Abdullayeva ve muzisyenler Zahid Rahimov ve Zamig Nagiyev geceye muzikleri renk kattIlar.

TURKISHNY.COM

 

From: ayseheinbecker@hotmail.com
Subject:
UK's position - a very recent statement







Dear friends,

This is a very recent statement from the UK government. Paul and I  know Malloch-Brown well. He didn't disappoint me. I wish the Canadian government could be as enlightened!


Ayse


OFFICIAL POSITION OF THE BRITISH GOVERNMENT ON ARMENIAN ALLEGATIONS

 

Events of 1915  - Britain's position

 

 

 

Minister Lord Malloch-Brown, responsible for Africa, Asia and United Nations in the Foreign Affairs, issued the following statement, on March 4th, 2008, in response to a question directed to the House of Lords of the Parliament of the United Kingdom, with respect to the events of 1915:

 

"Armenia: Genocide

 

Baroness Finlay of Llandaff asked Her Majesty's Government:Whether they recognise the existence of genocide in Armenia in 1915.

 

 

 

The Minister of State Foreign and Commonwealth Office (Lord Malloch-Brown): The position of the Government on this issue is long-standing. The Government acknowledge the strength of feeling about this terrible episode of history and recognise the massacres of 1915-16 as a tragedy. However neither this Government nor previous Governments have judged that the evidence is sufficiently unequivocal to persuade us that these events should be categorised as genocide as defined by the 1948 UN Convention on Genocide.

 

 

 

As my right honourable friend the then Minister for Europe (Geoffrey Hoon) said in a debate in Westminster Hall on 7 June 2006 (Official Report col. 137WH) the work of establishing the truth must be conducted as a joint exercise by the parties directly involved if it is to help towards reconciliation. There needs to be a truth and reconciliation process owned by the people of Armenia and Turkey. Outsiders can commend the idea to the parties but they should not try to do the work for them-undertaking this is an important part of the confidence-building and reconciliation process for the parties themselves. The Government will continue to encourage the parties to embark on such a process. In the mean time we should resist the temptation to pre-empt its conclusions."

 

~~~

 

Lord Triesman, Parliamentary Under Secretary in the Foreign and Commonwealth Office, in response to a question, made the following statement on January the 22nd, 2007:

 

OFFICIAL POSITION OF THE BRITISH GOVERNMENT ON ARMENIAN ALLEGATIONS

 

 

 

 

 

(JANUARY 22, 2007)

 

 

 

ON BEHALF OF THE BRITISH GOVERNMENT, DEPUTY MINISTER OF FOREIGN AFFAIRS FOR PARLIAMENTARY AFFAIRS, LORD TRIESMAN MADE THE FOLLOWING DECLARATION  IN THE HOUSE OF LORDS:

 

 

 

"....FOR THIS GOVERNMENT, RECOGNITION OF THE SO-CALLED ARMENIAN GENOCIDE IS NOT A CONDITION OF TURKEY'S MEMBERSHIP OF THE EU. I WISH TO BE STRAIGHTFORWARD AND CLEAR ABOUT THAT. NEITHER THIS GOVERNMENT NOR PREVIOUS BRITISH GOVERNMENTS HAVE JUDGED THAT THE EVIDENCE IS SUFFICIENTLY UNEQUIVOCAL TO PERSUADE US THAT THESE EVENTS SHOULD BE CHARACTERISED AS GENOCIDE UNDER THE 1948 UN CONVENTION ON GENOCIDE" 

From: YILMAZ KARAHAN [yenidenergenekon@gmail.com]

UNUTULAN TURKLER-3

SAHRA COLU'NUN TURKLERi

image00167.jpg

Onlar colun mavi adamlarI… Onlar Buyuk Sahra`nIn siyah Turkleri… Onlar son OsmanlIlar… Hatta hala OsmanlIlar…

Misyonerlerin i$tahInI Kabartan Topraklar
SarayIn penceresinden dI$arIya, cokmekte olan ak$am karanlIgInIn laciverte boyadIgI bogazIn sularIna bakarken, yanIndakilere seslendi Buyuk Sultan:"Afrika'daki karde$lerimiz FransIzlarIn insafIna terk edilemez. Ne gerekiyorsa tez elden yapIla." Fizan'dan gelen habercinin getirdigi bilgiler, celik gibi bakI$larInI daha bir keskinle$tirmi$ti sanki. Afrika kItasInI somurgele$tirmeye kararlI ingiliz, FransIz ve Almanlar uc koldan kara kItayI payla$mak icin anla$mI$lardI aralarInda. AvrupalI misyonerlerin yer altI zenginliklerine dair anlattIklarIyla i$tahlarI daha da kabaran FransIzlar ba$lamI$lardI bile Afrika'yI kuzeyden i$gal etmeye. Once Cezayir, $imdi kItanIn daha da icleri. AmaclarI Cad golune kadar tum Biladus'sudan'I, yani Buyuk Sahra'nIn guneyini ellerine gecirmekti.

OsmanlInIn Afrikadaki SInIrI
Nijer'in ba$kenti Niamey'de kaldIgIm otelde masanIn uzerine bIrakIlan su $i$esinin uzerinde yazan bir markadan ibaretti once Agadez. Sahra colunun ortasIndaki vahalardan cIkarIlan kaynak sularI, bu isimle turistlere servis ediliyordu. Nerden bilebilirdim ki sonraki gunlerde Agadez'in, beni colun ortasIndan istanbul'un derin mavi sularIna goturecek, tarihin tozlu sayfalarInI karI$tIrmama yol acacak gizemli bir kent oldugunu.

"Biz OsmanlIyIz"
Ertesi gun Nijerli dostlarImIzla sohbet ederken, Agadez'in cihan devleti OsmanlI'nIn Afrika'da ula$tIgI en uzak yer oldugunu ogreniyorum. Ama burayI bizim icin asIl ilginc kIlan, OsmanlI'nIn buraya kadar gelmi$ olmasI degil. Bu insanlarIn hala OsmanlI'ya baglI olu$u… "Biz OsmanlIyIz!" diyor bu kentin insanlarI. Agadez in valisine hala "Sultan" diyorlar. Bu bolgenin adI hala Agadez SultanlIgI. Ustelik kendilerinin Turk soyundan geldiklerini soyluyorlar. Diger Nijerli kabilelerden daha acIk renkli bir tene sahip olmalarInI da buna delil olarak gosteriyorlar. Gercekten de Agadezliler, Nijer'in diger $ehirlerinde ya$ayan insanlara pek benzemiyorlar.

OsmanlI Tarihi Okutuluyor
Afrika'nIn ortasInda da OsmanlI medeniyetinin izleriyle kar$Ila$mak gercekten gurur verici. OsmanlI deyince hala Agadezlilerin gozlerinin ici guluyor. OkullarInda OsmanlI Tarihi, ders olarak okutuluyor. Nijer Cumhurba$kanI, Turkiye'den gelen heyetlere, Nijer ile Turkiye arasIndaki sIcak ili$kilerin OsmanlI donemine kadar uzandIgInI buyuk bir sitayi$le anlatIyor.

AfrikanIn Kulturel MirasI

image00221.jpg
Unlu Agadez Camisi

Agadez, Mali'deki Timbuktu kenti ile birlikte sahranIn en onemli iki kulturel mirasIndan biri. Nijer'in ba$kenti Niamey'e 1000 kilometre uzakta. Buyuk sahranIn kuzeye acIlan kapIsI Agadez'e, uzun bir yolculuktan sonra ula$IlIyor. Kent kucuk bir havaalanIna sahip. Son zamanlarda turistlerin ilgisini cekmeye ba$lamI$. Korfez ulkelerinden gelen zenginler, Agadez cevresindeki collerde ceylan avlIyorlar. Bir kerpic evler kenti Agadez. Cevresi Harmattan ruzgarInIn buyuk tepecikler olu$turdugu altIn sarIsI colle kaplI. Kum denizindeki ye$il adacIklarI andIran vahalarda meyve sebze yeti$tiriliyor. Harmattan ruzgarI esmeye ba$ladI mI, tozdan goz gozu gormuyor. Buradaki yabancIlar icin cekilecek gibi degil. Ama colun mavi adamlarI icin, kavurucu sIcaklarI biraz olsun kIran bu ruzgar buyuk nimet. Yuksek kerpic duvarlarla cevrili bahcelerde dort kazIk uzerine ortulen hasIrlardan olu$an cardaklar var. Agadezliler kavurucu sIcaklarda gunun buyuk bolumunu buralarda geciriyor.

700 YIllIk Kerpicli Camii Kebir ve Yusuf SarayI
Agadez'in mimari acIdan en onemli yapIsI, 700 yIllIk oldugu soylenen CamiiKebir, yani Buyuk Cami. Son derece ilginc bir mimarisi var. Bir benzeri de Timbuktu'da. Afrika islami mimarisinin en onemli  orneklerinden. KalIn kerpic duvarlarla in$a edilmi$ caminin icinde de saflar kerpicle birbirinden ayrIlmI$. Kavurucu col sIcagI bu kalIn duvarlarIn ardInda insanIn icini ferahlatan bir serinlige donu$uyor. Ama caminin asIl karakteristik ozelligini, ust kIsmIna dogru incelen kare minaresi olu$turuyor. Hem icerden hem de dI$ kIsmIndan yukarIya cIkIlabilen minare, uzaktan bir piramidi andIrIyor. Agadez'in bilinen en eski sultanInIn adI Yusuf. Bu yuzden $u anda sultan olarak hitap edilen valinin bulundugu saraya da Yusuf'un Evi deniliyor. Ama saray dediysek, adI saray, yoksa o da kerpicten.

Colun Tuaregleri
Gelelim Agadez'in OsmanlI'yla olan ili$kisine. AslInda bolgenin islam'la tanI$masI 7. yuzyIlda ba$lIyor. Magrip ulkelerinden gelen tuccarlar ve Arap yarIm adasIndan buraya ula$an elciler, bolgede islam'In hIzla yayIlmasInI saglamI$. Buyuk Sahra'da ya$ayan halklar arasInda en yaygIn olanlarI Tuaregler ve Tibular…
OsmanlI ar$ivlerinde '
TevarIk' olarak bahsedilen Tuaregler, Hagarlar ve Ezgarlar olarak iki topluluktan olu$uyor.

image00318.jpg

Colun mavi adamlarI
Giysileri nedeniyle Colun Mavi AdamlarI olarak bilinen Tuareglerden, cetin col $artlarIna dayanIklI, ticarete yatkIn, sava$cI bir kavim olarak bahsediyor tarih kaynaklarI. YuzyIllar boyunca guneyden kuzeye uzanan kervan yollarInIn guvenligini sagladIlar. 19. yuzyIlda ticaret kervanlarInIn onemini kaybetmesi ile ekonomik sIkIntI icine giren bolge, bir yandan da yIllarca surecek ic ceki$meler yuzunden huzursuzlukla kar$I kar$Iya kaldI. Bunun uzerine, Cihan devleti OsmanlI'ya ba$vurdu buradaki yoneticiler.

OsmanlIya KatIldIlar
Takvimler 1875′i gosterirken, Trablus eyaletine baglI, Fizan sancagIndaki OsmanlI valisine ba$vurdular. OsmanlI'yI davet ettiler ulkelerine. Bu talep derhal istanbul'a bildirildi. II. Abdulhamit'in emriyle OsmanlI topraklarIna katIldI bolge. Fizan sancagIna baglI olarak, bugunku Cad topraklarInda Re$ade, Nijer'in kuzeyinde ise Kavar ve Asben kazalarI kuruldu. BuralarIn guvenligi icin asker, imarI icin yoneticiler gonderildi. Asben bolgesinde yer alan Agadez'in valisi ise, OsmanlI valisi oldu. OsmanlInIn sadece Kuzey Afrika'ya kadar uzandIgInI du$unenler, bolgenin tarihini daha yakIndan incelediklerinde buyuk bir yanIlgI icerisinde olduklarInI gorecekler. TIpkI bizim gibi…
Cunku OsmanlI sadece Kuzey Afrika'ya degil, daha da guneye inerek BatI Afrika'nIn ic kesimlerine kadar geni$ bir cografyaya barI$ ve medeniyet goturdu. Ustelik bu geli$me, OsmanlInIn coku$ donemi olarak gosterilen 19. yuzyIlIn ikinci yarIsInda meydana geldi.

OsmanlI Cekilince FransIz Somurgesi Ba$ladI
1875′ten sonra, bolgenin yer altI zenginliklerini ele gecirmeye calI$an FransIzlar ile OsmanlI arasInda tam bir guc gosterisi ya$andI. BazI kucuk catI$malar dI$Inda bu bolge OsmanlI buradan ayrIlana kadar huzur icinde ya$adI. Ancak Trablusgarp sava$Iyla birlikte bolgede dengeler degi$ti. OsmanlI yava$ yava$ bu bolgeden cekilirken, bo$lugu Fransa doldurdu. Tabi bu degi$im o kadar da kolay olmadI. Cunku OsmanlI'yI kendi iradeleriyle davet eden Tuaregler, i$galci FransIzlara kar$I buyuk bir direnc ortaya koydu. Ancak 1918 yIlIndan itibaren OsmanlInIn butunuyle Afrika'dan cekilmesi ile birlikte Fransa buyuk emeline ula$mI$ oldu.

Uranyum Madenlerini FransIzlar KullanIyor

image00410.jpg
Nijer Cezayir-Libya sInIrInIn hemen guneyinde kalan bir Afrika ulkesi

Fransa tum Kuzey ve BatI Afrika ile birlikte Agadez ve cevresini de uzun sure i$gali altInda tuttu. Bolgenin yer altI kaynaklarInI acImasIzca somurdu. Ulke bagImsIzlIgInI kazanmI$ gorunse de bu somuru hala devam ediyor. Nijer'in ana dili FransIzca. Nereye giderseniz FransIz kulturu ile kar$Ila$Iyorsunuz. Nijer $u anda dunyanIn uranyum rezervinin onemli bir bolumune sahip. En buyuk uranyum madenleri ise Agadez'in 100 kilometre ilerisinde bulunuyor. Elbette bu madenleri yIllardIr Fransa i$letiyor. Tabi cIkarIlmasInda bolge insanI kullanIlIyor. Agadez'den cIkan uranyum, Fransa'daki nukleer santralleri calI$tIrIyor. Yine zengin altIn madenleri de yabancIlar tarafIndan i$letiliyor.

Turkiyenin Temsilciligi Bile Yok
Bolgenin petrol rezervi acIsIndan onemi ise yeni yeni ke$fedilmeye ba$lanmI$. Cinli bir petrol $irketi buyuk sahrada petrol bulmu$. Nijer'in 10 yIl icerisinde cok onemli bir petrol ulkesi haline gelecegi konu$uluyor. Ancak bu kaynaklar da BatIlIlar tarafIndan somurulur mu bilinmez. Dileriz bu petrol dost ve karde$ Nijer halkIna sava$ ve acIlar degil, huzur ve refah getirir. Turkiye'nin buralarda bir temsilciliginin olmamasI bizi uzuyor. Son yIllarda kar$IlIklI bazI heyetler gidip gelerek ili$kileri canlandIrmaya calI$Iyor.

AHMET KAYIR

 

Rauf Denkta$: "LokmacI KapIsI'nIn AcIlmasI Tuzak"

KKTC Kurucu Cumhurba$kanI Rauf Denkta$, KIbrIs'taki Turk ve Rum kesimleri arasIndaki LokmacI SInIr KapIsI'nIn acIlmasInIn bir Rum tuzagI oldugunu soyledi. Denkta$, sInIr kapIsInIn acIlmasInI KIbrIs'I Turkiye'den koparma planInIn bir parcasI olarak gordugunu ifade etti.

Ankara Buyuk$ehir Belediyesi'nin, Kuzey KIbrIs Turk Cumhuriyeti'nin ba$kenti Lefko$a'da gercekle$tirdigi "Ankara Kultur Gunleri" etkinlikleri cercevesinde Belediye Ba$kanI Melih Gokcek, KKTC Kurucu Cumhurba$kanI Rauf Denkta$'I ziyaret etti.

Denkta$, ziyarette KKTC Cumhurba$kanI Mehmet Ali Talat ile Rum kesiminin yeni lideri Dimitris Hriftosyas goru$mesiyle ilgili onemli acIklamalarda bulundu.

YapIlan acIlImlarIn asIl sebebinin KKTC'nin Turkiye'den koparmak oldugunu ifade eden Denkta$, Rum liderin daha once "KIbrIslI Turkler Turkiye'den ayrIlmalI" dedigini ve RumlarIn KIbrIs'I 'Yunan topragI' Turkleri de '400 yIllIk misafir' olarak gordugunu belirtti.

RumlarIn butun cabasInIn Turkiye'nin garantorlugunu ortadan kaldIrmak oldugunu vurgulayan Denkta$, Rum liderin secilir secilmez Yunanistan'a baglIlIk ziyareti yaptIgInI soyledi. Denkta$, " 'Turkiye KIbrIs'I serbest bIraksIn. KIbrIslI Turk karde$lerimizle biz anla$IrIz' diyorlar. LimanlarImIzI acmamIzI istiyorlar. Butun tavizleri bizim vermemizi istiyorlar. 1968-2004 yIllarI arasInda yaptIgImI butun goru$melerde anla$ma yanlIsI biz olduk. YalnIz iki $eyden taviz vermedik. Adada iki devletin olmasI ve Turkiye'nin garantisi." dedi.

RumlarIn, Turkiye'nin garantorlugunden ve adada '2 devlet 2 halk' uygulamasIndan vazgecilmesini istediklerini dile getiren Denkta$, "Bunlardan vazgecersek egemenligimizden vazgeceriz. Girit AdasI'nda uyguladIklarI modeli KIbrIs icin de istiyorlar. RumlarIn istedikleri olursa KIbrIs 10 yIlda liman adasI olur. Bunun icin LokmacI SInIr KapIsI'nIn acIlmasI klasik bir Rum oyunu" diye konu$tu.

SUCLAMALAR - gozaltilarla ilgili ilginc bir acIklama

ilhan Selcuk'un "orgut uyesi olmadan, orgutun amacInI bilerek yardImcI yayIn yapmak"; Dogu Perincek'in "orgutun kurucusu ve yoneticisi olmak, halkI silahlI isyana kI$kIrtmak, Ergenekon ic tuzuk manifestosunu yazmak"; Kemal Alemdar'In da "orgut kurucu ve yoneticisi olmak, halkI silahlI isyana kI$kIrtmak" la suclandIgI ogrenildi.

Sabah

From: emceto [mailto:emceto@gmail.com]
Sent: Sunday, March 23, 2008 11:52 PM
To: dtk@turkishforum.com

Subject: gozaltilarla ilgili ilginc bir acIklama

 

 

Aleksandr Dugin'in Turkiye'deki gozaltlar ve tutuklamalarla ilgili aciklamasi
Dugin, evrazia.org sitesine verdigi demecte tutuklananlarin hepsinin orduda, politik cevrelerde ve kitle iletisim araclarinda Amerikan karsiti tutum alan kisiler oldugunun altini cizdi. Rusyayla yakinlasmayi savunan ve hukumetin amerikanci politikalarina karsi cikan Cumhuriyet ve Aydinlik gibi iki onemli yayinin ve Ulusal Kanalin yoneticilerinin ve bunlarin basinda olan kuresellesme karsiti, Rusyayla yakinlasmayi savunan ve ABD'nin planlarina karsi duran IP lideri Dogu Perincekin ve Turkiyenin Rusyaya yakinlasmasinda onemli rol oynayan Veli Kucukun gozaltina alinmasi ve tutuklanmasini Rusyaya karsi bir meydan okuma olarak degerlendirdi. Dugin, bu olayin Atlantik guclerinin tum dunyadaki Avrasya direnisinin bagrina yonelik bir harekatin parcasi olduguna dikkat cekti. Dugine gore NATO gucleri Turkiyede, Kosovada, Sirbistanda Gurcistanda Ukraynada oldukca aktiflesmisitir. Buna karsilik Rusya da kendi dis politikasini gelistirmeli ve en yakin dostlarini bulundugu bu ulkelerle ilgili politikalar uretmelidir.


 

----- Original Message -----

From: Burak Somay

Sent: Monday, March 24, 2008 2:14 AM

 

5. Perde acIldI: AdIm adIm ERGENEKON

 

1. Perde Umraniye'deki, 2. Perde Eski$ehir'deki cephaneliklerde acIldI. 3. Perde'de Veli Kucuk, 4. Perde'de Umit SayIn ve Emin Gurses gozaltIna alIndI. Bugun 5. Perde'si sahnelenen Ergenekon'da adIm adIm ilerleyerek operasyonun dunu ve bugununu hatIrlamakta fayda var...

 

 

1.PERDE

Umraniye'deki el bombalarI orgute uzandI

*12 Haziran 2007'de Umraniye Cakmak Mahallesi'nde bir gecekonduda 27 el bombasI, TNT kalIplarI ve funyeler ele gecirildi.

*Orgutlu suclara bakmakla gorevli Be$ikta$'taki istanbul Cumhuriyet Ba$savcIlIgI'nca ba$latIlan soru$turmayI istanbul Cumhuriyet SavcIsI Zekeriya Oz yuruttu.


*Soru$turmada, emekli astsubay Oktay YIldIrIm, Mehmet Demirta$, Ali Yigit, emekli yuzba$I Muzaffer Tekin, emekli astsubay Mahmut Ozturk, Kuvvai Milliye Dernegi Genel Ba$kanI Bekir Ozturk, emekli binba$I Fikret Emek, emekli yuzba$I Gazi Guder, Siyasi Ekonomik Sosyal Ara$tIrmalar ve Strateji Geli$tirme Merkezi (SESAR) Ba$kanI ismail YIldIz, Fuat E., tutuklanarak cezaevine gonderilirken, Ay$e Asuman Ozdemir, emekli binba$I Zekeriya Ozturk, Tugrul D. ve Oguz Evren K. ise tutuksuz yargIlanmak uzere serbest bIrakIldI.

*Daha sonra yapIlan incelemelerde, Cumhuriyet gazetesine atIlan bombalarIn Umraniye'de ele gecen bombalarla aynI seriden ve turden oldugu 'Bomba inceleme ve imha Daire Ba$kanlIgI' tarafIndan tespit edildi.

*istanbul Emniyet Mudurlugu Terorle Mucadele $ubesi ile Be$ikta$'taki AgIr Ceza Mahkemesi savcIlIgI tarafIndan ortakla$a yapIlan soru$turmada 'Ergenekon' orgutunun de izi bulundu.

2.PERDE

KiM KiMDiR?

*Muzaffer Tekin 1984'te ordudan atIlma eski bir yuzba$I. DanI$tay tetikcisi Alparslan Arslan ile saldIrI oncesinde 15 kez telefonla goru$tugu saptandI. DanI$tay baskInIndan sonra kacarak emekli astsubay Mahmut Ozturk'un evinde saklandI. intihara te$ebbus etti. JiTEM'in kurucularIndan Ahmet Cem Ersever, TSK'dan $eref madalyasI sahibi olan Tekin'in sInIf arkada$I. Susurluk hukumlusu Korkut Eken ile goru$uyor. TiT kurucusu Semih Gunaltay'In yanI sIra, Vatansever Kuvvetler Guc Birligi ve Turk Mukavemet Te$kilatI ile baglarI oldugu biliniyor. Susurluk'un onde gelen isimlerinden ibrahim $ahin ve Veli Kucuk'le cekilmi$ fotograflarI bulundu. Tekin'e yardIm eden ve KIbrIs'ta kumarhane catI$masInda olen Musa Cakmak da $ahin'in eski korumasI. Gecen haziran ayIndan beri tutuklu.

Eski$ehir'de ikinci cephanelik cIktI

*Muzaffer Tekin'in ili$kileri dogrultusunda eski binba$I Fikret Emek'in 26 Haziran 2007'de annesine ait Eski$ehir'deki evde yapIlan aramada 11 kilo plastik patlayIcI ve suikast tufegi Kanas ele gecirildi. Emek tutuklandI.

*15 Temmuz 2007'de gazeteci yazar Ergun Poyraz operasyon kapsamInda gozaltIna alInarak cezaevine konuldu. Poyraz, Kara Kuvvetleri'nin istihbari yapIlanmasIna ait 'gizli ibareli' veriyi if$a etmekle suclandI.

*Soru$turmanIn geni$letilmesi sonucu gozaltIna alInan, eski yuzba$I Gazi Guder, Fuat Ermi$, ismail YIldIz, Asuman Ozdemir ile son olarak da 26 Agustos 2007'de Mete Yalazangil'de tutuklandI.

3.PERDE

Veli Kucuk tutuklandI

*Soru$turmanIn boyutunun geni$lemesi uzerine soru$turmayI yuruten cumhuriyet savcIsI iki oldu. Cumhuriyet SavcIsI Mehmet Ali Pekguzel de gorevlendirildi.

*Ucuncu perde operasyonunda emekli tuggeneral Veli Kucuk, emekli kurmay albay Mehmet Fikri Karadag, avukat Kemal Kerincsiz, Susurluk hukumlusu Sami Ho$tan ve Sevgi Erenerol'un da aralarInda bulundugu 31 ki$i 21 Ocak gunu gozaltIna alIndI.

*31 $upheliden Veli Kucuk, eski yuzba$I Mehmet Zekeriya Ozturk, eski uzman cavu$ Muhammed Yuce, avukat Kemal Kerincsiz, Sami Ho$tan, Sevgi Erenerol, Huseyin Gorum, Oguz Alpaslan Abdulkadir, Kahraman $ahin, Erol Olmez, Erkut Ersoy ve yazar Umit Oguztan'In aralarInda bulundugu 14 ki$i tutuklandI.

Kim kimdir?

Veli Kucuk

EMEKLi Tuggeneral. Susurluk skandalIna adI karI$an en ust rutbeli komutandI. Abdullah CatlI ve 'Ye$il' kod adlI Mahmut YIldIrIm ile ili$kisi saptandI. Kucuk'un adI milliyetci 'KIzIl Elma' koalisyonunun organizasyonu ile tekrar duyuldu. Guneydogu bolgesinde yuzlerce faili mechul cinayetin faili olarak anIlan JiTEM'in kurucusu. DanI$tay BaskInI sonrasInda gozaltIna alInIp bIrakIlan, ardIndan Umraniye'de bir gecekonduda yakalanan bombalarla ilgili tutuklanan Muzaffer Tekin'le dogrudan ili$kisi var.

Kemal Kerincsiz
BiR grup ulkucu avukatla birlikte kurdugu Buyuk Hukukcular Birligi Genel Ba$kanI olarak Elif $afak, Orhan Pamuk, Perihan Magden, Hrant Dink gibi isimler hakkInda ba$lattIgI kampanyalarla adInI duyurdu. Cok sayIda 'ulusalcI' eyleme Veli Kucuk, Muzaffer Tekin gibi isimlerle birlikte katIldI. Muzaffer Tekin'in de avukatlIgInI yapIyordu.

4.PERDE

Akademisyenler ve gazeteciler gozaltInda


*21 $ubat 2008 tarihinde yapIlan operasyonun bu ayagInI, universitelerde faaliyet gosteren ve orgute hem teorik hem de yeni eleman kazandIrma destegi verdigi iddia edilen akademisyenler olu$turdu.

istanbul Universitesi Adli TIp Enstitusu'nden gorevli Doc. Dr. Umit SayIn ile Sakarya Universitesi ogretim gorevlisi Prof. Dr. Emin Gurses, emekli astsubay Orhan Tunc, Ozallar'In kuyumcusu olarak un yapan sosyete kuyumcusu Hayrettin Ertekin, gazeteci Vedat Yenerer, Noel Baba BarI$ Konseyi Dernegi Ba$kanI Muammer Karabulut gozaltIna alIndI. Bu isimler de 25 $ubat tarihinde tutuklandI.

Ergenekon nedir?

"Ergenekon" olarak bilinen orgutlenme, ba$kana dogrudan baglI olan dort daire komutanlIgI ile iki sivil ba$kanlIktan olu$uyor. "Lobi" adI verilen sivil unsurlarIn orgutlenmesini saglayan olu$umla ili$kileri bu iki sivil saglIyor. Orgut, Turkiye'deki mevcut rejimin gercek olduguna inanIyor. "ic du$manlarI" pasifize etmek, hatta ortadan kaldIrmak icin suikastlarI "kacInIlmaz" goruyor. Entelektuellere onem veriyor. MedyayI, sivil toplum kurulu$larInI (STK) kullanmanIn onemine vurgu yapIyor. "Naylon teror gruplarI" ile naylon $irketlerin kurulmasI gerektigini du$unuyor.

5. PERDE

Ergenekon'da 5'inci dalga $afak gozaltIlarIyla geldi

iP Ba$kanI Dogu Perincek Ankara'da, Cumhuriyet Gazetesi Ba$yazarI Selcuk ve eski iU Rektoru Alemdaroglu'nun da aralarInda bulundugu 13 ki$i istanbul'da saat 04.00'te gozaltIna alIndI..

Ergenekon orgutu soru$turmasI kapsamInda be$inci dalga operasyonunu $afak vakti gercekle$tiren polis, Ankara'da i$ci Partisi Genel Ba$kanI Dogu Perincek'i, istanbul'da ise eski istanbul Universitesi Rektoru Prof. Dr. Kemal Alemdaroglu ile Cumhuriyet Gazetesi imtiyaz Sahibi ve Ba$yazarI ilhan Selcuk'un da aralarInda bulundugu 13 ki$iyi gozaltIna aldI. AynI saatlerde Ankara ve istanbul'da iP'nin Genel Merkezi ile istanbul il Ba$kanlIgI'na e$zamanlI baskInlar duzenleyen polis, cok sayIda bilgisayar ile dosyaya el koydu. Sabah polis e$liginde kelepcesiz olarak istanbul'a getirilen Perincek, ilk tepkisini "Tayyip Erdogan'larIn suclarI buyuyor. AltlarInda kalacaklar. Kanunsuzca gozaltIna alIndIk" diye bagIrarak gosterdi.

18 ADRESE BASKIN
Ergenekon soru$turmasInI yuruten Cumhuriyet SavcIsI Zekeriya Oz'un onceki ak$am yazIlI emri uzerine Ankara ve istanbul'da e$zamanlI olarak sabah saat 04.00'da start verilen operasyonda 18 ayrI adrese baskIn duzenlendi. BaskInlarda Ankara'da Perincek istanbul'da ise korumasI Yusuf Be$erik ile Alemdaroglu, Selcuk, Ulusal Kanal Genel YayIn Yonetmeni Ferit ilsever, AydInlIk Genel YayIn Yonetmeni Serhan Bolluk, Ulusal Kanal Yonetim Kurulu uyesi gazeteci Adnan AkfIrat, Ulusal Sanayici ve i$adamlarI Dernegi (USiAD) uyesi i$adamI ibrahim Benli, Mahir Cayan Gungor, Aykut Tokak, Yusuf Tuncel, AydIn Belgin, gazeteci Ufuk Akkaya gozaltIna alIndI. istanbul E m n i y e t Mudurlug u ' n u n Vatan Caddesi'ndeki yerle$kesine goturulen 13 ki$iden Akkaya serbest bIrakIldI.

SELCUK EViNDEN ALINDI
83 ya$Indaki Selcuk Ulus Gazeteciler Sitesi'ndeki evinden saat 04.00'da gozaltIna alIndI. Evinde 3 saat arama yapIldI. Ankara'da da saat 04.00'te, i$ci Partisi Genel Merkezi'ndeki odasInda gozaltIna alInan Perincek'in, "Hangi yetkiyle beni alIyorsunuz?" diye sordugu, polislerin SavcI Oz'un yakalama kararInI gosterdikleri ogrenildi. AynI saatlerde i$ci Partisi'nin Genel Merkezi, istanbul il Ba$kanlIgI ile Ulusal Kanal ve AydInlIk dergisinin merkezlerine de baskIn yapIldI. Yakla$Ik 100 polisin katIldIgI baskInda once iceridekiler direndi. Polis, arama iznini gostererek iceri girdi. Perincek'in odasI da dahil tum bina didik didik arandI, bilgisayar harddisk'leri ile cok sayIda dokumana el konuldu.

SUCLAMALAR
ilhan Selcuk'un "orgut uyesi olmadan, orgutun amacInI bilerek yardImcI yayIn yapmak"; Dogu Perincek'in "orgutun kurucusu ve yoneticisi olmak, halkI silahlI isyana kI$kIrtmak, Ergenekon ic tuzuk manifestosunu yazmak"; Kemal Alemdar'In da "orgut kurucu ve yoneticisi olmak, halkI silahlI isyana kI$kIrtmak" la suclandIgI ogrenildi.

Sabah

TURK TOPLULUKLARINDAN HABERLER

 

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/8542587.asp?gid=229&sz=80787

 

ANDİ VE AYŞE RADİKAL İSLAM'A KARŞI

 

Almanya'da yabancı düşmanlığı ile mücadele için yaratılan çizgi karakter Andi, yeni serüveninde türbanlı kız arkadaşı Ayşe ile birlikte, radikal İslam'a karşı duruyor.

ALMANYA,
radikal İslam'a karşı çocukları eğitmek için yine çizgi roman formülüne başvuruyor. Dört yıl önce yabancı düşmanlığı ve ırkçılığa karşı çizgi kuşağının kahramanı olan "Andi", şimdi de radikal İslam'a karşı duruyor. Kuzey Ren Westfalya'daki okullarda dağıtılan çizgi romanda öğrencilere aşırı dincilerden ve propagandalarından uzak durmaları mesajı veriliyor.

Andi'nin kız arkadaşı Ayşe adında türbanlı bir Türk kızı. Andi'nin ilk serüveninde Ayşe'nin erkek kardeşi Murat'ın aşırı İslamcı çevrelere çekilmeye çalışılması hikaye ediliyor. Aşırı dinci Harun karakteri tarafından kandırılan Murat, yabancı ve Müslüman olduğu için ayrımcılığa uğradığına inandırılıyor.

Harun bir süre sonra Murat'a, başka dinden gençlerle arkadaşlık kurmaması, basketbol oynamaması, kardeşi Ayşe'ye Andi ile sinemaya gitmemesi için baskı yapmakla kalmıyor; Murat'ı köktendinci bir şeyh ile de tanıştırıyor. Şeyh de Murat'ın beynini cihad fikriyle yıkamaya çalışıyor. Akıllı ve dindar Ayşe karakteri Alman anayasası ve demokrasisini tanıyan örnek bir Müslüman.

100 bin adet basılıp 12-16 yaş grubuna dağıtılan 38 sayfalık kitapta laiklik, batı düşmanlığı gibi konularda açıklayıcı bilgiler de bulunuyor.

 

***

 

-ABD'DE, TÜRKİYE'Yİ TANITAN TÜRK SAATİ (TURKISH HOUR)

TV PROGRAMI, AY SONUNDA TÜM ABD'DE YAYINLANMAYA BAŞLAYACAK

 

NEW YORK (A.A) - 25.03.2008 - Özlem Şahin Şakar Bildiriyor - ABD'de, Türkiye'yi tanıtan TV programı Türk Saati (Turkish Hour) bu ay sonundan itibaren tüm ABD'de yayınlanmaya başlayacak.

Programın yönetmeni Selçuk Öksüzoğlu ve yapımcısı Serdar Acar, AA'ya yaptıkları açıklamada, ABD'de 3. yılını dolduran ve büyük ilgiyle izlenen Türk Saati'nin, 31 Mart Pazartesi gününden itibaren ABD genelinde yayın yapan Colors TV'de yayınlanacağını ve programlarının bu biçimde 50 milyon Amerikalı'ya ulaşacağını söylediler.

Öksüzoğlu ve Acar, programı Colors TV'de kendi olanaklarıyla bir süre sürdüreceklerini, ancak maddi kaynak bulamadıkları takdirde programa son vermek zorunda kalacaklarını bildirdiler.

2005 yılının mart ayında Manhattan'da yayın yapan MNN adlı yerel bir kanalda haftada yarım saat İngilizce yayınlanan program, 5 ay içinde Başbakanlık Türk Tanıtma Fonu'nun ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın katkılarıyla RNN adlı TV kanalına transfer olarak 25 milyon seyirciye ulaşmayı başardı.

Bakanlığın tanıtım filmlerine programlarında sürekli yer veren ve İngilizce yayınlanan Türk Saati, Türkiye'yi ziyaret edip hayran kalmış Amerikalılar ile röpörtajlar yapıyor, Türk kültürünü, tarihini, New York bölgesindeki Türkler'in kültürel etkinliklerini ve Türk mutfağını Amerikalılar'a tanıtıyor.

Programla ilgili bilgiye ''www.turkishhour.com'' adresinden ulaşılabiliyor.

(ÖŞ-ADG-İN)

 

***

 

http://www.hurriyet.de/?navi=yazshow&id=58&banner=0

 

Ahmet KÜLAHÇI

 

22.03.2008

 

KÖRPE ZİHİNLER ZEHİRLENMESİN

 

Kesinlikle 'evet', diyebilmeyi çok isterdim. Ama bu o kadar da kolay değil. Almanya'da 'gerçek' bir Alman olabilmek için Alman pasaportuna sahip olmak yeterli değil. İyi derecede Almanca bilmek de yeterli değil. İsmim benim ismim, dış görünümüm (fiziğim) benim dış görünümüm gibi olduğu sürece, Almanların çoğu için ben onlardan biri olamayacağım".

İşte bunları hiç şüphesiz kendisini bir "dünya vatandaşı" olarak gören Mehmet Gürcan Daimagüler söylemekte.

Mehmet Gürcan Daimagüler, 1968 yılında Almanya'nın Siegen kenti yakınlarındaki Eiserfeld-Niederschelden beldesinde doğdu.

İlk ve orta öğreniminden sonra Bonn Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. ABD'deki Harvard Üniversitesi'nde de master yaptı. Serbest avukat olarak çalışan Daimagüler, 1999 yılında Hür Demkorat Parti'nin (FDP) yönetim kuruluna girmeyi başaran Türk kökenli ilk politikacı oldu.

Türk-Alman Liberaller Derneği'nin kurucu üyesi ve onursal başkanı olan Daimagüler, tüm sosyalizasyonunu bu ülkede aldığı, Alman vatandaşı olduğu halde, Almanya'da 'yerlilerin' tutumu değişmediği sürece, göçmen kökenlilerin kendilerini Alman hissetmelerinin kolay olmayacağının altını çizmektedir.

Yalnız Türk kökenliler değil, milyonlarca göçmen kökenli insan Mehmet Gürcan Daimagüler gibi düşünmektedir.

Haftalık "Die Zeit" gazetesi adına "emnid" tarafından yapılan son kamuoyu yoklamasında, bu ülkede yaşayan Türk kökenli insanların neler hissettiği bir kez daha gözler önüne serildi.

İşte çarpıcı bazı sonuçlar:

- Almanya'da yaşayan Türk kökenli insanların yüzde 52'si kendilerini Almanya'da Türk, Türkiye'de Alman hissetmektedir.

- Almanya'da yaşayan Türk kökenli insanların yüzde 58'i kendilerinin bu ülkede istenmedikleri hissini taşıyor. Bu oran erkeklerde yüzde 48'i bulurken, kadınlarda yüzde 68'e ulaşıyor.

İşte, Mehmet Gürcan Daimagüler'in "Almanların çoğu için ben onlardan biri olamayacağım" saptaması da, bu hisslerin dışa vurmasıdır.

Aynı kamuoyu yoklamasına göre, "Almanya Başbakanı, Almanya'da yaşayan Türklerin de başbakanı mıdır?" sorusuna Türk kökenlilerin sadece yüzde 16'sı 'evet' yanıtı vermiştir. Türk kökenli erkeklerin yüzde 24'ü, kadınların ise sadece yüzde 8'i Almanya'nın ilk kadın başbakanına kendilerinin de başbakanı gözüyle bakmaktadır.

Acaba insanlar neden böyle bir hisse kapılmaktadır?

İşte asıl yanıt aranması, daha doğrusu yanıtının bulunup çözüm getirilmesi gereken soru bu olmalıdır.

Türk kökenli insanlar, "kara gün dostluğuna" önem verirler.

Başbakan Angela Merkel, Ludwigshafen'deki yangından sonra bu ülkedeki Türk insanının acılarını paylaştığını çok açık bir biçimde dile getirseydi, bu tablo hiç şüphesiz çok daha farklı olurdu.

Ayrıca, Schleswig Holstein Eyaleti'nin Lauenburg kentinde 7. sınıf öğrencileri için hazırlanan yardımcı ders kitabında, Solingen ve Mölln'deki kundaklamalara dolaylı bir şekilde yer verilirken, hayali bir kundakçının "masum" gösterilmesinin istenmesi, Türk kökenli insanların kendilerini "buralı hissetme" duygusunu daha da zayıflatacaktır.

Sözkonusu kitaptaki "Marco böyle olmasını istemediğini söylüyor. Onlara ders vermek istemişti. Onları korkutmaktı arzusu. Onlar, burada görülmek istenmediklerini nihayet anlamalıydılar... Onlar Almanya'da değil, Anadolu'da yaşamış olsalardı bunlar başlarına gelmeyecekti" gibi satırlar gerçekten dehşet vericidir.

Bu kitapların okutulduğu aynı sınıftaki Ayşeler, Filizler, Meltemler, Aliler, Metinler Almanya'da doğmuştur. Onların çoğu Anadolu'yu sadece kitaplardan ve anne-babaların anlatımından tanımaktadır.

İşte körpe zihinlerin ders kitapları yoluyla zehirlenmesi, Mehmet Gürcan Daimagüler ve onun gibi yüzbinlerce Türk kökenli insanda Almanya'da 'gerçek' bir Alman olmanın Alman pasaportuna sahip olmakla mümkün olamayacağı duygusunu pekiştirecektir.

Bu da hem "buralı" olan Türk kökenlilerin hem de Almanya'nın çıkarına değildir.

 

****

http://yenisafak.com.tr/gundem/?t=26.03.2008&c=1&i=107591

 

'10 YTL'YE LASTİK YAKTIK'

 

DİYARBAKIR

 

Diyarbakır'daki Nevruz etkinliğinde lastik yakıp PKK lehine slogan attığı gerekçesiyle gözaltına alınan 18 yaşındaki S.D isimli bir genç, bir kişinin kendisine verdiği 10 YTL karşılığında lastik yaktığını anlattı. Ayakkabı boyacısı olan S.D, 10 YTL karşılığında lastik yakmayı kabul ettiğini, ancak daha sonra yaptığından pişmanlık duyduğunu ifade etti. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan S.D. hakkında hazırlanan iddianamede 5 yıla kadar hapis cezası istendi.

26.03.2008

 

 

 

 

 

ITG TELEFON HATLARINI KULLANINIZ.

TURKISH FORUM UN ANLASMA YAPTIGI ITG SIRKETI

 VASITASI ILE YAPACAGINIZ KONUSMALARIN NET GELIRI TURKISH FORUMA BAGIS OLARAK DONECEKDIR

IHTIYACIMIZ OLAN FONLARI SIZE HIC BIR ILAVE VEYA EK HARCAMA OLMADAN BIZE NASIL ULASTIRABILECENIZI GORMENIZ ICIN

LUTFEN  TIKLAYINIZ , ABONE OLUNUZ ..HIZMETE DEVAM ICIN BIZE IMKAN TANIYINIZ ..  

Tasarruf icin diz ustu veya masa ustu bilgisayarinizi her gittiginiz yere cebinizde tasimayiniz

 

Nerede Olursaniz Olun Ceb Veya Ev Telefonunuzdan

En Ucuz Telefon Fiatlari, En Temiz Hatlar ve

En Suratli Baglantilar icin    http://turkishforum.itgcards.com/turkce/

 

AIDATLARINIZ VE BAGISLARINIZI LUTFEN YARINA BIRAKMAYINIZ,

TURKISH FORUM'UN 

SIZE, TURKIYEYE VE DUNYA TURK TOPLUMUNA  HIZMETINI   DESTEKLEYINIZ

TURKISH FORUM Ana DagItIm Serveri Yeni Emniyet ProgramlarI ve Teknolojinin Sundugu En HIzlI Multi DagItIm HatlarI ile 5 KItadan 250 BIN Uyesine Hizmet icin yeniden Web Sistemine Yeniden Girdi.

Turkish Forum'u Ya$atacak Olan

AIDATLARINIZ VE BAGISLARINIZI LUTFEN YARINA BIRAKMAYINIZ

http://www.turkishforum.com/tr/bagis.html

Turkish Forum is an 501-C(3) Tax Exempt, Non Profit & Charitable Organization

~_~_~_~_~~_~_~_~_~_~_~_~_~_~__~_~_~_~__~_~_~_~_~_~_~_~_~_~_

 

 

 

 

TURKISH FORUM

Grassroots Makes the Difference

Join To Turkish Forum And In Turkish Forum Join With Turks And With Friends Of Turks Across The Globe . Turkish Forum  is Designed To Empower You As An Energetic And Effective Ambassador For Turkey,  For The Turkish Cause And For The Turkish World.

 

Grasroots-giris@turkishforum.org

  • Network, with national, regional, and local leaders.
  • Share experiences, with old and new friends from across the Globe
  • Sharpen your ability, at the national, state and local levels.
  • Learn effective ways, build coalitions, and mobilize your local grassroots base.
  • Develop effective methods; promote positive coverage of Turkish issues.
  • Engage with officials, Relations with Turkey, the growing impact of Turks in the political process.
  • Support Turkish Cause by supporting The Turkish Forum, www.turkishforum.com/tr/bagis.html

.Turkish Forum is an 501-C(3) Tax Exempt, Non Profit & Charitable Organization.

 Turkish Forum is a Network, PR and a Lobbying Foundation

Turk Forum Dayanisma, Halkla Iliskiler & Lobi kurulusudur

Gayemiz : Hur Dunya devletleri ve Turkiye arasIndaki  askeri, ticari ve kulturel ili$kilere zarar veren sorunlarIn giderilmesine destek vermek; Turkiye ile Hur Dunya devletleri arasIndaki stratejik ittifakIn oneminin kamuoyuna ve ozel sektore anlatmak; Turkiyenin tarih, kultur ve geleneklerinin Dunya devletleri tarafindan daha iyi anla$IlmasInI saglamak; Turkiyenin di$ Ticari gucunun dI$ politikamIzda kullanilmasi  icin ozel sektorler arasIndaki diyalogu arttIrmak; Turkiye icin Onemli olan konular hakkInda Uyelerimize bilgi iletmek, Dunya Turk Toplumunu Turkiye ve Turk toplumlarInIn sorunlarInI cozmek icin gerekli sahalarda topyekun mobilize ederek olaylarin akI$InI yonlendirmek.

Turkiyemize Gerektigi Anda Uzmanlık SahanIzda Gonullu Veya Ucretli Destek Vermek Icin Sizinle Temas KurmamIzI IstiyorsanIz

Lutfen Veri TabanIna KaydInIzI YapInIz

www.turkishforum.com/tr/turkdb.html

 

Turkish Forum'a Uye Olmak için:
Mesaj AldIgInIz E-Posta HesabInIzdan Once 
grassroots-giris@turkishforum.org 
Adresine içi Bo$ Bir Mesaj Gondermeniz Ve Sonra www.turkishforum.com/tr/turkdb.html 
ADRESINDEN VERI TABANINA KAYIT YAPTIRMANIZ YETERLI OLACAKTIR. 
Listeden CIkmak için ise Bilgiler En Sonda Verilmi$tir. 

To remove yourself from this list send a blank message to grassroots-cikis@turkishforum.org from the email account you are getting messages to

 

 

 

 

LISTEDEN CIKMAK ICIN:
Mesaj aldiginiz eposta hesabinizdan grassroots-cikis@turkishforum.org adresine ici bos bir mesaj gondermeniz yeterli olacaktir.

LISTEYE GIRMEK ICIN:
Mesaj almak istediginiz eposta hesabinizdan grassroots-giris@turkishforum.org adresine ici bos bir mesaj gondermeniz yeterli olacaktir.

Yorum, Fikir, Haberlerinizi bize iletebilirsiniz.
TurkishForum Projelerine Maddi Destek Vermek Cok Kolay!
TurkDB ucretsiz kaydinizi yaptirdinizmi?

TURKISH FORUMA CALISMALARI ICIN DESTEK VERINIZ  

  • OZEL serverlerini ve internet hatlarini bilgi iletimi icin acik tutan
  • Turkiyemize dis politakasinda TOPYEKUN DESTEK VERMEMIZI SAGLIYAN,
  • Turkiye Disindaki Turk Toplumlarina sistemli olarak destek veren,
  • Tum Turk Kuruluslari ile Turkiye ve Turk Halki icin beraber calisan,
  • Dunya Turk Toplumundan gelen bir itmeden dogan TEK KURULUSDUR.

 

 

__._,_.___

Sema Karaoglu, Founder               Meltem Birkegren, Director
www.DofA.org
www.wearetheturks.org

Daughters of Atat�rk is proud to promote Turkish Heritage across the globe. Mustafa Kemal Atat�rk shaped the legacy we proudly inherited.
His integrity and dynamism and vision constantly inspires us. We are thankful to him for walking the untrodden path, achieving the unimaginable dream, living the eternal vision. We are the Turks, we are the future of Turkey.




Your email settings: Individual Email|Traditional
Change settings via the Web (Yahoo! ID required)
Change settings via email: Switch delivery to Daily Digest | Switch to Fully Featured
Visit Your Group | Yahoo! Groups Terms of Use | Unsubscribe

__,_._,___

Hiç yorum yok: