3 Mart 2008 Pazartesi

[Daughters_of_Ataturk] Fwd: [Bilgi_Kultur] Gizli Servisler'in gizlenmek icin kullandiklari ortu: "Sivil Toplum"


Bunlarin hepsinin kontrol edilmesi ve iclerinde calisanlartin bir EU vya USA linki ile calirliga geldikleri ile ego larinin nasil onlari bogup ve geldikleri kulture dusmanlik derecesinde kendi kulturlerin den uzaklasip snoplasip, devamli kritize ile  o yabanci ngo ya usaklik yaptiklarini ve yanliz kendi cikarlartini dusunduklarini bir cok birey ve onlarin hayat hikayeleri ile anlatabiliriz..

keske eski bakanlar acisalar da milletlerine bu bireyleri anlatip ogretseler bu konulari..
ama cesur mert  bireyler nerede..

audanauner democracy vakfi uyuttu turkiyeyi... senelerce ve yanliz kendine bilgi tpladi..

NNM

-----Original Message-----
From: Emrah Dal <emrah_d_a_l@yahoo.com>
To: bilgi_kultur@yahoogroups.com
Sent: Sun, 24 Feb 2008 3:23 am
Subject: [Bilgi_Kultur] Gizli Servisler'in gizlenmek icin kullandiklari ortu: "Sivil Toplum"

Merhabalar,
      
        Gectigimiz gunlerde aldigim ve buyuk bir zevkle okudugum bir kitabi sizlere tavsiye etmek istiyorum. Kitap gunumuz Turkiye'sinde yasanan olaylari cok carpici bir sekilde tahlil ediyor. Kitap: "Gizli Servisler" uzerine, Cem Kucuk'un, MIT'in eski mensuplarindan Mahir Kaynak ve gazeteci Omer Lutfi Mete ile yaptigi roportajlardan olusuyor. Sayin Kaynak ve Sayin Mete'nin yaptigi degerlendirmeler son derece anlamli ve dikkat cekici. Asagida kitaptan bazi bolumler gonderiyorum. Bu gonderdiklerim benim en cok ilgimi ceken ve dogru tespitler olduguna inandigim bolumler.  Bu konularla ilgilenen arkadaslar icin kitabin ismi: "Gizli Servisler, karanlik odalar, kor noktalar…" (Mahir KAYNAK – Omer Lutfi METE)
 
Iyi okumalar…

Cem Kucuk: Gizli servislerin gunumuzde en acik faaliyetleri nelerdir?
Mahir Kaynak:
Gunumuzde gizli servislerin en onemli faaliyet alani, genel algilamanin tamamen disinda, cogunlukla herkesin gozu onunde ve apacik olan eylemlerdir. Ancak bunlar ne bir izleme ve degerlendirme konusu olur ne de karsi konur. Cogumuzun haber alma saydigi, gizli bilgiler elde etmek olan calisma bicimi ikinci plana dusmus, toplumlari yonlendirmek, onlarin belli bir siyasi projenin parcasi haline getirmek ve bu yonde sartlandirmak gizli servislerin asil gorevi haline donusmustur.
 Mesela; sivil toplum ve dusunce kuruluslari, medya, universiteler toplumun dusunce biciminin, tepkilerinin, dostluk ve dusmanlik duygularinin olusmasinda birinci dereceden rol oynar. Bir ulkeyi ve onun halkini, hatta devlet yonetimini belirli bir bicimde yonlendirmek isterseniz, bu kuruluslara sizmak, onlari hazirladiginiz projeye uygun davranmaya ikna etmek etkili ve yeterli bir yoldur.
 Bu gibi faaliyetler suc teskil etmez hatta dusunce ozgurlugunun dogal bir sonucu olarak serbestce calisma imkani bulurlar. Yaptiklari sey bir dusunce kurulusunun hazirlanan projeye uygun degerlendirmeler yapmasi, medyanin bu yonde yayinlara oncelik tanimasi, bilim adamlarinin ayni yonde fikir uretmelerinin saglanmasidir. Yapilan faaliyetin kanuna aykiri bir yonu yoktur, ustelik en cok tesvik edilen faaliyetler haline gelmistir. Ama sonuc olarak toplum ve onun dusuncesi, bir gucun istedigi gibi bicimlendirilir.
 Bunun yaninda farkli degerlendirmelerin onlenmesi de bu faaliyetin bir parcasidir. Istenenleri soyleyenler on plana cikarilir, sohret haline getirilir, aykiri kisiler etkisizlestirilir.
Cem Kucuk: Gizli servislerin yonlendirme faaliyetleri icin neler soyleyeceksiniz?
Mahir Kaynak:

 Yonlendirme faaliyetlerinde gizli servisler hicbir bicimde on planda gorunmezler. Tum iliskiler dogal sayilan kanallardan yurutulur. Bilimsel isbirligi, fikir alisverisi, bir dusuncenin savunulmasi faaliyetin ortusu olarak kullanilir. Bu gibi faaliyetlere karsi koymanin cok buyuk zorluklari vardir ve karsi koyma her an  dusunce ozgurlugune mudahale sayilabilir. Zaten bunlari ne yasaklamak mumkundur ne de baska metotla engellenebilir.
 Bir bilginin bu amaclara hizmet edip etmedigini anlamak, soylenenlerin gercekle bagdasip bagdasmadigini tespitle baslar. Mesela; Irak'ta, kitle imha silahlari yokken var oldugunu soylemek, bir terorist gruba gucunun ustunde ve olaganustu eylemler atfetmek, boyle bir faaliyetin gostergeleridir. Bir toplumda mevcut olmayan ya da korelmis dusmanliklarin canlandirilmasi ve bu amaca hizmet eden provakasyonlarin yapilmasi da ayni kategoriye dahildir.
 Ulkemizde yonlendirme faaliyetlerini tespit eden ve bununla mucadele eden bir kurum yoktur. Bu nedenle ulkemizde halk, hatta devlet en liberal bicimde bilgi bombardimani altindadir ve degerlendirmelerin buyuk bolumu yanlis bilgilere dayanir.
 Bizde de gizli servis dogru degerlendirmeler yapmak, herhangi bir projenin parcasi olmayan insanlara yonelik karalama ve etkisizlestirme kampanyalarini etkisiz kilmak, gerektiginde devletin yonlendirme projelerini yurutmek zorundadir.
 

Cem Kucuk: Turkiye'de mafyanin el atmadigi bir yer var midir?  Cunku bugun arazi mafyasindan otopark mafyasina, futboldan kitap sektorune kadar her alanda gizli bir elin oldugunu goruyoruz.
Omer Lutfi Mete:
 
Her alanda adil rekabet ve ahlakli ticaret aleyhine olusumlar vardir. Bu, sistemin curumuslugunden kaynaklanmaktadir. Gerci bizden cok daha saglikli isleyen devlet carklarinin bulundugu ulkelerde de hemen her sektorun bir yerustu hayati, bir de yer alti hayati vardir. Fakat bizdeki curumusluk, insani her turlu ticari etkinlikten suphe eder hale getirecek duzeydedir. Ne kadar seffaf sartlarda gerceklesirse gerceklestirilsin, hemen her ihale icin toplumda bir suphe vardir.
 "Acaba isi kime, ne sartlarda ve nasil ayarladilar?"
 Bu ne demektir?
 Bu demektir ki toplum kokusmuslugun her yeri kusattigina inanmakta ama bundan cok da rahatsiz olmamaktadir. Kokusmuslugun yayginligina da teslim olmustur.
 Simdi; boyle bir ulkede her alanda kirli ve gizli bir elin veya bircok elin melanetleri olabilir mi? Olmazsa sasarim.
 Fakat biz bu elleri gercekten goruyor muyuz sizin sorunuzda oldugu gibi, yoksa sadece hissediyor muyuz? Bence gormuyoruz, ama hissediyoruz.
 Hukuk devletinde bunu gormek bile her sey degildir, hissetmek ise hicbir seydir. Her birimiz, gerceklik payi yuksek pek cok soylentiyi duyabilir ve bircok kirli iliski bicimini gozleyebiliriz. Fakat bunlarin hukuki bir sonuc dogurmasi mumkun degildir. Bir kere saglikli bir toplumun ilk sarti, ozgur ve bagimsiz bir medyaya sahip bulunmaktir. Medya kuruluslarimizin hemen tamami, maddi veya ideolojik bir cikar yahut kayginin tetikciligini yaparken temiz toplum talebi bir anlam tasimaz. Boyle bir medyanin kirli iliskilerden soz etmesi ve yakinmasi, temizlige hizmet etmez, daha cok kirliligin kaniksanmasina katki yapar. Bugune kadar yasadigimiz surec boyle vahim bir sonuc dogurmustur. Halk nezdinde guvenirligi sifirlanmis bir medyanin bu bahislerdeki haberleri neredeyse suclularin masumiyet icin gostergeler olmustur.
 "Yalancinin evi yanmis, kimse inanmamis."
 Medyamizin durumu budur! Sabahtan aksama kadar, en ham sekliyle, hatta en harami sekliyle cikar tetikciligi yapan bir medyanin arada teshir edecegi gercek rezaletlere konu olan suclular simdi cok rahat:
 "Gazete yazmissa asli yoktur! Kim bilir gazetenin patronu hangi cikarin pesinde veya hangi rakibin ensesinde oldugu icin boyle bir yayin yapilmistir."
 Kamuyu aydinlatma ve devlet gorevlilerini uyarma gorevini yapmakla yukumlu bir kurumun boylesine itibarsizlastigi bir ulkede "temiz toplum" ruyasinin gerceklesmesi icin muazzam bir donusum beklemek durumundayiz. Hic suphesiz bu donusum zaman istiyor. Bu donusum icin tabii ki her seyden once yarginin mutlak bir guvenirlik kazanmasi gerekir. Bu donusum icin medyanin inandiricilik kazanacak kadar ozgur ve bagimsiz hale gelebilmesi gerekir. Bu donusum icin insanlarin bu kokusmusluktan insanlarin ciddi bir rahatsizlik duymasi gerekir. Peki toplumda bu iki alan icin bir talep var mi? Insanimiz yargi ve medyanin tertemiz olup olmadigini umursuyor mu? Toplum bu alanlarda samimi ve guclu bir iyilestirme talebi icinde midir?
 Hayir!
 
 Halk aslinda mustehak oldugundan daha kotusu ile karsi karsiya degildir.

   Bu bilgiler dogrultusunda aklima ilk gelen isim: "George SOROS". Ulkemizde fonladigi bircok sivil toplum orgutu bulunuyor. Ama bu kurumlar hala olayin farkinda degiller. Beni en cok uzen bu. Aramizda STO'ler ile ilgilenenler mutlaka vardir. Sizlerden ricam lutfen biraz arastirma yapalim. Ulkemizdeki bircok STO "Saman altindan su yurutuyor." Sivil toplum örgütleri ve George SOROS hakkinda bir kac kaynak daha onermek istiyorum. Mustafa Yildirim'in "Sivil Orumcegin Aginda" kitabi ve Banu Avar'in "Sinirlar Arasinda" kitabi. Zaten bizler bu konuda arastirma yapmak istedikten sonra kaynak sIkIntisi cekmeyiz. Elimizin altindaki internet gibi bir nimet var. Bu konuda siz Bilgi-li ve kultur-lu  arkadaslarimin daha duyarli olacagindan eminim. 
 
Sevgi ve saygilarimla
 
Emrah DAL

Be a better friend, newshound, and know-it-all with Yahoo! Mobile. Try it now.
__._,_.___

Sema Karaoglu, Founder               Meltem Birkegren, Director
www.DofA.org
www.wearetheturks.org

Daughters of Atat�rk is proud to promote Turkish Heritage across the globe. Mustafa Kemal Atat�rk shaped the legacy we proudly inherited.
His integrity and dynamism and vision constantly inspires us. We are thankful to him for walking the untrodden path, achieving the unimaginable dream, living the eternal vision. We are the Turks, we are the future of Turkey.




Your email settings: Individual Email|Traditional
Change settings via the Web (Yahoo! ID required)
Change settings via email: Switch delivery to Daily Digest | Switch to Fully Featured
Visit Your Group | Yahoo! Groups Terms of Use | Unsubscribe

__,_._,___

Hiç yorum yok: